Yeşiçam'ın çınarı Ekrem Bora, 30 Mart’ta yattığı Kadıköy’deki Florence Nightingale Hastanesi’nde dün yaşamını yitirdi. Hastaneden yapılan yazılı açıklamada, 78 yaşındaki usta oyuncuya “akciğer ödemi” teşhisi konduğu, yoğun bakımda tedavi altına alındığı ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen saat 13.45’te öldüğü belirtildi. Mart ayının başında kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye kaldırılan ve tedavisinin ardından taburcu edilen Ekrem Bora, geçen yıl da enfarktüs geçirip zatürre olmuştu.

SAHNEYE DE ÇIKTI
Gerçek adı Ekrem Şerif Uçak olan oyuncu, 7 Mart 1934’te Ankara’da dünyaya geldi. İlkokuldan sonra Sultanahmet Devlet Basımevi Kursu’nu bitirerek mürettip ve mücellit (dizgici ve ciltçi) diploması alan sanatçı, 1953 yılında Yıldız Dergisi’nin açtığı sinema artist yarışmasına katılıp birinci olmasına karşın, film çeviremeden askere gitti. Askerlik dönüşü ilk filmi olan “Alın Yazısı”nı çevirdi (1955). İki yıl aradan sonra tekrar sinema filmlerinde rol almaya devam eden sanatçı, 1970’lerde sinemadaki kriz ve “seks furyası” nedeniyle sinemadan uzaklaştı, gazinolarda sahneye çıktı. Bugüne dek yüzlerce yapımda rol alan ve ilerleyen yaşına rağmen dizilerde oynamayı sürdüren Bora, son olarak “Gümüş” ve “Makber” dizileriyle seyirciyle buluştu.

3 KIZI VAR

“Sürtük” filmindeki rolüyle 1966 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Ekrem Bora, 1991’de düzenlenen 28. Antalya Film Şenliği’nde de “Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu” filmiyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kucakladı. Ekrem Bora’nın askerden döner dönmez yaptığı ilk evliliğinden Sevil adında bir kızı, 1966 yılında Gül Bora’yla yaptığı ikinci evliliğinden de Lale ve Yasemin adlarında iki kızı oldu.

Sanat dünyası yasta

Cüneyt Arkın: Türk sinemasının unutulamayacak kadar değerli bir ismiydi, kıymetli bir arkadaşımdı. İçimdeki burukluğu ve kırgınlığı anlatmamın imkanı yok. Onun eksikliğini her zaman hissedeceğim. Mekanı cennet olsun.

Fatma Girik: Çok sevdiğim ve saydığım bir arkadaşımı kaybettim. Çok üzgünüm. Ailesinin ve hepimizin başı sağ olsun.

Türkan Şoray: Hepimiz şu an aynı acılar içindeyiz. Duygularımızı tahmin edebiliyorsunuzdur. Öldüğüne inanamıyorum. O, bizim aramızda.

Tarık Akan: Vallahi yıkıldım. Ekrem Bora benim daha sinemaya başlamadan önce sürekli olarak izlediğim, çok önemli bir oyuncu, çok değerli bir sanatçıydı. Kendisiyle çalışamadım ama karşılaştığımızda birbirimize çok samimi ve dostane davranırdık. Işıklar içinde yatsın diyorum. Ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun.

Ediz Hun: Çok büyük bir dost, cana yakın bir arkadaştı. 15’ten fazla filmde birlikte çalışmıştık. Sigarayı bırakması konusunda her zaman kendisini uyarmıştım. Türk sinemasının kalkınmasında çok etkili olan bir sanatçıydı. O derin bakışları, mavi gözleri ile hoş bir tipti. Sanat camiası adına acımız çok büyük. Onu unutmayacağız.

İzzet Günay: Ekrem Bora, sevgi dolu biriydi. O kadar güzel bir yüreği vardı ki, kelimelerle anlatmanın imkanı yok. “Sevgi insanıydı” diyebilirim onun için. Onun iyi kalbi ve iyi aktörlüğü asla unutulmayacak.

Çolpan İlhan: Bizim bütün hayatımız bir arada geçti. 50 yıllık bir hikayedir bizimkisi. En sevdiğim can dostumu kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Her şeyimizi kaybettik, acımız çok büyük...

Necla Nazır: Çok kıymetli bir sanatçı dostumdu. Allah taksiratını affetsin. O kadar iyi bir insandı ki onu hep sevgi ve saygıyla anacağız.

Gözyaşları sel oldu

Acı haberin duyulmasının ardından, Ekrem Bora’nın sevenleri hastaneye koştu. Gelenler arasında Türkan Şoray, Kerem Alışık, Songül Öden, Gül Sunal ve Çolpan İlhan da vardı. Bora’nın naaşı cenaze nakil aracına bindirilirken gözyaşları sel oldu. Ekrem Bora’nın eşi Gül Bora’nın ağladığını gören Türkan Şoray da Kerem Alışık’a sarılarak gözyaşlarına boğuldu.

Anma Töreni ile uğurlanacak

Ekrem Bora 3 Nisan Salı günü 10:30'da Akatlar Kültür Merkezi'nde yapılacak anma töreninin ardından öğle namazının ardından  Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek.