ÜMİT YILMAZ: TÜRKİYE?YE AHMET KAYA GİBİ BİR DEĞER BİR DAHA GELMEZ!
Bağlamanın virtüözü Ümit Yılmaz ile çok çok özel? Ümit Yılmaz 1993?ten ölümüne kadar 2000 yılına kadar Ahmet Kaya ile çalışmış. Hem orkestra şefi en yakın dostu, arkadaşı, kardeşi olmuş. Hatta ve hatta Ahmet Kaya ile etle tırnak gibi olmuş. Müzik dünyasının yetenekli müzisyeni Ümit Yılmaz Ahmet Kaya ile ilgili magazinci.com?a çok özel açıklamalarda bulundu... İşte, hiç bir yerde yayınlanmayan Ahmet Kaya fotograflarıyla Ümit Yılmaz röportajı...
Röportaj: Nurettin Soydan/www.magazinci.com
Ümit Yılmaz adı bir çok insan için tanıdık bir isim? Yıllarca müziğin içinde olan bu genç yetenek, müziğin en zor ve bir o kadar da en güzel yönlerinden birine sevdalanmış. Enstrümantal albümüyle kısa sürede geniş kitlelere adını duyurma fırsatı bulmuş?
Ümit Yılmaz ile Cihangir'de bir kafede oturuyoruz.. Karşımdaki insan bir "özürlü" kadar duyarlı, özürlülerin en kararlı biri?
"Bir gün herkes özürlü olabileceğini düşünebilmeli. O zaman etrafındaki insanlara davranış şekilleri öylesine değişkenlik gösterecektir ki" diyerek empati yapıyor.
Ümit Yılmaz söylediklerinde oldukça samimi? Sözde değil, kendini özünde adamış özürlülere?
HER ŞEYİNİ ÖZÜRLÜLELERE ADADI
Albümünün gelirini de zaten Özürlüler Vakfı'na bağışlamış. Bununla da yetinmeyip geliri öüzrlülere verilmek üzere konser planlaması içinde olduğunu da ifade ediyor?
"Konferanslarına, sergilerine ve bütün etkinliklerine de katılıyorum. Özürlülere gereken önemi vermek gerek. 8.5 milyon özürlü var ülkemizde. Bizim toplum ne yazık ki duyarsız bu konuda. Başına bir şey gelmeden bunu tama olarak önemsemiyor. Ben bu yaklaşımları görünce özürlülerin sorunlarına daha çok sarılmaya karar verdim. Devletin özürlülere bakışı değişti ama çabalar yeterli değil. Milyonlarca özürlünün sadece bir kısmını görebiliyoruz"
Ümit Yılmaz bu konuda bir de anekdotunu aktarıyor bize. Türkiye'ye gelen yabancı bir turist, "Ne kadar sağlıklı bir toplumsunuz. Sokakta özürlü sayınız neredeyse yok denecek kadar az demiş". Genç sanatçı Ümit Yılmaz bunu, çevresinden ve sosyal yaşamdan soyutlanan özürlülerin çaresizce kendi dünyalarına, içe ve evlerine kapanmak zorunda bırakılmalarına bağlıyor..
Aslında pek de yabancısı olmadığımız bu önemli sorunla ilgili duyarlı bir sanatçıdan gerekli dersleri alıyoruz. Yılmaz'ın amacı daha çok özürlü insanın topluma kazandırılmasına yönelik çabalara katkı sağlamak..
Kahvemizi yudumlarken söz müzikten açılıyor haliyle? Bağlamanın tellerine bu kadar dokunaklı, hassas dokunan Ümit Yılmaz'ın, piyanist Fazıl say ile arabeskçiler arasındaki "Yavşak" tartışmasına yönelik görüşlerini soruyoruz?
"Fazıl Say, dünyanın en önemli müzisyenlerinden biri. Anlatmak istediği, arabesk müziğin sosyal yaşama biçimi. Sözlerine katılıyorum. Onu eleştirenler, müzikle içli dışlı olmayan insanlar. İçlerinde öyleleri var ki onunla tanışma fırsatı bile yakalayamaz. Ama eleştirebiliyorlar. Say'ın düşüncelerine katılmak lazım."
Ümit Yılmaz çocukluğundan beri müzikle içli dışlı. Yıllarca Ahmet Kaya ile birlikte çalışmış bir isim. Her kes şarkı söylemeli mi?" diyorum?
Yanıtı çok net ve açık:
"Her kes bir şekilde şarkı söyleyebiliyor. Ama ben bunun eğitiminden yanayım. Doğuştan yeteneği olanlar bile okuyup bunu geliştirmeli."
Müzisyen kimliği ile her zaman olumlu eleştiriler alan Yılmaz'a, "iyi müzik, kötü müzik var mıdır?" sorusunu yöneltiyorum bu kez.
"Müziğin içinde iyi müzik, kötü müzik vardır. Sunumu kabul etmek önemli. İnsanların hoşuna gitmesi önemli."
Ümit Yılmaz, Türkiye'de son yıllarda yeterince albüm satılmadığını, sadece bir kitlenin sanatçıları takip ettiğinin altını çizerek şunları dile getiriyor:
"Ben her zaman işimi doğru bir şekilde sunmanın peşindeyim. 10 yıl öncesine göre durum farklı. Albümüm bugün birçok popçudan daha fazla satıyor. Bu bazı şeylerin değiştiği anlamına geliyor. Kendini iyi gösterirsen, iyi bir firmaya ve pazarlama taktiklerine sahipsen bu başarıyı yakalamak mümkün. Firmam DMC bu albüme çok inandı. Yoğun bir emek harcandı. Benim en büyük hedeflerimden biri de albümümün D&R'larda olmasıydı. Artık her yerde şubede bu albüm var. Bunun yansımaları olarak çok önemli işadamlarından, büyük şirketlerden mesajlar aldım. Bu açıkçası çok mutlu etti beni. Ben müziğimin güçlü olduğuna inanıyorum. Aldığım olumlu tepkiler, yaptığım işin doğru zamanda doğru insanlara ulaştığını gösterdi."
Bu arada söz D&R'dan açılmışken Ümit Yılmaz'ın Ekim'de imza günlerine başlayacağını hatırlatalım.
Ümit Yılmaz 5-6 yaşlarında Cura çalarak müziğe başlamış. Sonra bağlamaya sevdalanmış. Sazın ustaları arasında etkilendiği isimler ise Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Orhan Gencebay ve Ahmet Kaya gibi isimler ön planda gelmiş hep?
Lider vasfına sahip olduğunu ifade eden Yılmaz, her şeyi doğru yapmaktan yana olduğunu bunu da yıllardır Türk Halk Müziği'nin içinde olmasına bağlıyor?
Bağlamının yeri hayatında hep farklı olmuş Ümit Yılmaz'ın? Ondan söz ederken gözlerinin içi parlıyor? Sevgilisiyle duygusal bir bağ içindeymiş gibi bahsediyor bağlamadan.
"Bağlama müzikte önemli bir enstrüman. Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası. Ben de deneyim ve eğitimimle sazım ve müziğimi öne çıkarmayı hedefledim hep. Benim farklı bir ruhum ve tınım olduğunu söyler dinleyenler hep. Albümleri dinleyenler bunu Ümit Yılmaz çalmış ayırımını rahatlıkla yapabiliyor. Bu da açıkçası hoşuma gidiyor. Bu işte yarışın sonu yok. Tabi ki kiminle neyi yarıştırdığınız da önemli. Ama bağlamada benim bir rengim var. Bağlama çalarken farklı bir yaratıcılık ortaya koymamda küçük yaşta başlamanın faydası var. Levent Yüksel ve Yücel Paşmaklı'dan etkilenmişimdir".
Ümit Yılmaz besteci yönüyle de öne çıkan birisim. Şimdiye kadar yüzlerce albümde çalan Ümit Yılmaz, 25-30'a kadar besteye de imzasını atmış.
Müzikte yaratıcılığın sınırlarının olmadığını söyleyen bağlama ustası Ümit Yılmaz'ın en büyük hayallerinden biri de dizi ve film müziği yapmak. Bu konuda şimdiden bazı teklifler almış bile. Ama, proje sonuçlanmadan açıklamanın da doğru olmadığının altını çiziyor.
Ümit Yılmaz'ın en çok istediği şeylerden biri de geniş kitlelere konserler vermek. Ama enstrümantal konser vermenin maliyetinin yüksekliği, bu konser sıklıklarının olmasına engelmiş?
Ayrıca yeni albümünde sevenlerine yorumcu yönünü de göstereceğinin müjdesini veriyor genç sanatçı?
Ümit Yılmaz başarılı bir yapıma imza atınca sponsor bulmakta hiç zorlanmamış. Birçok firmadan klibine sponsor olmaları için teklifler geldiğini kaydediyor. Önümüzdeki aylarda ikinci klibini Ateş adlı eserine çekecek olan Yılmaz'a Türkiye nin en büyük görüntüleme merkezleri arasında yer alan Center Med ve Betemar aylar öncesinden sponsor olmuş..
AHMET KAYA İLE NELER YAŞADI?
Ümit Yılmaz,sanat dünyasından erken kopup bizlere veda etmek zorunda kalan Ahmet Kaya'ya çok yakın bir isim aynı zamanda? Yıllarca Ahmet Kaya'nın arkasında çalmanın onda bıraktığı etkiler her anında kendini gösteriyor?
Sözü Ahmet Kaya'ya getirince gözlerinin içi parlıyor. Hüzünleniyor, hayıflanıyor sonra?
Ümit Yılmaz 1993'ten ölümüne kadar 2000 yılına kadar Ahmet Kaya ile çalışmış. Hem orkestra şefi en yakın dostu, arkadaşı, kardeşi olmuş.
"Ahmet Kaya sevdiğim ve saydığım biri. Çok paylaşımcı yönleri olan bir sanatçıydı. Yaptığım her işte Ahmet Kaya'dan bir şeyler okumak isterim."
Paris'te ölüme yenik düştüğü son zamanlara kadar irtibatını kesmemiş Ahmet Kaya ile?
"Ahmet Kaya ile Paris'te Disneyland'da bir gün çocuklar gibi eğlenmiştik. Birlikte Eyfel'e çıktık. Çok mutluydu. Ama içinde hep bir hüzün ve bitmek bilmeyen hasret vardı. Sarıyer'de müdavimi olduğu balıkçı restoranını, İstanbul'u, deniz ve rakıyı çok özlerdi. Ahmet Kaya öylesine bir İstanbul tutkunuydu ki, şöhret olduğunda tanırlar rahat edemez diye tebdili kıyafetlerle Beyoğlu'nu gezdiğini anlatırdı hep. Bir de köpekleriyle oynamayı özlemişti."
Ahmet Kaya'nın uçak korkusu birlikte en çok otomobille karayolu seyahati yapmalarına da neden olmuş. "Benden başka arabasını kimsenin kullanmasını istemezdi. Arabamızda mangal dahil her türlü malzeme vardı. Canımız nerede durmak isterse sağa çekip keyfimizi yapardık" diyor?
TÜRKİYE'YE AHMET KAYA GİBİ BİR DEĞER BİR DAHA GELMEZ
Ahmet Kaya'dan söz açılınca, sözünü kesmiyorum Ümit'in? Bazen gözleri dolu dolu, bazen tebessümle anlatıyordu usta yorumcuyu?
"Türkiye'de çok büyük bir kitleye sahip olan,her kesimden dinleyicisi olan çok özle sanatçılardan biriydi Ahmet Kaya. Türkiye'ye Ahmet Kaya gibi bir değer bir daha gelmez. Olumsuz koşullarda bile hep dik kalmasını bilirdi. Eşi Gülten Kaya, hep onun maestrosu oldu. Keza Yusuf Hayaloğlu'nun onunla bütünleşen sözlerini de unutmamak lazım. Ahmet Kaya paraya asla önem vermezdi. Günü yaşardı. Teknoloji ile arası çok iyiydi. Türkiye'de internet doğru dürüst yokken o server kurmuştu. Klip montajlarını en son teknoloji ile yine kendisi yapardı."
Ümit Yılmaz, Ahmet Kaya ile etle tırnak gibi olmuş. Günün birinde stüdyoya girmişler. Ahmet Kaya Mey, Ümit ise bağlama çalmış, birlikte söylemişler "Kırmızı Gül Demet Demet"i. Hiçbir yerde yayınlanmayan bu kaydı yayınlamak ise en büyük arzularından biri olmuş Ümit'in?
Benim de çok yakından tanıdığım Ahmet Kaya ile ilgili başka ne öğrenebilirim diye Ümit'i "istem dışı" sıkıştırıyorum? Yıllarını Ahmet Kaya ile geçirmesine karşın, "reklam yapıyor" sözlerine muhatap olmamak için bu yönünü hiç ön plana çıkarmamış Ümit Yılmaz?
Ama konuşmamızın sonlarına doğru, samimiyetimize, Ahmet Kaya ile olan dostluğumuz güvenerek özel bazı anlarını paylaşma gereği duyuyor?
PARİS'TE BİR YALNIZ ADAM: AHMET KAYA
Son günleriyle ilgili neler biliyorsun Ahmet Kaya hakkında diyorum? Bir garip hüzün, derin bir boşluk oluşuyor gözlerinde?
"Ona hep saygı duydum, duymaya da devam edeceğim. Ahmet Kaya Paris'te en çok yalnız kalmasına üzüldü. Yalnız kaldı. Ailesinin dışında kendisini arayan soran olmadı. Buna sanatçı dostları da dahil. Beni hep yanına çağırırdı. Ahmet Kaya, "İnce sitemimdir" şarkısında, o zor günlerinde yanında olmayan dostlarına (!) sitemini dile getirmişti zaten. Özel fotoğraflarımzı saklarım halen? Onun çaldığın tezenesi hala bende. O aramızdan ayrılmadı sanki. Bir çok insan gibi hala yaşadığına dair çok hikayeler duyuyorum. Zaten bizimle, sevenleriyle yaşamaya da devam edecek."