ALTIN KOZA MI, ALTIN PORTAKAL MI? İŞTE REKABETİN TARİHÇESİ
19 yıllık Altın Koza, 49 yıllık Altın Portakal?ın tahtına aday mı? 90?larda Altın Portakal?ın gölgesinden kalan Altın Koza artık önemli yönetmenlerin tercih ettiği bir festival haline geldi.
17 Eylül'de Adana Altın Koza, 6 Ekim'de de Altın Portakal Antalya film festivalleri başlayacak. İki festivalin arka arkaya düzenlenmesi festivaller arası rekabetin de gözle görülür biçimde yaşanmasına neden oluyor. İki festival de en iyi olmanın peşinde. Antalya, yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle ulusal festivale katılmış hiçbir filmi yarışmasına almıyor. Adana ise ulusal festivallerde En İyi Film ödülü alan filmleri yarışmasına dahil etmiyor. Hal böyle olunca Adana'ya katılan Antalya'ya katılamıyor. Sinemacılar da bir tercih yapmak durumunda kalıyor. Bu yıl ki manzaraya bakacak olursak Yeşim Ustaoğlu, Erden Kıral, Pelin Esmer, Derviş Zaim gibi önemli yönetmenlerin çoğu Altın Koza'yı seçti. Altın Portakal'ı ise ağırlıklı olarak ilk filmlerini çeken genç yönetmenler tercih etti. İki festivalin de programı, ulusal film yarışmalarını saymazsak, eşdeğer. Ama iş Türkiye sinemasının en gözde festivali olma yarışında düğümleniyor. Son dört beş yıl için konuşursak. Altın Portakal'ın popülist bir anlayışla düzenlenme eğilimi kan kaybetmesine neden oluyor. Altın Koza'nın ise belli ilkesel kararlar doğrultusunda hayata geçirilme çabası Adana'nın çıtasını yükseltiyor. Buna rağmen en iyinin hangisi olduğuna karar vermek zor. Çünkü iki festivalin geçmişine bakınca görülüyor ki, sağlıklı gelişim gösteremiyorlar. Yani gelecek yıl bile şartlar değişebilir.
ALTIN KOZA
TARİHÇELERİ
1969'da başlayan festival, 1973'e kadar sürdükten sonra sebepsiz yere düzenlenmesinden vazgeçiliyor. Sonra 1992'de tekrar başlıyor, fakat 1997'de deprem nedeniyle yine kesintiye uğruyor, 2005'te ise tekrar başlıyor. 70'lerde belediye ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Devlet Film Arşivi ile birlikte düzenlenen festival, günümüzde bir belediye etkinliği olarak hayata geçiriliyor. İlk yıllarında yapımcılarla arasına mesafe koyan ve daha özgür karar alabilen festival, nitelikli seçimler yapmıştı. 70'li yıllardaki 'yeni sinema' anlayışını destekleyen bir görüntü çizen festival 90'lı yıllarda Altın Portakal'ın gölgesinde kaldı. 2005'ten sonra yavaş yavaş toparlandı ve günümüzde Altın Portakal ile rekabet edecek duruma geldi.
SKANDALLARI
Altın Koza'nın yıllar içinde uzun kesintiler yaşaması nedeniyle skandalları biraz daha az. Ama seçmece de olsa skandallar mevcut. 1970'de jüri üyesi ve Devlet Film Arşivi temsilcisi Bülent Erkmen'in belediye görevlileri tarafından hırpalanması. 1972'de Baba filminin En İyi Film seçilmesi sonrası, Adana Belediye Başkanı'nın isteğiyle jürinin tekrar toplanıp ödülün Kara Doğan filmine verilmesi. 1974'te nedensiz festivalin iptal edilmesi. 2010 yılında Mavi Marmara olayları bahane edilerek festivalin ertelenme girişimi de skandal sayılır.
ÖDÜL MİKTARI
Altın Koza'da bu yıl toplam 838 bin TL para ödülü veriliyor. Bu rakam Türkiye'de, toplamda bir festivalde verilen en yüksek para ödülü anlamına geliyor. Festivalde En İyi Film ödülü alan yapım aynı zamanda 350 bin TL para ödülünün de sahibi oluyor.
TARTIŞMALI KARARLARI
Toplam 18 yıl düzenlenen festivalde genelde verilen kararlar hakkaniyetli bulunur. Ama 1972'de Yılmaz Güney'in Baba filminin hakkının yenmesi hâlâ hatırlanır. 2000'lerde tartışılan kararlardan biri Nihat Durak'in İlk Aşk filmine verilen Yılmaz Güney ödülüdür. Yaş ortalaması 56 olan jürinin filmin duygusallığına kapılıp ödülü verdiği iddia edilir. 2008'de ise Yumurta, Yaşamın Kıyısında ve Rıza filmlerinin , başka festivallerde ödül aldıkları gerekçesiyle ön jüri tarafından elenir. Oysa yönetmelikte böyle bir madde yoktur.
FESTİVAL MEKANI
Altın Koza'nın şimdilik en önemli sorunu bir festival merkezinin olamaması. Festivalde filmler şehrin dört bir yanındaki sinemalarda gösteriliyor. Bu da sinema kültürünün gelişmesi adına bir kaynaşma ortamının oluşmasına engel teşkil ediyor.
ALTIN PORTAKAL
TARİHÇELERİ
1964'te başlayan Altın Portakal 1979'da sansür ve 1980'de darbe nedeniyle sadece iki yıl düzenlenemedi. Bunun dışında kesintisiz devam etti. Bir belediye etkinliği olarak AKSAV tarafından düzenleniyor. Nitelik yönünden inişli çıkışlı bir grafiği var festivalin. Yeşilçam döneminde özellikle yapımcıların güç savaşları yüzünden hırpalanan festival, 90'lardan itibaren panayır havasından kurtulmaya çabaladı. 2000'lerin ortasında ise önemli bir festival olma özelliğine sahip bir görüntü çizdi. Son yıllardaysa daha popülist bir çizgide ilerliyor.
SKANDALLARI
En akılda kalan skandal, 1966'da Haremde Dört Kadın filmi gösterilirken sinemanın basılması, festivali düzenleyenlerin protestoculara güvence vererek filmin ödüllendirilmeyeceğini ilan etmesi. 1969'daki küfürlü yumruklu ödül töreni. 1970'te sonuçları jüriden üç saat önce ajansın açıklaması. 1982'de Sürü'nün festival yürütme kurulu tarafından yarışma dışı bırakılması. 1990'da Yılmaz Güney Filmleri Gösterimi'nin iptal edilmesi. 2004'teki 70 kişilik jüri karar toplantısı. 2006'da jüri üyelerinin açılış törenine alınmamaları.
ÖDÜL MİKTARI
Altın Portakal'da toplamda 730 bin TL para ödülü verilse de Türkiye'de bir festivalde En İyi Film ödülüne en çok para ödülü Antalya'da veriliyor. En İyi Film ödülünün parasal karşılığı 400 bin TL.
TARTIŞMALI KARARLARI
1965'te En İyi Film ödülü Karanlıkta Uyananlar varken Aşk ve Kin'e verilir. 1967'de Hudutların Kanunu'nun hakkı yenir. 1968'de Seyyit Han ön jüri tarafından elenir. 1981'de yarışmada Ah Güzel İstanbul, Bereketli Topraklar Üzerinde varken jüri en iyi filmi seçemez! 2007'de Ara, 2011'de Ateşin Düştüğü Yer, ön jüri kurbanı olur. Geçen yıl Güzel Günler Göreceğiz'e verilen En İyi Film ödülü de tartışmalara neden oldu.
FESTİVAL MEKANI
Festivalin merkezi Atatürk Kültür Merkezi. Film galaları ve basın toplantıları AKM'de yapılıyor. Böylece AKM ve çevresinde gözle görülür bir festival coşkusu yaşanıyor.
(Sabah Cumartesi-Olkan Özyurt)