CAMİ?DEN HOŞ NİDALARLA BİR YILDIZ DOĞDU!
Tophane?deki tarihi Kılıç Ali Paşa Camii imamı Halil Necipoğlu?nu meslektaşlarından ayıran pek çok sıra dışı özelliği var. O ney üflüyor, İngilizce hutbe okuyor, caz dinliyor. Sıradışı imam Halil Necipoğlu, müzikal birikimini ?Camideki Adam? adlı albümünde ortaya koydu.
?Camideki Adam? albüm yaptı
Halil Necipoğlu İngilizce hutbe okuyan, ney üfleyen bir imam.
1 Camideki Adam adlı bir albüm hazırlayan Kılıç Ali Paşa Cami imamı Halil Necipoğlu, farklı bir din adamı portresi çiziyor. Neyzen Kutsi Ergüner?in turnelerine katılan imam, tasavvuf müziğine gönül vermiş. Necipoğlu ?Müzikle insanların kalplerini fethediyoruz? diyor.
Halil Necipoğlu?nu meslektaşlarından ayıran pek çok sıra dışı özelliği var. Şimdiye kadar yurtiçi ve yurtdışı pek çok konserde sahne alan 37 yaşındaki genç imam, tasavvuf müziğinin önde gelen yorumcularından biri. Aynı zamanda hafız olan Halil Necipoğlu yıllardır sürdürdüğü müzikal yolculuğunu ?Camideki Adam? adlı albümüyle paylaşıyor. İçinde farklı türlerden örnekler barındıran bu albümde ilahi, kaside ve mevlidin yanı sıra ?Nihansın Dideden? isimli rast makamında bir şarkı ve halk müziği formunda bir eser de yer alıyor. Akustik Müzik?ten çıkan albümün solisti hafız Halil Necipoğlu, bugüne kadar Neyzen Kutsi Erguner?in İstanbul Müezzinleri Grubu?nda solistlik yaparak bir çok ülkede klasik Osmanlı müziği ve tasavvuf müziği konserleri vermiş. En son Berlin Festivali kapsamında bir kilisede Goethe?nin şiirlerini Almanca kaside olarak okuyan Necipoğlu, ?Camideki Adam? isimli ilk solo albümünde, camilerde Arapça ve Türkçe olarak okunan hutbe metnini İngilizce olarak da seslendiriyor. Halil Necipoğlu?yla görev yaptığı Mimar Sinan?ın son eserlerinden olan Kılıç Ali Paşa Camii?nde görüştük. Albüme neden ?Camideki Adam? adını verdiğini sorduk. O da şöyle cevap verdi: ?Camideki adam, yani ben, bağlayıcı, bütünleştirici, sevgi aşılayan, güzellikler sunan, insanlara rehber olmaya çalışan kişi... Sadece ibadetlerine refakat etme noktasında değil bütün her haliyle yakından alakadar olan bir adam. Bu adam müzikle uğraşıyor. Musikiyle çok küçük yaşlardan itibaren haşır neşir ve bir albüm yapmayı planlamış. Öteden beri bu ilgi alanımdan sadece çevremdekiler haberdar idi. Bu albümle herkes haberdar olacak.?
İNGİLİZCE HUTBE
Albümde tarz olarak farklı türlere yer veren Necipoğlu, bunu da, ?herşeyi kapsayan bir misyona sahip olduğum için bütün bunların örneklerini sunmak istedim? diyerek açıklıyor: ?Camideki musiki ilahiden ibaret değil. Mesela hutbede bile müzikal bir duruş var. Albümde İngilizce okumamızın nedeni de, CD?nin bütün Avrupa?da satışa sunulması. Ayrıca bir amacım da, böyle tarihi turistik camilerde cuma hutbesinin İngilizce olarak verilebilmesi. Neden olmasın.? Halil Necipoğlu görev yaptığı Kılıç Ali Paşa Cami?nin kapılarının herkese açık olduğunu söylüyor. Özellikle Cuma cemaatlerinin çok kalabalık olduğunu belirten Necipoğlu, çok uzaktan gelenler olduğunu ekliyor: ?Bir keresinde sadece burada Cuma namazı kılmak üzere Belçika?dan geldiklerini söyleyenler oldu. Bu benim için müthiş bir şeydi. Onlar gittikten sonra dakikalarca ağladım.? Cemaatin kalabalık olmasındaki en önemli etkenlerin başında ise Necipoğlu?nun makamına uygun bir şekilde Kuran okuması. Piyasada dini müzik yaptıklarını iddia ederek halkı sömürenlerin çok fazla olduğuna dikkat çekiyor Necipoğlu: ?Duygu sömürüsünden başka bir şey olmayan dini musiki adına yapılmış bir sürü iş var cami avlularında satılan. Toplum da doğru şeyler verilmediği için müzikal anlamda büyük bir heyecana sahip değil.? Dünyaca ünlü Ney üstadı Kudsi Ergüner?le yaklaşık 10 yıldır birlikte çalıştıklarını belirten Necipoğlu, bu sayede ufkunun açıldığını söylüyor: ?Avrupa?nın dört bir yanında bir çok konsere katıldım onun sayesinde. Bir çok lisanda parçalar okudum. En son Berlin?de bir kilisede Goethe?nin Mesnevi?den etkilenip yazdığı şiirlerini okudum Almanca metniyle. Ondan önce Londra?da flarmoni orkestrasının 5- 6 bin kişilik konser salonunda konser verdik. Orkestra Mozart çaldı. Onlar indi sahneden ben çıktım. Kutsi Ergüner benim ufkumu açtı. Bir çok kimsenin hayalini ben yaşadım. Gittiğimiz yerlerde insanlar çok etkilendiler.?
CAZ DİNLİYOR
Müziğin insanı imana götüren bir araç olduğunu düşünen Necipoğlu, diğer taraftan nefsini de kabartabileceği görüşünde: ?Biz müziği daha mistik yönüyle ele aldık. Herşey haram değildir. Ne maksatla yaptığınıza bağlı. Biz de müzikle insanların kalplerini fethetmeye çalışıyoruz. Baki kalan bu kubbede bir hoş sada bırakmak lazım. Yaşam biçimim, mesajlarım, vizyonum, misyonum hep bu yönde. Hedef kitlem herkes. Bizim camimizde din değiştirip müslümanlığı seçenler oldu.? Evli ve iki çocuk sahibi olan Halil Necipoğlu, her tür müziği dinlediğini söylüyor: ?Özellikle saz eserlerini dinlerim. Eski kayıtları çok dinlerim. Caz da dinlerim. Klasik Batı Müziği de çok dinlendirici gelir bana. Odama çekildiğim zaman Mozart, Scuhbert gibi bestecileri dinleyerek huzur bulurum.? Türkiye?nin önemli ud virtüözlerinden Yurdal Tokcan?ın yönetmenliğinde yapılan albümdeki eserlere bir çok tanınmış saz sanatçısı eşlik ediyor.Kemençe?de Derya Türkan, tanburda Murat Aydemir, kanunda Göksel Baktagir, neyde Eyüp Hamiş, ud, perdesiz gitar ve cümbüşte Yurdal Tokcan, perküsyonda Oktay Özerden, Yinon Muallem ve İzzet Kızıl?ın imzası var.
Albümün ilk parçasındaki ney taksimi ise Halil Necipoğlu?na ait.
Kaynak:Neslihan Tunç-Sabah/Cumartesi