FERHAT GÖÇER’DEN SABAHATTİN ALİ ŞARKILARI
MAGAZİNCİ VİDEO HABER- Türk Pop Müziğin güçlü seslerinden Ferhat Göçer, edebiyatımızın değerli isimlerinden Sabahattin Ali’nin şiirlerinden oluşan bir albümle sevenlerinin karşısına çıkıyor
Sanatçı, 17 Ocak’ta Poll Production by Polat Yağcı etiketiyle yayınlayacağı ‘Sabahattin Ali Şarkıları' albümünü ‘Geçmiyor Günler’ şarkısıyla açıyor. Sevenlerini daha fazla bekletmek istemeyen Ferhat Göçer, sözü Sabahattin Ali, müziği Ahmet Kaya, aranjesi Selim Öztürk imzalı ‘Geçmiyor Günler’ şarkısını albümden tam bir ay önce dinleyicilerle buluşturuyor.
Sabahattin Ali’nin hayatından kesitlerin yer aldığı müzikalini albüme taşıyan Göçer, albümün ilk klibinde de Sabahattin Ali imajıyla dikkat çekiyor. Yönetmenliğini Kemal Başbuğ’un yapmış olduğu ‘Geçmiyor Günler’ klibi için Beykoz Kundura Fabrikası’na cezaevi dekoru yapıldı.
SABAHATTİN ALİ KİMDİR, NE ZAMAN ÖLDÜ?
41 yıllık kısa sayılabilecek yaşamına Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kağnı, Ses gibi çok önemli roman ve hikayeleri sığdıran ünlü yazar Sabahattin Ali’nin bugün vefatının 71. yıl dönümü. Peki Sabahattin Ali kimdir, kaç yaşında nerede doğdu? İşte Sabahattin Ali'nin bilinmeyenleri..
Sabahattin Ali 25 Şubat 1907'de Eğridere'de doğdu. 2 Nisan 1948, Kırklareli'de vefat etti. Türk yazar ve şairdir. Edebi kişiliğini toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna yansıttı ve kendisinden sonraki cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını etkileyen bir figür hâline geldi. Daha çok öykü türünde eserler verse de romanlarıyla ön plana çıktı; romanlarında uzun tasvirlerle ele aldığı sevgi ve aşk temasını, zaman zaman siyasi tartışmalarına gönderme yapan anlatılarla zaman zaman da toplumsal aksaklıklara yönelttiği eleştirilerle destekledi. Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940) ve Kürk Mantolu Madonna (1943) romanları Türkiye'deki edebiyat çevrelerinin takdirini toplayarak hem 20. yüzyılda hem de 21. yüzyılda etkisini sürdürdü.
Eğridere'de doğan Sabahattin Ali, ilk hikâye ve şiir denemelerine Balıkesir'de başladıktan sonra İstanbul'daki edebiyat öğretmeni Ali Canip Yöntem'in desteğiyle ilk kez Akbaba ve Çağlayan dergilerinde şiirlerini yayımlattı. Anadolu'da kısa süre öğretmenlik yaptıktan sonra Türk devleti tarafından dil eğitimi için Almanya'ya gönderildi. Türkiye'ye döndüğünde Almanca öğretmeni olarak göreve başlasa da önce komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla bir süre tutuklandı, ardından ise Türk devlet yöneticilerini eleştirdiği iddiasıyla tekrar tutuklandı. Bu dönemde memurluktan ihraç edilince görevine geri dönebilmek için Atatürk hakkında bir şiir yazdı ve tekrar devlet kurumlarında görevlendirildi. Ayrıca kendisine yüklenen sosyalist algısını kırmak için de Esirler adlı bir oyun kaleme aldı.
Hayatının son yıllarında Türk milliyetçileriyle yaşadığı tartışmalarla da öne çıktı, özellikle Türkçü-Turancı yazar Nihal Atsız ile yaşadığı gerilim giderek artarak Irkçılık-Turancılık davasının bir parçası oldu. Bu dönemde Aziz Nesin'le beraber çıkardığı Markopaşa dergisinde siyasileri eleştirmesi yüzünden çeşitli davalarla uğraşmak zorunda kaldı. Hakkındaki davaların aleyhinde seyrettiği bir dönemde Türkiye'den ayrılmak istedi ve Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine kaçma girişiminde rehberlik eden Ali Ertekin tarafından milliyetçi gerekçelerle öldürüldü.