ARİF SAĞ’DAN SERT AÇIKLAMA! ’BU KAVGAYA DEVAM EDECEĞİZ’
MESAM’da 31 Mayıs’ta gerçekleştirilmesi planlanan Genel Kurul öncesi daha önce görevden alınan Arif Sağ ve ekibi ’Haysiyet Kurulu’na sevk edildi. Böylece 30 üyenin MESAM’daki seçime girmesi engellendi. 31 Mayıs’taki Genel Kurul’a gideceğini açıklayan Sağ, "Bu kavgaya devam edeceğiz. 72 yaşına kadar o kitleyle beraber kavgayı yaptım. Bu saatten sonra da korkak bir fotoğraf sunarak geriye çekilme niyetinde değilim" dedi.
MESAM’da sular durulmuyor. Arif Sağ ve ekibinin görevden alınarak, yerine Coşkun Sabah’ın başını çektiği bir kayyum yönetiminin atanmasının ardından şimdi de Sağ ve ekibinden 30 kişi Haysiyet Kurulu’na gönderildi. Kurul’a gönderilme nedenleri arasında Sozcu.com.tr’de yayınlanan bir haberin sosyal medyada paylaşılması da yer alıyor.
Konuyla ilgili bugün Perpa İş Merkezi’nde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Arif Sağ, Ali Rıza Binboğa, Cahit Berkay, Metin Karataş ve Ali Haydar Timisi katıldı. 31 Mayıs günü Genel Kurul’a gideceklerini açıklayan Arif Sağ, “Orada olacağız. Belki orada engelleyecekler, içeri almayacaklar bizi. İçeri girmesek dahi adaylığımızı devam ettireceğiz. Ola ki hukuksal anlamda ters bir şey çıkarsa, B planını uygulayacağız. Yine bu ekibin tavsiye ettiği başka bir ekibi sunacağız. İnanıyorum ki, her koşulda o ekip kazanacak. Bizimle ilgili söylenen şeylerin yüzde 99’u yalan. Müfettiş raporları var. Müfettişleri gelip bizi denetlemeleri için benim imzamla çağırdık. Geldiler ve bizi denetlediler. Şikayetlerle ilgili hiçbir şey bulamadılar” dedi.
‘GENCEBAY NEFRET SUÇU İŞLİYOR’
Orhan Gencebay’ın istifa dilekçesinde yazdığı “MESAM; siyaset, etnik köken ve inanç üzerinden örgütlenerek faaliyette bulunulacak veya ele geçirilecek bir kurum değildir” cümleleri hatırlatan Sağ, şöyle dedi:
“Orhan Gencebay burada resmen nefret suçu işliyor. Diğer adıyla ‘Aleviler ele geçiriyor’ diyor. Ben açık konuşuyorum. Bu ülkede olmasa dahi, uluslararası mahkemelere bunu taşıyacağım. Böyle bir haltı kimse yiyemez. Böyle bir şey denilemez. Bu ülkede 800 senedir bir arada yaşıyoruz. Bugüne kadar böyle bir şey olmamış. İlk defa birisi çıkıyor, kendisini bir şey zannediyor ve böyle laflar ediyor. Bu laflardan dolayı da Bakanlık’taki telif hakkını yönetenler Orhan Babalarının bu lafına bakarak bu saldırıyı yapıyorlar. Bunun altında kalmayacağız. Bunun için her koşulda oraya gideceğiz. İnşallah beni darp ederler! Çünkü, onu da yapabilecek karakterdeler.”
‘KAYYUMCULARIN BÖYLE BİR HAKLARI YOK’
Kendilerinin döneminde görev yapan Haysiyet Kurulu üyelerinin görevden alındığını, yerine yeni bir Haysiyet Kurulu atandığını anlatan Sağ, “Bu kayyumcuların böyle bir hakları yok. Bakanlık da orada susuyor. Bunların bir tek görevi var, kurumu seçime götürmek. Başka bir görevleri yok. Bunlar geldiler, bütün üst kurulları değiştirmişler. Bizi de kendi atadıkları Haysiyet Kurulu’na veriyorlar. Her şey halkın bağrından doğar. Bu arkadaşlar da gecekonduya yerleşen insanlarımıza başka bir kültürü anlatıyor, sonra o kültürün içine onları zorla oturtarak, gecekonduda yaşayanları kültürel açıdan sömürmeye başlıyor. İşte, arabeskçilerin görevi burada başlıyor. Onun için Yılmaz Güney, Nazım Hikmet düşmanlığı burada başlıyor. Hâlâ daha yapılıyor. ‘Ne olur, ne olmaz. Bu gecekonducular ola ki, bir daha canlanırlar. Gezi’deki olayları buraya bağlıyorlar. Bir daha başımıza böyle bir bela gelebilir mi’ korkusuyla… O zaman en tepede ağzı laf eden, kültürel anlamda topluluğun bir yerinde olan insanları bu yerlerden silelim, sonra rahatımıza bakın’ diyorlar. Bu kavgaya devam edeceğiz. 72 yaşına kadar o kitleyle beraber kavgayı yaptım. Bu saatten sonra da korkak bir fotoğraf sunarak geriye çekilme niyetinde değilim” açıklamasını yaptı.
‘SEBEP; SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI’
Ali Haydar Timisi ise kendilerinin ikişer, üçer kere Haysiyet Kurulu’na verildiğini belirterek, “Sosyal medyada paylaştıklarımız nedeniyle. Hakaret yok, küfür yok. Eleştiri olabilir. En doğal hakkımız. Noterden göndermişler. ‘Kayyum üyesi Recep Ergül MESAM’dan atıldı’ diye Sözcü gazetesindeki haberi paylaşmışız. Bu nedenle Haysiyet Kurulu’na gönderilmişiz. Bunun gibi bir sürü farklı sebeplerle sevk ediyorlar. Her biri için bir dava açmamız gerekiyor. 31 Mayıs’ta seçim var. Bir hafta içinde bir karar çıkması da mümkün değil” dedi.
‘SUSMAMIZ BEKLENEMEZ’
Metin Karataş ise şöyle konuştu: “Müzik sektörünün geleceği Orhan Gencebay’ın iki dudağı arasında olamaz. Bunun karşılığında bizim susmamız beklenemez. Biz haklı olduğumuzu düşünüyoruz.”
BESTECİLERE ÇAĞRI: ‘BAĞIMSIZLIĞINIZA SAHİP ÇIKIN’
Ali Rıza Binboğa ise “Burada idari açıdan devlet 42’inci maddeyi yorumlayayarak, bazı hareketlerde bulunabilir. Ama Haysiyet Kurulu, meslek birliklerinin yargı kurumlarıdır. Bir meslek birliğinin kendi iç disiplinini sağlamak adına konumlanmıştır. Bu yargı emirle tayin edemez. Çünkü bu kurullları üyelerin kendileri seçebilirler. Yargıyı tayin edemezler. Şimdi biz meslek birliklerimizin bağımsızlığını ve bütün telif dünyasının bağımsızlığının mücadelesini veriyoruz. Tam 17 yıl gece-gündüz fikri mülkiyet için çalışmışım ben. Bizleri bu işleri yapmamızdan alıkoymaya çalışan insanların bunu engelleyemeyeceğini buradan ilan ediyorum. Devletimizin bürokratlarını da uyarmak istiyorum. Bizim gücümüz zayıfların birlikteliği gücüdür. Biz oraya gideceğiz. Meslek birliğimize sahip çıkacağız. Bütün yaratıcı olan bestecilerin oraya gelip kendi bağımsızlıklarına sahip çıkmasını istiyoruz. O vicdanları zedelenen insanlara karşı borcumuz var. Üyelerimizin genel kurula katılıp, kendi haklarının peşinde olmaları gerekiyor.
İŞTE, HAYSİYET KURULU’NA SEVK EDİLEN İSİMLER…
ESKİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Arif Sağ (Yönetim Kurulu Başkanı)
Cahit Berkay (Başkan Yardımcısı)
Metin Karataş (Sayman Üye)
Ali Haydar Timisi (Yönetim Kurulu Üyesi)
Ali Rıza Binboğa (Yönetim Kurulu Üyesi)
Ahmet Can Akyol (Yönetim Kurulu Üyesi)
Celal Ulusu (Yönetim Kurulu Üyesi)
ESKİ ÜST KURUL ÜYELERİ
Adem Aslandoğan
Ali Çağan
Kadir Şeker
Atilla Meriç
Kadir Tapucu
Hüseyin Aslan
Lütfü Gültekin
İsmail Hazar
Ali Çağan
ÜYELER
Altan Çetin
Cengizhan Sönmez
Erdal Güney
İsmail Şencan