KORONA DİZİ VE SİNEMA SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEDİ?
Hepimizi derinden etkileyen salgının izlerini yavaş yavaş taşımaya ve hissetmeye başladık. Bu hem sosyo-ekonomik hem de psikolojik olarak tüm dünyayı etkilemiş durumda. Hal böyleyken BeStyle dergisi Mayıs sayısında dizi ve sinema sektöründen başarılı oyuncuların bu konu hakkında görüşlerini alıp durumu sentezlemiş.
Bu pandeminin birkaç sektörü etkilemesi gibi bir durum söz konusu olmadı maalesef. Dünya genelinde tüm insanlığı etkilerken aynı zamanda tüm iş kollarını derinden sarstı. Uzun vadede dünya için faydalı olacak bu süreçte dizi ve sinema sektörünü neler bekliyor? İşte önde gelen isimlerin pandemiyle ilgili yorumları…
Oyuncu Yağmur Tanrısevsin
Bir toplumu, bir ülkeyi değil bütün dünyayı etkileyen dönüşümlerden bahsediyoruz. Sosyalleşme tarzında, seyahat etme süreçlerinde, konaklama, yeme - içme sektöründe ve en önemlisi hijyen hassasiyeti temelli meselelerde kısıtlamaların ve kuralların daha fazla artacağı bir geleceğe hazır olmalıyız. Bu salgın, iş yapma biçimlerini de etkileyecek. Kültür - sanat, eğlence hayatı da bu tetikleyici dönüşümden etkilenecek. Tabii ki, kültür ve sanat hep olacak ama üretim biçimleri, sunuş şekilleri değişecek. Bugünleri de atlatacağız. Yine mutlu, sağlıklı günlerimiz olacak. Yine filmlerde ve dizilerde insan hikâyelerini anlatmaya devam edeceğiz. Ancak şurası kesin, bazı şeyler kökten değişecek.
Oyuncu Seray Kaya
Ben umutluyum...
Bu günleri atlattığımızda, hayat normale döndüğünde işlerimizin de normale döneceğine inanıyorum. Bu süreçte evde oturan, ekranda sürekli film ya da dizi izleyen insanların yeni işleri izlemeye ihtiyaç duyacağını, bu yüzden sektörün yoğun bir şekilde çalışmaya başlayacağını düşünüyorum. Aynı zamanda daha dikkatli, daha çok önlem ve daha az risk alınan çalışma koşullarının da bizi bekleyeceğine eminim. Bir de güzel tarafı şu ki, her şey iyileşiyor, yenileniyor... Bu sınavdan iyi sonuçlar alacağımıza eminim. Güzel günler yakın.
Oyuncu Gaye Turgut Evin
Koronavirüs bir pandemi, yani küresel salgın olduğu için bütün dünyayı etkisi altına aldı. Çok hızlı yayılan bu hastalık sonucunda ülkeler sınır kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Bu da ithalat ve ihracatı durdurdu. Sokağa çıkma yasakları sonrasında üretim neredeyse durma noktasına geldi. Ülkeler büyük oranda ekonomik zorluk yaşamaya başladı ancak Türkiye hızlı bir şekilde hastalığa önlem aldığı için diğer ülkeler gibi etkilenmedi. Yüzde yüz olmasa da ülkemiz üretimine devam etmekte ve son olarak bu hastalığı hangi ülke önce bitirirse ekonomik olarak güçlü çıkacaktır. Bu da insanların konulmuş olan kurallara azami ölçüde bağlı kalması ile sağlanacaktır. Bizim sektörümüze gelince, bizim sektörümüz tamamen durdu denebilir. Çünkü biz iç içe çalışma koşullarında olan bir sektörüz. O yüzden yapımcılar, kanallar önce insan diyerek zarar etme pahasına işlerini durdurdular. Umarım kısa sürede her şey normale döner ve bu sektörün emekçileri de kısa sürede işlerine dönebilir. Bizim sektörümüz, reklam ve eğlence sektörü olduğu için, ilk kısıtlamaların buradan olması da normal bir durum. Böyle zamanlarda sağlık ve temel ihtiyaçlar dışındaki her şeyi kısıtlamak şart. Bizler de evlerimizdeyiz, sevenlerimizle uzak kalsak da ben sosyal medya hesaplarım aracılığı ile pozitif enerji vermek ve yapılması gerekenler konusunda nacizane olarak destek vermeye çalışıyorum.. Dünya genelinde de sanatçılar çok güzel paylaşımlar yapıyor ve duyarlılık gösteriyor. Dünya hepimizin evi ve vakit birlik olma vakti. Evde zaman nasıl geçer, psikolojimiz sağlam olmalı vs gibi paylaşımlar yapıyorum. Maddi manevi hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Herkesin süreci atlatma şekli farklı. Herkesin sosyal, ekonomik şartları, psikolojisi farklı. O yüzden yaratıcı olun veya kitap okuyun bile diyemiyorum çünkü kafalar oldukça karışık, yorgun. Hepimizin ilk kez karşılaştığı bir durum bu. Mesela Anneler Günü yaklaşıyor, bayram geliyor. Ne yazık ki sarılamayacağız birbirimize ama dünyanın anladığını düşünüyorum. Asıl olanın; sevgi, sağlık, huzur olduğunu. Evdeyiz, sağlıklı kalmak için sevdiklerimiz için dua ediyoruz. Ne yazık ki hepimiz eşitiz şu an. Özümüze yolculuk oldu aslında bu süreç. Bu evrenin sahibinin insan olmadığını ve dönen çarkın bir küçücük virüsle duracağını anlamış olduk böylelikle. Sevdiklerimize sarılmanın, sağlığımızın en büyük hazine olduğunu, bizim dışımızdaki canlıların şu an bizim yaşadığımız gibi sürekli karantina zamanları geçirdiğini kavradık. Dilerim çabuk unutmayız bu günleri çünkü anlamak zor insanoğlu için ama unutmak kolay. Zamanında yaşanılan tüm kötü olayları unuttuk toplum olarak çünkü makineleşmiş hayatımız seyrine devam etti, bizi teğet geçti yaşananlar. Şu an tüm çark durup, sesler kesilince kendi sesimize, unutulan insanlık değerlerinin sesine kulak verdik. Evren bize resmen uyanın dedi. Bütün dünyada virüs sebebiyle yaşanan ölümler için başsağlığı diliyorum ve bundan sonra birbirimize her sarıldığımızda şükredeceğimiz günler diliyorum. Sağlık bakanımız başta olmak üzere bütün sağlık çalışanlarına minnettarım. Şu an dizilerimiz ara verdi ama insanlar görmediği kadar başrol ve kahraman gördü. Hayatımda izlediğim en büyük aksiyon dram belki ama sonu kahramanlıkla biten bir hikaye izliyoruz. İşte asıl gerçek bu, sanat zaten bunu süzgeçten geçirip yansıtır. Sağlıkla kalın, evde kalın. Güzel günler yakın. Biz de sizleri özledik. Kocaman sarılır öperim herkesi. Hepimiz için geçmiş olsun.
Oyuncu Gizem Karaca
Tabii bu pandemi bütün dünya ekonomisini sarstığı için hemen hemen her meslekte daralma olacaktır, insanları ve ülkeleri bir kaç sene geriye atacaktır diye düşünüyorum. Tekrar toparlanmak için hepimizin daha fazla çalışıp üretmesi gerek. Bizim sektörümüze gelince; herkesin birbirine daha fazla tolerans tanıyıp, bir an önce sektörü pandemi öncesi zamanına taşımalıyız. Ama bu durumda; işçinin iş verenine, iş verenin işçisine daha sağduyulu davranması gerekir. Eğer bunu başarabilirsek ekonomik daralmayı tersine daha hızlı çevirebiliriz. Bu durumun psikolojik olarak bir süre devam edeceğini düşünüyorum. Kalabalıktan kaçıp, insanlarla mesafelerimize bir süre daha dikkat etmemiz gerekebilir ama bugünleri hep birlikte aşıp daha temiz, daha güzel günler göreceğimizi düşünüyorum. Kesinlikle doğa ana bize güzel bir ders verdi!
Oyuncu Şeyma Korkmaz
Öncelikle bu küresel salgının sadece benim de dahil olduğum sektörü değil, tüm dünya ekonomisi ve dinamiklerini olumsuz bir sekteye uğrattığını düşünüyorum. Benim penceremden bakıldığında bildiğiniz gibi ben 8 yıl gibi uzun süren bir diziden çıktım. Bu salgın dinlenmek istediğim bir döneme denk geldi. Genel çerçeveden dizi sektörüne bakarsak; bu salgın sadece sezon sonunu 2 ay kadar önceye çekti. Devamında her zamanki gibi 3 aylık yaz tatili var ekranlarda. Yani çok büyük bir kayıp yok gibi gözüküyor. Tahminim normal periyodunda Eylül / Ekim ayında yeni sezon başlar diye düşünüyorum. Yaşamsal çerçeveden bakarsak da; bundan sonra tabii ki hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum. Artık tüm yaşamımıza daha dikkat ederek, daha da kıymet bilerek devam edeceğiz diye düşünüyorum. Şu an için öncelikle aşının bulunmasını, tüm insanlık olarak en hızlı şekilde düze çıkmayı ve normal yaşamımıza dönmeyi ümit ediyorum.
Oyuncu Ekin Mert Daymaz
Tıpkı doğal afet, terör ve sosyo ekonomik durumlarda olduğu gibi Korona Virüsününde ilk etki ettiği yer maalesef ki yine bizim endüstrimiz olması çok şaşırtıcı değil. Zor bir iş yapıyoruz ve şimdi yeni düzende neler bizi bekliyor inanın bilmiyorum. Dijital dünya’nın bir parçası olmak beni umutlandırsada, deneyimlemediğim bir değişime ne şekilde ayak uydurmalıyım öngöremiyorum. Şu dönem düşündüğüm tek şey eskisinden daha fazla emek sarfetmek zorunda olduğum. Gözlemlediğim ise benim gibi sektörde emek veren tüm meslektaşlarımında şu dönemde öğrenmeye daha fazla yüklendikleri ve hayata dair bilmediklerini tamamlamaya çalışmaları. Bizi daha donanımlı olmak kurtaracak diye düşünüyorum.
Oyuncu Pelin Öztekin
Dönemsel olarak yıllar içinde bazı krizler atlatmış bir ülkeyiz. Şu an ki süreç ise dünya olarak içinde bulunduğumuz bir film karesi gibi.. Yaratıcı ve zorluklarla daha da güçlenip, üreten ve yeni yollar arayıp bulan beyinlerle dolu olduğumuz düşünüyorum. Şok etkisini atlattıktan sonra hemen o anın gündemindeki krizleri yönetmeyi başarabiliyor, yeni atılımlarla olduğumuz anı kurtarabiliyoruz. Ülke olarak ne zaman sıkıntılı zamanlar yaşasak yaratıcılığımızın arttığını ve bunun tüm alanlarda olduğu gibi endüstriye de iyi yansıtılıp geliştirildiğini görüyorum. Zorluklarla güçlenen bir toplumuz.
Her değişim bizi geliştirir. Yeni fikirlerin sunulmasını, denenmemişin denenmesini sağlar. Karantina günleri de bize uzaktanda olsa sektörün içinde olabileceğimizi gösterdi. Oyuncular olarak bizi sevenlerle aramızdaki o renkli ekranı kaldırıp gerçek hayatta bizi birbirimize yakınlaştır. Artık hepimiz ev topuzumuzla sosyal medyada görünür, hep beraber temizlik yapar hale geldik. Birleştik. Yeni alanlar açtık birbirimize canlı yayınlar, ev içinde kendi yöntemlerimizle çektiğimiz diziler, yahu olur mu canım hiç öyle uzaktan uzağa dediğimiz sohbetlerle samimi leştik. Kendi sektörüm için asla "dur" olmadığını gördüm. Durmayı kabul etmiyoruz, yaşanılan krizleri iyi yönetiyoruz.