2006 yılında çıkan tek albümle rock müzik külliyatında yerini alan Çamur grubunun solisti Murat Ak'ın merakla beklenen 10 şarkıdan oluşan ilk stüdyo albümü "Destur" Çimen's yapım etiketiyle 5 Mart'ta müzik severlerin beğenisine sunulacak. Sanat dünyasının duayen ismi Mazlum Çimen'in prodüktörlüğünü yaptığı albümde yer alan müziklerin tamamı Murat Ak’a aitken, 9 şarkının sözleri de yine sanatçının kaleminden. Albümün çıkış şarkısı “Bozdun Ezberimi”nin klibi için ünlü yönetmen Kemal Başbuğ kamera arkasına geçerken, sanatçının ikinci klip çalışması ise aynı zamanda albümün isim babası da olan Mete Özgencil tarafından çekildi. Albümün fotoğrafları da usta yönetmen Reis Çelik’in çalışma arkadaşı Burcu Karakaş’ın objektifine ait.

Destur demeden önce…

Murat Ak, müziğinin nasıl bir temel üzerine kurulacağını netleştirdikten sonra “Sınır“ grubunun gitaristi Çağdaş Yarman’la albümdeki şarkıların aranjelerini 6-7 ay gibi bir süre içerisinde tamamladı. Klasik bas, davul, gitar, klavye dörtlüsünün üzerine grup yaylılar ve doğu perküsyonlar ilave edilerek albümün genel soundu oluşturuldu. Albüm kayıtlarında yaylılar Gündem Yaylı Grubu tarafından çalınırken, davulda Tolgay Yılmaz, gitarlarda ise Çağdaş Yarman gibi Murat Ak’ın uzun yıllar birlikte müzik yaptığı isimler yer aldı. Basgitarların Eylem Pelit’e, perküsyonun ise Mert Elmas’a ait olduğu albümün kaydı ise Stüdyo Fabrik’da Bülent Kayran ve Saki Çimen tarafından yapıldı.

Şarkıların Hikayeleri…

Her şarkıyı yaşadığı bir andan ya da hissiyattan yola çıkarak kaleme alıp besteleyen Murat Ak bazı şarkılarının hikayelerini ise şöyle anlattı:

Bozdun Ezberimi: “Sanat ve sanatçılar aşktan bahsederken genellikle aşkın karanlık ve negatif hissiyatından bahsetmekten haz alır. Bir tür mazoşizm ve büyük acılar yaşayarak kahramanlaşma isteği. Ben de çoğunlukla öyleyimdir. Ama bu şarkının diğer aşk hissiyatlarından farkı, yaşadığı aşkın keyfini çıkaran, aşık olduğu kişiye duyduğu hayranlığı alelade ve neredeyse gülümseyerek anlatan bir adamın şarkısıdır. Mutlu bir adamın…”

Mum Çiçeği: “Bu çiçek, aslında öyle her eve giren, çok bilinen bir çiçek değildir ama sevenler bilir. Diğerlerinden farklıdır, farkı onunla yaşarken anlaşılır. Bu şarkı, mum çiçeğinin sahip olduğu karakteristiğin gitarı elime aldığımda yaşadığım hislerle örtüşmesinden ortaya çıktı. Mum çiçeğinin sağlam bir gövdesi vardır, çok özen istemez, ne kadar ihmal etseniz de çiçekleri solmaz, gövdesi her daim çiçek açacak gücü saklar, sizi şaşırtır. Ama bir kere açmazsa, ne kadar bekleseniz de bilirsiniz bir daha da açmaz.”

Ayrılamıyoruz Meliha’yla: “Şarkı adeta bir ‘Sadri Alışık’ filmidir. Eskilerden ama çok yakın bir dostumla gecenin köründe bir telefon muhabbeti başlar. Önce hal hatır sorulur. Ardından arkadaşımın hiç görmediğim sadece adını bildiğim sevgilisinden bahis açılır, “Meliha”. Arkadaşın anlatır sen dinlersin, O anlatır dertlenirsin onunla. Sonra telefon kapanır, bu şarkı yazılır.”

Sandal Türküsü: “Sandal Türküsü yaşam ve ölüm anlatır. Depresif, karamsar ama derindir. Hayatın o kadar da kolay, düz bir yol olmadığını, ölümün kaçınılmaz ama ‘keşke kaçınılabilse’ bir durum olduğunu anlatır. Bunları anlatırken tercih edilen müzikal form türküdür. Yaşamı ve ölümü var eden topraktır. Türküler de tınısını topraktan alır. Ben de ölüm ve yaşam algımı türkü yakarak anlatmayı tercih ettim. Sözlerimi toprağa serptim yani.  Sandal Türküsü benim için çok özeldir.”

Aksak: “Bu şarkı ismini ritmik yapısından aldı. Güç bela ilerleyen, kuvvet, dayanma gücü isteyen. Neredeyse katlanılan bir hayat. Adeta bir kara delikten bir girdaptan sesleniyor gibiyim burada. İnsanın böyle hissettiği zamanlar olabiliyor.”

Farkında mısın? “Klasik bir rock şarkısı. Bir rock şarkısının olması gerektiği gibi muhalif. Adı her ne olursa olsun bütün baskı kuran mahallelere yazdım diyebilirim. İdeolojisi fark etmeksizin ötekileştiren bütün zihniyetler için… Çaresizleşen ama vazgeçmeyen ayrı ayrı her bir tek kişinin şarkısıdır. Bireyin şarkısıdır.”