Yönetmenliğini Caner Alper ve Mehmet Binay’ın, yapımcılığını Mine Şengöz’ün yaptığı, senaryosunu Yıldız Bayazıt ve Sema Kaygusuz’un yazdığı filmde Bergen’i Farah Zeynep Abdullah canlandıracak.

Bergen filminin erkek başrol oyuncusu da belli oldu. Erdal Beşikçioğlu projede, Bergen'in yüzüne kezzap atıp ardından da onu öldüren eşi Halis Serbest’e hayat verecek.

Beşikçioğlu, o dönem çıkan haberleri ve videoları izleyerek, rolüne çalışıyor.

HALİS SERBEST İTİRAZ ETMİŞTİ

Bergen’e önce kezzap atıp bir gözünü kaybetmesine neden olan, ardından da Bergen’i öldüren Halis Serbest, sinema filminin çekilmesine itiraz etmiş, filmin, izni olmadan yapılamayacağını savunmuştu.

Serbest’in itirazına karşı, Mine Şengöz şu açıklama yapmıştı:

“Bu dünya Bergen’siz olmaz. Biz Bergen’i hiç unutmadık. Ama onu ne sadece ‘acıların kadını’ olarak anımsıyoruz ne de korkunç bir cinayetin kurbanı olarak. Bergen ve Bergen gibi nice özel kadının iç sesini, yaşam gücünü, kudretini bastırmaya çalışan faillere ve faillere hizmet eden zihniyete inat, Bergen’in yanında olacağız. Bergen’in hikayesi kendi öz gücünü inatla savunan, şarkı söylerken dünyayı fetheden eşsiz bir kahramanın da hikayesidir. Onun dipdiri ve güçlü varlığını aramıza geri çağırıyoruz. Tekrar canlanıp hayat dolu bakışlarını üstümüze dikmesi için. Bergen’den geriye kalan boşlukla yüzleşmek için Bergen’i asla yalnız bırakmayacağız.”

ÖNCE KEZZAP SONRA KURŞUN

Asıl adı Belgin Sarılmışer olan Bergen, 16 Temmuz 1960’da Mersin’de doğdu. Anne ve babasının boşanmasıyla annesi Sebahat Çakır’la 1966’da Ankara’ya yerleşti.

Yenimahalle Yunus Emre İlkokulu’ndan sonra Ankara Devlet Konservatuarı Piyano bölümüne girdi ama maddi sıkıntılar nedeniyle okuldan ayrıldı. Daha sonra da yaşını büyülterek bir süre PTT’de çalıştı.

1979’da arkadaşlarıyla eğlenmek için gittiği Feyman Gece Kulübü’nde sahneye çıktıktan sonra çalışması için aldığı teklifi kabul etti. Feyman Gece Kulübü’nde Grup Lokomotif orkestrası ile birlikte sahne aldı.

Ankara’dan sonra iş için Adana’ya giden Bergen, burada Halis Serbes’le tanıştı ve bir yıl sonra da evlendi.

1982 yılında Atlas Plak’tan ‘Şikâyetim var’ı çıkardı. Sanat yaşamındaki çıkışı devam ederken kocasının şiddet göstermesine dayanamayan Bergen, birçok kez eşinden kaçtı.

Ekim 1982’de İzmir’de çalışırken kocasının azmettirmesiyle yüzüne kezzap atıldı. Bu saldırıda tek gözünü kaybeden ve vücudun büyük bir kısmı yanan Bergen, tedavi sonrası Kibariye’yi meşhur eden ‘Kim bilir?’ şarkısının bestecisi Cengiz Özşeker tarafından ikna edilip sahneye çıkarıldı.

1985’e kadar Cengiz Özşeker’in sahibi olduğu İzmir Pırlanta Pavyon’da sahne alan sanatçı, patronuyla birlikte ‘Kardeşiz Kader’ isimli bir kaset hazırladı ve Yaşar Kekeva’ya gönderdi. Bergen’i beğenen Yaşar Kekeva, sanatçıyı İstanbul’a davet etti. ‘İnsan Severse’yi Burhan Bayar’ın müzik yönetmenliğinde çıkaran sanatçı 1986 yılının sonlarına doğru yaptığı ‘Acıların kadını’ ile şöhrete kavuştu.

1987’de Ülkü Erakalın’ın senaryosu ve yönetmenliğiyle ‘Acıların kadını’ filminde Yalçın Gülhan, Asuman Arsan ve Meral Niron’la kamera karşısına geçti. Büyük bir hayran kitlesi edinen Bergen, konser için gittiği Adana’da uğradığı bıçaklı saldırıdan son anda kurtuldu.

Yoğun bir ilgiyle karşılanan albümün tanıtım turnelerine başlayan sanatçı 14 Ağustos 1989’da Adana-Pozantı’da boşandığı eşi tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Memleketi Mersin’de defnedildi.

BERGEN’İN KATİLİ HALİS SERBEST: KİMSE BENİ REZİL EDEMEZ

Şarkıcı Bergen'in yüzüne kezzap atan ardından da yaşamına son veren Halis Serbest, SÖZCÜ'ye konuştu. Serbest 'Bergen' filmiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

“KOCASI PARA İSTEDİ” İDDİALARI

Bergen filminin çekimleri gündeme gelmesiyle daha önceki çekim projelerinde de telaffuz edilen bir iddia gündeme geldi. Bergen’i öldüren eski kocası Halis Serbest’in çekim için film yapımcılarından para istediği iddiası ortaya atılmış ve filmin çekimini bu unsurun geciktirdiği magazin basınında öne sürülmüştü.

Ancak SÖZCÜ'ye konuşan Halis Serbest, bu iddiaları kesinlikle yalanladı. Halis Serbest, film projesinin yapımcılarıyla ilgili görüşmelerinin olduğunu ancak para isteme gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını belirterek şöyle konuştu:

“KİŞİLİK HAKLARIM ZARAR GÖRÜRSE DAVA AÇARIM”

“Bu konuda kimseyle görüşmedim. Bu konuda sadece çekilecek filmin senaryosunun gerçeğe uygun olması için bir açıklama yaptım. Ne anlatılacaksa gerçekler anlatılsın istedim.  Madem böyle bir film yapılıyor ve ben de bu filmin en önemli karakterleri arasında yer alıyorum, ne benim ne de Bergen’in hakkında yalan yanlış şeyler olmasın, gerçekler, doğrular anlatılsın istedim. Söylediklerim buydu.”

“Ben daha önceki yıllarda İstanbul’da Kadir İnanır ile de bu konuda bir görüşme yapmıştım, bir de son açıklamam oldu. Bunun dışında hiçbir yapımcıyla görüşmedim. Herhangi bir para isteme konusu da kesinlikle yoktur. Yaptığım şeyler bellidir, işlediğim suçlardan dolayı hapislerde yattım çıktım, onları inkar edecek değilim fakat filmde yapmadığım şeyleri yapmış gibi gösterilirsem bu olmaz. Kişilik haklarım zarar görmesi, rencide edilmem durumumda dava açarım, hukuki hakkımı sonuna kadar kullanırım. Böyle bir durumda filmin oynatılmasını yasal yollardan gereğini yaparak engelletirim.”

“Kardeşlerim, çocuklarım, yeğenlerim, dostlarım var. Beni onların gözünde küçük düşürecek sahnelerin oynatılmasına müsaade etmem. Avukatlarım hazır bekliyor. Böyle bir durumda gereğini yapacak ve filmin oynatılmasını engelleyecekler. Kimse beni rezil edemez. Yoksa onun dışında benim film için para istemem gibi bir şey söz konusu olamaz.”