JALE’DEN 12 YIL SONRA DÖNÜŞ !
"Son Geceler", "Üzgünüm", "Sevdam Acıyor", "Suçlusun" gibi aşk şarkılarıyla yüreğimize işleyen ve 90’lı yılların en özel seslerinden biri olan Jale, 12 yıldan sonra yine hem sözleri hem müzikleriyle aşk dolu şarkılarla sürpriz yapıyor..
Bereketine ve şansına inanarak “Mor” adını verdiği maxi-single çalışmasına Garo Mafyan, Soner Arıca, Sezgin Gezgin, Sude Bilge Demir ve Seda Akay gibi isimler imza atarken, albümde İspanyol havası veren “Mektup” şarkısından, “Yenilirsem yenileyim” gibi çok duygu yüklü bir şarkıya, her şarkı Jale’nin güzel sesiyle gerçekten şarkı oluyor. Albümün prodüktörü olan Hakan Eren, müziğe gönül vermiş ve Jale ile aşk yeniden doğmuş… Jale ile albümünü daha piyasaya çıkmadan önce bir beş çayı muhabbetiyle dinleyip konuştuktan sonra “Mor” artık vitrinde…
Son albümün “Yüreğimin Şarkıları” 1999 yılında yayınlanmıştı, tam 12 yıl sonra güzel sesine yeni bir albümle tekrar kavuşuyoruz, bu kadar ara vermiş olmak seni korkutuyor mu?
12 yıl ara verdikten sonra Jale tadında beklenen şarkıyı bulamamaktan korktum açıkçası..Sevgili Sude Demir,Soner Arıca;Sezgin Gezgin ve Garo Mafyan o kadar emek sarfettiler ki benim için,şu an hiç korkmuyorum.Şarkılarım o kadar sağlam ki,bir de mor'un enerjisi ile herşeyin çok güzel olacağını hissediyorum…
Yeni albümünde de bir dönem efsane şarkılara beraber imza attığınız Garon Mafyan var, senin bir pop yıldızına dönüşmende en büyük payı olan isimlerden biri diyebilir miyiz?
Garo Mafyan,beni yorumcu kimliğime kavuşturan çok önemli bir müzik adamı ve benim manevi abim ayrıca..93 yılında ilk albüm çalışması yaptığımız dönemde bana kendisinin kız kardeşi olmadığını benim kız kardeşi olduğumu söylediğinde kendimi daha bir güçlü hissettim.Garo Mafyan şarkıları olmazsa bir yanım eksik kalır hep.Garo abi ile birlikte Gülyüz ablanın enerjisi ve desteği de asla tartışılmaz.Tabii ki atlamamız gereken Aysel Gürel,Seda Akay ve Zeynep Talu var...Jale sevilen bir yorumcu olmayı başardıysa bu dörtlü sayesinde.Onlara şükran borçluyum yaşadığım sürece...
Yeni albümde ilk duyduğumdan beri Soner Arıca’nın sözlerini yazdığı “Yenilirsem yenileyim” karnıma yumruk gibi oturan çok duygu yüklü bir şarkı, bu şarkının öyküsünde sen de var mısın?
Ahhh ahhhh...Aslında bütün şarkılarımın öykülerinde ben mutlaka varım..Yenilirsem Yenileyim'in öyküsünde bir şekilde var olmuşum..şarkıyı Soner ne zaman yazdı bilmiyorum ama direkt beni yazmış canım arkadaşım..bu şarkıyı dinlediğim andan itibaren bütün yaşanmışlıklarım tekrar tekrar yüreğimde fırtınalar koparıyor.Benim meşhur ortaköy/sarıyer hattı gezilerim vardır;şarkı bana geldiğinden beri o hatta kaç tur attığımın hesabını yapmakta zorlanıyorum.Üç aydır mutlaka her gece en azından bir tur zaman zaman bir gecede beş altı tur yapmışımdır.hatta bir gece arabam isyan etti,bozuldu ve Tarabya’da kaldım gecenin dördünde...
Albümde Sude Bilge Demir’in yazdığı Mektup adlı şarkının Emirhan Cengiz versiyonu sımsıcak bir İspanyol şarkısı havasında, yoksa yaz geliyor diye özellikle böyle bir düzenleme mi istediniz?
Sevgili Sude Demir,benim yaşadıklarımı,yaşayamadıklarımı yazdı MEKTUP'ta...benim vazgeçilmezimdir ispanyol ezgileri.Sahnede bile mutlaka ekibimde Klasik gitar,Kajon olmalı...bazen çift klasik gitar kajon ile program yaparım dört saat:) Sude ve Emirhan sağolsun benimle aynı duyguları paylaşan müthiş yetenekler..şarkıların yaratıcıları ve yorumcusu aynı duyguları paylaşır,aynı müzik dilini konuşursa şarkılar o zaman kalplerde yerini alır zaten.bu duygularla hazırlandı mektup..Hatta bir gün stüdyoda Candar Köker ve Sezgin Gezgin çalışırken, Sezgin mektuptan çok etkilenip hepimizden habersiz hazırladı ikinci versiyonu.işte müzikte paylaşımın güzelliği…
Albümün yapımcısı Hakan Eren’i bir döneme imza atmış yıldızları bize tekrar kazandırması açısından Quentin Tarantino’ya benzetiyorum, sen ne dersin?
Hakan Eren için ne desem azdır..Bir tv çekiminde derdimi dinleyerek 2009 yılında,Yüreğimin Şarkılarını,on yıl öncesinde bizim veremediğimiz değeri on yıl sonra hiçbir menfaati olmadığını bile bile tekrar müzik marketlerde ısrarla koyarak verdi..Herşeyden önce insana değer veren,saygılı,sevgi dolu can bir dost..Ve ben böyle bir dosta sahip olduğum için çok şanslıyım...
.”Üzgünüm”, “Son geceler” gibi şarkılarını yüreğimize kazıdığından beri sarışın kısa saçlı Jale imajına neden devam?
Aslında imaj değil..ben “Son geceler “ albümümden çok öncesinden beri sarı ve kısa saçlıyım.Zaman zaman başka renk çılgınlıkları da yaptım ama kendimi en rahat ve emin sarı kısa saçlı hissettiğim için devam...Aslında biraz uzun saçlı olmaya özenmiyor değilim ama sıkılıyorum…
Albümün ismi “Mor” ve bereketine inandığın bir renk olduğunu biliyorum, peki nerden aklınıza geldi?
Mor benim çok sevdiğim bir renktir.Odamın rengi bile mor&beyaz..Gülyüz abla bana ve albüme şans getirsin diye mor gümüş bir küpe almıştı..Canım ablam hep düşünür bizleri..Soner’in kuzenleri Hüseyin ve Cevahir de bize destek vermek için Soner’in çektiği fotoğraflar üzerinde çalışma yapmışlardı , resmin üzerine kocaman bir J harfi ama o kadar güzel bir mor ki..albüm adı düşünüldüğü bir zamanda Soner’le, Hakan’a J’deki mora bayıldığımı, morun enerjisine ve şansına inandığımı söyleyince her ikisi de o halde albüm adı mor olsun dediler...Mor bize ve şarkılarıma şans getirecek...
Sence de son dönem şarkı sözlerinde içtenlik kaybolmuyor mu?, sen de 90’lı yılların şarkılarındaki saflığı arıyor musun?
Aslında kaybolmuşluk yok bence ama prodüktörlerimiz biraz Hakan Eren gibi risk alabilseler,biz yorumcular hazırız müzikal kimliğimize uygun şarkıları söylemeye..her şarkının ve şarkıcının ayrı lezzeti olmalı..hepimiz aynı şeyi tekrarlarsak şarkılar keyifsiz hale gelecek inan...Ben şanslıyım yapımcım bana Jale tadında şarkı aradı aylardır.Jale’ye ne değişiklik yapsak diye kaygılanmadı..Teşekkürlerim ,Hakan Eren’e...