ESİN AYDINOĞLU DA YAZILARIYLA, AMERİKA?DAKİ İZLENİMLERİYLE magazinci.com YAZARLARI ARASINA KATILDI...
Magazinci.com,10 yılına doğru yazar kadrosunu genişletmeye devam ediyor. Türkiye?de uzun süre medya dünyası içinde yer alan Esin Aydınoğlu Amerika New York?tan okurlarımıza seslenecek. Aykırı görüşleri ve cesur kalemiyle çok ses getierecek olan Esin Aydınoğlu, ?Aşk, seks ve yalanlar? başlıklı ilk yazısıyla köşe yazılarına başladı... İşte, Esin Aydınoğlu?nun yazısı...
ASK, SEX VE YALANLAR?
Hayatımın en mutsuz zamanı aşık olduğum ve bana yalan söylendiği zamanlardan ibaretmiş aslında.
Yalanın, söylenilen kısmındaysanız zor, ama söyleyen kısmındaysanız daha da zor olduğunu bende erkeklerime yalan söylemeye başladığım zaman çok iyi anladım.
"Erkeklerim" diyorum itiraf etmek lazım. Benim hayatımda hiç bir zaman tek bir erkek olmadı. Hep iki-üc, yeni başlayan eskiden devam
Hepsini ayrı ayrı sevdim ben. Yüreğim geniş ne yapabilirim ki! birden çok sevgiliyi aynı anda sevebiliyordum ben.
Eh tabi durum bu merkezde olunca yalan söylemek çok ama çok elzem bir şey oluyor. Yalanlarımı burada açıklamamda hiç bir sakınca yok, çünkü bu yalanları söylediğim erkekler mazi oldular. İlk başta hep aşık oldum sanıyor insan. İki üç hafta içinde geçiyor bu durum. Sex iyi ise bir kac ayı da bulabiliyor. Sonra bir bunalım başlıyor?
Rengarenk seyrettigimiz o canım filmler siyah-beyaza dönüşüyor, çalan telefonlar sıkıntı yaratıyor. Gönderilen e-mailler okunmadan siliniyor. Daha çok hastalanip başınız daha çok ağrımaya başlıyor?
Asıl fena kısım burası.. Yalan söylemeye başlıyorsunuz önce cılız yalanlarla başlayan bu düzey, Kuvvetli yalanlarla bayağıdan yükseliyor. Tabii ki karşı taraf kesinlikle ve kesinlikle aptal değil. Gelsin kavgalar, suçüstleri, eve baskınlar. Bu sadece kadınlar için geçerli değil erkekler de bu şekilde.
Örneğin benim arkadaşımın eşi çok zeki bir kadın (ya).. Arkadaşımın yakın dostlarına getirip Kur-an'a el bastırıyormuş. Bizim uyanıkda Kuran'ın içinden sayfaları kopartmış. Arkadaslarına da "elinizi basın bir şey olmaz sayfalari eksik demiş". Ama kendisini cok severim. Bende nereye gerekirse el basarım. Ama şimdi erkeklerde haklı kadınlarda.
Kadınlar evde çilekeş bir şekilde oturup dantel örüp yemek yapıp çoluk çocuk bekliyorlar. Hatta deli gibi calışıyorlarda bu hatunların coğu, Benim asillerden asil at-avrat-silah üçlemesinin destur tutan kankalarım çoluğun çocuğun rızkını orada burada, sununla bununla ezmiyorlar mı, işte bu evli kadını zıvanadan çıkarıyor.
Evlilik yolunda kadınların hepsi bir yada birden cok aldatılmıştır. Kiminle ?
Bu da soru mu simdi.
Sarjı biten cep telefonlarıyla, iş toplantılarıyla, ani bayii satış toplantılarıyla, arkadaşın başının derde girmesiyle aldatılır Türk kadını?
İçten içe bilir ama asla konuşmaz. Çocukları alıp gidecek yeri olsa bile tembeldir gitmez, ama işkenceyi hic hafifletmez. Uyandırma servisi gibidir? Akşamdan konuşmaya başlar genelde Türk kadını kendi kendine? Bu arada kocası bin pişmanlık icinde kız arkadaşının evinden ayrılmıştır yoldadır.
Kadın, evlendiği güne lanet
Türk erkeğinin sırtı yavaşça dikleşir vicdan sızısı geçer gider?
Ya kız da ne güzel yapmıştı yemekleri diye düşüne düşüne banyoya gider. Kadın bu arada konuşmaya devam etmektedir? Erkek uyur kadın, vermis olduğu geçici rahatsızlığın 10 katı daha ağır bir şekilde bayılır.
Ama adam çoktan ruhen kapıdan ayrılıp işine gitmiştir bile. Bu rutin böyle devam eder gider.
Eh?. Ne diyebilirim ki?
Tanıdık geldi değil mi?