BADEMCİK TEDAVİSİ KABUS OLMAKTAN ÇIKIYOR! ARTIK SADECE İLTİHAPLI BADEMCİKLERİ ALMAK MÜMKÜN
Her kış döneminde anne babaların en çok şikayet ettiği bademcik ve geniz eti büyümesi tedavi edilmediğinde çocuklarda horlamadan, iştahsızlığa hatta büyüme geriliği ile yüz ve çene şeklinin değişmesine neden olur.
Bademciklerin ve geniz etinin tamamının alınmadığı Plazma Yöntemi ile sağlıklı bademcik dokusu korunarak yalnızca iltihaplı bademcikler çıkartılıyor. Daha az anestezi alan ve vücudun doğal dengesinin en az etkilendiği bu yöntem ile çocuklar günlük yaşantılarına daha hızlı geri dönüyor.
Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuncay Özçelik, plazma yöntemi ile ilgili şu bilgileri verdi:
· Çocuklarda en sık görülen rahatsızlıklar; sık tekrarlayan bademcik iltihapları, bunlara bağlı ya da bağımsız bademcik büyümeleri, büyük geniz eti ve orta kulakta sıvı toplanması olarak değerlendirilebilir. Bu sorunlar tek başına olabildiği gibi birlikte de görülebilir.
BADEMCİK VE GENİZ ETİNİN NEDEN OLDUĞU SORUNLAR
· AĞZI AÇIK UYUR, HORLAR: Kulak burun boğaz sorunları yaşayan çocuklar özellikle gece iyi nefes alamaz, ağız açık uyur, horlar ve hatta geniz eti ve/veya bademcik büyümesi ileri derecedeyse uykuda nefes kesilmesi bile görülebilir.
· GELİŞMESİ YAVAŞLAR: Gece iyi ve yeteri kadar nefes alamayan çocuk büyüme hormonunun en fazla salgılandığı dönem olan derin uykuya geçemediği için zaman içinde büyüme ve gelişmede duraklama ortaya çıkar ve sorunun çözülmemesi durumunda, bir süre sonra yaşıtlarından geri kalmaya başlar.
· KONSANTRASYON BOZUKLUĞU YAŞAR: Beyin nöronlarının geliştiği dönem de yine derin uyku dönemidir. Vücudun ihtiyacı olan oksijeni alamayan çocuklarda ertesi gün konsantrasyon bozukluğu ve huzursuzluk gözlenir.
· İŞTAH AZALIR: Yemek yerken veya en küçük bir aktivitede nefes nefese kalabilirler. İştah azalması, zor yemek yeme veya yemek yemede güçlük çıkarma ebeveynleri de üzer.
· YÜZ – ÇENE YAPISI DEĞİŞİR: Hatta bu durum uzun sürerse yüz yapısında bozulma ve çene yapılarında öne doğru genişleme olur ve buna bağlı diş bozuklukları ortaya çıkar. Bu problemler özellikle okul dönemlerinde çocukların belirli sürelerle derslerinden de uzak kalmalarına dolayısıyla okul başarılarında azalmaya da neden olabilir.
SAĞLIKLI BADEMCİKLERİ KORUYAN YÖNTEM
· Vücudumuzun savunma sisteminde önemli bir yeri olan bademcikler ve geniz eti eğer büyüklük açısından sorun oluşturacak duruma gelmişse mümkün olan en az ağrı ile ve hemen hemen kanamasız şekilde plazma (bir anlamda radyofrekans) yöntemi ile artık çok daha kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir.
· Daha önceki yıllarda büyük bademcikler çocuğun sık sık bademcik iltihabı geçirip geçirmediğine bakılmaksızın tamamen alınmaktaydı. Ancak artık gelişen teknoloji ile ileri tedavi teknikleri uygulanarak bademciğin tamamının alınmasına gerek olmamaktadır.
· Plazma teknolojisi ile yapılan bu işlemde bademcikler tamamen alınmaz, solunum ve yutma sorunlarına neden olan fazlalık kısımları alınır, bademciklerin ortalama 1/5’lik kısmı yerinde bırakılır. Kalan bademcik dokusu ameliyat sahasını kaplayarak, ameliyat sonrası ağrının daha az olmasını ve daha çabuk iyileşmeyi sağlar.
DAHA AZ ANESTEZİ YÜKSEK BAŞARI
· Büyük damar girişlerinden ve sinir uçlarından da uzak kalındığı için kanama riski ve ağrı bademciğin alınması operasyonuna göre çok daha az olmaktadır. Ayrıca yerinde bırakılan bademcik dokusu bir süre sonra normal bademcik boyutuna ulaşıp işlev görmeye ve bademciğin boğazı koruma fonksiyonlarını yerine getirmeye başlar. Bademciğin tekrar eski boyutlarına kadar büyümesi çok nadirdir.
· Aynı yöntemle geniz eti de tam görüş açısı altında tamamen alınabilmektedir. Yapılan çalışmalar bu yöntemle alınan geniz etinin yeniden büyüme olasılığının da düşük olduğunu ortaya koymuştur. Çevre dokulara zarar vermeden uygulanan bu yöntemde işlem çok daha kısa sürmektedir. Böylelikle daha az anestezi alan çocuklar yemek yemeye erken dönemde başlamakta, kısa sürede okul ve sosyal hayatlarına dönebilmektedir.
PLAZMA TEKNOLOJİSİ NASIL ÇALIŞIR?
· Plazma teknolojisinde; iki farklı elektrottan gönderilen radyofrekans enerjisi ile iletkenliği sağlayan tuzlu su aynı ortamda plazma bölgesi denilen bir bölge oluşturarak dokuları ablasyon dediğimiz uygulamayla buharlaştırıp küçültmektedir. Bu yöntem düşük enerjili, minimal invaziv cerrahiye olanak sağlayan gelişmiş bir teknolojidir. İşlemin diğer çevre dokulara ve vücuda kısa ya da uzun dönemde herhangi bir zararı yoktur. Tam tersine lazer veya elektrokoterle yapılan işlemlerde yüksek ısıdan dolayı çevre dokular daha çok zarar görmekte, ağrı ve kanama olasılığı daha fazla olmaktadır. Plazma teknolojisinde ise kullanılan çok düşük ısıdan (40-60 derece) dolayı dokulara daha hassas davranılmış olunur.