TÜRK-ARNAVUT ORTAK YAPIMI "THE BLOOD İS PRİSONER" SİNEMA FİLMİNİN ÇEKİMLERİ TAMAMLANDI.
MAGAZİNCİ FOTO GALERİ- Yapımcılığını Arsa Gashi?nin yaptığı, yönetmenliğini Murat Vela Derman?ın üstlendiği başrolleri Arsa Gashi, Şüküri Çavuşay ( Shyqyri Caushaj) , Alfred Trebicka, Adele Gjoka ve Xhino Musollari ?nin paylaştığı "The blood is prisoner" adlı sinema filminin çekimleri tamamlandı.
Yapımcılığını Arsa Gashi’nin yaptığı, yönetmenliğini Murat Vela Derman’ın üstlendiği başrolleri Arsa Gashi, Şüküri Çavuşay ( Shyqyri Caushaj) , Alfred Trebicka, Adele Gjoka ve Xhino Musollari ‘nin paylaştığı "The blood is prisoner" adlı sinema filminin çekimleri tamamlandı. Türk-Arnavut ortak yapımı çekilen sinema filminde görüntü yönetmenliğini ise Mehmet Başbaran üstendi. Festivallere katılması planlanan Psiklojik-Gerilim türünde ki filmde, seri katil olan bir kadının hikayesi anlatılıyor.
SERİ KATİLİN HİKAYESİ
Filmin yapımcılığını da üstlenen Arsa Gashi’nin seri katili (Cudit) oynadığı film ilginç konusuyla dikkatleri çekiyor. Kurbanlarını genç erkeklerden seçen Cudit, fotoğrafçı Denis (Şüküri Çavuşay) ile tanışıyor. Denis (Şüküri Çavuşay) fotoğraflarını çekmek üzere Cudit’in (Arsa Gashi) evine gittiğinde genç kadın onu yatağına davet eder. Sevişme sahnesinin doruk noktasında kadın Denis’i ölüdürür. Ve onun evi öldürdüğü kişilerin heykelleriyle doludur… Ve hepsi erkektir...
Yakışıklı ve başarılı oyuncu Şüküri Çavuşay filmle ilgili olarak “Çok ilginç bir film. Stenley Kubrik filmleri gibi, çok ilginç sahneler var. Büyük usta ve hoca Alfred Trebicka (Arthur) ile aynı filmde yer almaktan onur duydum. ” diyor.
İKİ ÜLKE ARASINDA MEKİK DOKUYOR!
Şüküri Çavuşay, “Sanat alanında Arnavutluk ve Türkiye arasında bir bağ kurmayı üzerime vazife olarak görüyorum. Ve bu daha başlangıç… Önümüzde ki günlerde yeni projelerle Arnavut-Türk ortak yapımlarına imza atacağımıza inanıyorum. Filmin yönetmen ve görüntü yönetmenini Türkiye’den özel olarak davet ettik. Sağolsun onlar da bizi kırmadılar ve böylece iki kardeş ülke arasında bir projeye daha imza atmış olduk.” dedi.
Türk-Arnavut yapımı ortak projelerinde yer aldığı için çok mutlu olduğunu belirten Şüküri Çavuşay, “İki ülke arasında mekik dokuyorum. Hayatımın yarısı İstanbul’da diğer yarısı da Arnavutluk’ta geçiyor. Bu projeleri sürdürüp geliştirmeyi üzerime düşen bir vazife olarak gördüğümü belirtmek isterim” şeklinde konuştu.