KIŞ AYLARINDA AYAK BİLEĞİ KIRIKLARI TEHLİKESİNE DİKKAT
Sanko Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Cenk Cankuş, özellikle karlı ve buzlu zeminlerde yanlış hareket veya dalgınlık sonucu düşmeye bağlı el ve ayak bileği kırıklarının arttığını söyledi.
El ve ayak bileğinin travmaya en fazla maruz kalan eklemler olduğunu belirten SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Cenk Cankuş “Ayak bileği kırığı, kış mevsiminin korkulu rüyalarındandır. Ayak bileği çevresi kırıklarında, özellikle hastanın yaşı ileriyse, travma her ne kadar küçük ya da orta şiddette de olsa gerek ileri yaşın verdiği kemik erimesine, gerekse bağların dejenerasyonuna bağlı olarak, daha çok parçalı kırıklarla karşılaşılır” dedi.
Cankuş, kırıklardaki bu ayrılmanın eklem çevresinde kapsülün yırtılması anlamına gelebileceği gibi, yine ayak bileği ekleminin yarı çıkık veya çıkık hale gelmesine kadar gidebilen sonuçların da görülebileceğini kaydetti.
"YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR"
Kırıkların, kaygan zeminde el bileğinin üzerine düşülmesi sonucu oluştuğunu ve doğru tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürdüğünü anımsatan Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, genellikle cerrahi olarak tedavi edildiğine vurgu yaptı.
Düşme sonucu hastaların genellikle acil servise başvurduğuna işaret eden Cankuş, “El ve ayak bileği kırıklarında şişle birlikte ödem de görülür. Röntgen filmiyle kırık kolayca belirlenebilir. Kırık eklem içine uzanıyorsa, gözden kaçırmamak ve tedaviyi doğru planlamak amacıyla bilgisayarlı tomografiden de yararlanılabilir” diye konuştu.
NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Özellikle karlı ve buzlu havalarda yürürken yaşanacak denge sorunlarının yanı sıra, yaşla birlikte görülebilen rahatsızlıklar da dikkate alınarak desteksiz yola çıkılmaması gerektiğini bildiren Cankuş, uyarılarını şöyle özetledi:
“Belirli bir yaş grubundaysanız öncelikle karlı ve buzlu havalarda zorunlu durumlar dışında mümkünse dışarıya çıkmayın. Dışarı çıkılacaksa, mutlaka tabanı kaymayan, mevsime ve hava koşullarına uygun bir ayakkabı giyilmelidir. Baston ya da benzeri bir destek yoksa şemsiye destek amaçlı kullanılabilir. Soğuktan korunmak için eller cepte yürümek yerine eldiven tercih edilebilir. Çünkü ellerin cepte olması, herhangi bir denge bozukluğu durumunda destek almayı engelleyecektir. Aynı anda iki elin de dolu olmamasına dikkat edilmelidir. Küçük ve yavaş adımlarla acele etmeden buzlanma ya da karın daha az olduğu alanlar tercih edilerek yürünmelidir. Merdiven inerken ya da çıkarken mutlaka bir yerden tutunarak hareket edilmelidir. Binaların altından ya da yanından geçerken çatı veya tentelerden düşebilecek sarkıtlar ve kar kütlelerine dikkat edilmelidir.”