HÜRKUŞ: GÖKLERDEKİ KAHRAMAN FİLMİNİN İLK TEASER’I YAYINLANDI
MAGAZİNCİ VİDEO HABER- I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda vatanı uğruna hayatını sayısız kez tehlikeye atan, İstiklal Madalyası ve TBMM’den üç takdirname ile şereflendirilen, yaşamını yerli uçak üretimine ve yeni yeni pilotlar eğitmeye adayan, bitmek bilmeyen uçma sevdasıyla göklere adını altın harflerle yazdıran Vecihi Hürkuş’un hayatı ilk kez bir sinema filmine konu oluyor
Eğrikapı Prodüksiyon’un yapımcılığını üstlendiği, yönetmenliğini Kudret Sabancı’nın, görüntü yönetmenliğini Tolga Kutluay’ın yaptığı filmin müziklerini Uğur Ateş hazırlıyor. Başrollerini Hilmi Cem İntepe, Gizem Karaca, Bora Akkaş ve Miray Daner’in paylaştığı “Hürkuş: Göklerdeki Kahraman” 25 Mayıs’ta vizyona giriyor.
Synopsis:
Türk havacılık tarihinin en önemli ismi, zihni uçsuz bucaksız icatlarla dolu eşsiz bir mühendis olan, Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve üreticisi Vecihi Hürkuş’un hayatı ilk kez beyaz perdeye taşındı.
1912 yılında, Vecihi 16 yaşındayken başlayan uçma sevdasına adanmış bu hayat hikayesi, uçak tasarlama hayallerinin peşinden Vecihi’nin izini sürerek giden Mehmet ve Selin’in günümüzde geçen öyküsüyle birlikte ilerliyor. Vecihi Hürkuş’un Kurtuluş Savaşı’na kadar olan kahramanlık öykülerinin ve mücadelelerinin güçlü görsel efektlerle anlatıldığı film, Türkiye’de ilk kez hava muharebelerinin en uzun süre gösterildiği film olarak da dikkat çekiyor.
VECİHİ HÜRKUŞ KİMDİR?
Vecihi Hürkuş 1896 yılında İstanbul’da doğdu. Henüz 17 yaşındayken I. Dünya Savaşı’na katıldı. Yaralanınca İstanbul’a dönerek pilot olmak için Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girdi. Pilot ünvanıyla tekrar Ruslara karşı harekata katıldı ve uçak düşüren ilk Türk olarak tarihe geçti. Ruslara esir düşerek Hazar Denizi’nin Azerbaycan kısmında bulunan Nargin Adası’na götürüldü. Ada’dan cesareti, azmi ve Azeri Türk askerlerin yardımıyla yüzerek kaçtı ve İran üzerinden yurda geri döndü. 1918 yılında yine 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde göreve başladı ve Türkiye’nin ilk savaş uçağını tasarladı. Kurtuluş Savaşı’na katılan Vecihi Hürkuş özellikle İnönü ve Sakarya Savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını indirdi. İstiklal Madalyası ve TBMM’den üç takdirname ile şereflendirilen Vecihi Hürkuş, savaştan sonra İzmir’de yeni pilotlar eğitmeye başladı. 1923’te savaş sonrası ganimet olarak ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal etti. Askeri Havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etti.
1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını inşaa etti. Uçabilirlik Sertifikasını tespit edecek yetkili bulamadığı için bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu demiryollarından kiraladığı vagonla uçağı sökerek Çekoslavakya’ya gönderilmesi için mücadele etti. 6 Aralık 1930’da Prag’a gitti fakat henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmi evrakların önce Çek diline çevrildiği, malzemelerinin tekrar monte edildiği ve teknik kontrollerinin yapıldığı uçağın her türlü uçuş şekillerinin kontrolü de tamamlandıktan sonra, Hürkuş 23 Nisan 1931'de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini aldı. 1932’de Vecihi Sivil Tayyare Mektebi isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu açtı ve Türk kadın pilot olan Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirdi. 1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları’nı kuran ve Türk havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden biri olan Vecihi Hürkuş, Ankara'da 16 Temmuz 1969 yılında vefat etti.