“Sn. Ata Demirer, her açıklamasında “Fuat Güner'in programı değildi” deyip konuyu farklı noktalara çekmeye çalışıyor. Kendisi haksız olsa; benim bir an için yanlış hatırladığım 2009 yılındaki programın ismini düzeltmezmiş. Bu kadar basit yani? Kaldı ki bu konuyla ilgili 2. açıklamamda gerekli düzeltmeyi yapıp Sn.Yüksel Aytuğ’un programı olduğunu söylemiştim.

Bütün kamoyuna bir kez daha seslenmek istiyorum. Ben sadece bir Almancı, boksör ya da miras hikayesinden bahsetmiyorum. Türkiye’de kaç tane Almancı boksör karakteri üzerine dayalı bir miras hikayesi beyazperdeye aktarıldı diyorum. Bu özgün bir hikaye değil midir? Eğer benim bilmediğim böyle bir film yapıldıysa oturup hep beraber izleyelim. Sn. Ata Demirer’in verdiği bütün örnekler kamuoyunun dikkatini dağıtıp konuyu farklı yerlere çekme planının bir parçasıdır.

İlk olarak Sn. Mesut Yar’ın programında açıklama yapan Sn. Ata Demirer;18 Kasım 2009 tarihinde birlikte katıldığımız programın ertesi günü senaryoyu göndermek istediğimizi ve kendilerinin de kibar bir dille reddettiğini söylemişti. Yani kendisine senaryonun gelmediğini söylüyordu. (henüz kargo belgesini yayınlamamıştım)

Aradan bir süre geçti ve ben; 29.01.2010 tarihli adrese teslim kargo belgesini kamuoyu ile paylaştım. Bunun üzerine Sn. Ata Demirer son yaptığı basın açıklamasında “senaryo geldi ama okumadım” diyerek bir önceki açıklamasıyla çelişmiştir. (eğer kargo belgesini bulamamış olsaydım, ilk açıklamasında olduğu gibi senaryonun hiç gönderilmediğini söyleyecekti) Burada çok önemli bir detay daha var;  senaryo gönderimi Sn. Ata Demirer’in söylediği gibi 18 KASIM 2009 tarihindeki programın ertesi günü değil, programdan 73 gün sonra gerçekleşmiştir. Program tarihi 18 Kasım 2009. Senaryo gönderim tarihi 29.01.2010’dur.

Kargo belgesi ortaya çıkmadan önce senaryonun gelmediğini ifade eden Sn. Ata Demirer son basın açıklamasında “senaryoyu BKM tiyatroya göndermişler” diyerek kamuoyunun dikkatini bir kez daha dağıtma çabasına girmiştir. Eğer karşı taraf böyle bir adres vermemiş olsaydı nasıl gönderebilirdik ? Bize verilen adres neyse oraya gönderim yapıldı. Ayrıca ben canlı yayında ve kuliste Sn. Ata Demirer'e hikayemin ana hatlarını anlaşmışken (Almancı boksör, miras, mafya vs..) nasıl olurda "Ferdi Ağabey benimde böyle bir hikayem var" dememiştir. O zaman bana öyle bir şey söylemiş olsa ben zaten kendisine senaryomu göndermezdim. Benim hikayemin ana temasını bildiği ve olası bir benzerlik durumu olmaması için neden BKM' den senaryo geldiğine dair telefon geldiğinde zarfı açmadan iade etmemiştir ya da neden böyle bir talimat vermemiştir? Cevabı sizlere bırakıyorum.

Berlin Kaplan’ı ile Lambalı Saz birebir aynı mıdır diye merak edenler; düşünün ki siz başkasından aldığınız bir evi istediğiniz gibi döşeyebilirsiniz. Eşyaların yerinde oynama yapabilir detayları kendiniz belirleyebilirsiniz ama bunların hiçbiri evin başkasına ait olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Hikayemin temel direkleri alınıp üzerinde revizeler yapılmıştır. Bugüne kadar senaryomu birçok gazeteci televizyoncu arkadaşıma gönderdim. İnternet üzerinden de ulaşabilirsiniz. Lütfen senaryomu okuyun ve her 2 hikaye arasında ki benzerlikleri tespit edin. Bu kadar tesadüf olur mu siz karar verin.

Bugüne kadar yapmış olduğum bütün açıklamalarda BKM ve çalışanlarını tenzih ettiğimi belirtmiştim. Aynı şeyi bugünde söylüyorum.

44 yıllık sanat hayatımda hiçbir zaman böyle konularla gündeme gelmedim. Hele ki rahatsızlık geçirdiğim bu dönemde kameralar karşısında olmaktan hicap duyuyorum ancak gelecek nesillere örnek olması ve şeffaf bir nesil yetişmesi adına haklı davamda mücadelemi sürdüreceğim.

Saygılarımla

Ferdi Tayfur”