BASIN DA YAŞAMAK...ÇOK ZORDUR
Türkiye’nin nüfusu 78.milyon...Kent sayısı 81... Babı-Ali den yola çıkarsak eğer yazılı basın 81 kentle birlikte belki 3 bin adet... Okuyucu toplamı 4 milyonu az geçiyor. Basın da yaşamak... Gerçeği budur...
Kalemşörler silsilesi dizi dizi yazı yazsa
78 milyonun onda birine ulaşamıyor.
Acı ama gerçeğin ta kendisi...
Niye böyle oluyor???
Niye 20,30 milyonlara ulaşamıyoruz?
Çünkü, temel de ADALET YOK...
Babı-Ali'den başlayarak, İnsana değer veren, saygı duyan, emeğinin karşılığını gören yok...
Ve üç beş kişinin insiyatifiyle, gazetecilik yapmaya özen gösterenlerin gazeteleri de reklam dan pay alamıyor...
Gazete dünyası, sanayi dünyasının yaz-boz tahtası olmuş artık...
Siyaset, Basın, Sanayi içiçe geçmiş.
Ankara mahreçli gazetecilik dünler de de bugünler de de zorunluluk..
Gazete, kağıt demek..
Kağıt özel sektör de pahalıdır..
Devlette ise hem daha ucuz hem daha güvenli ve belki de taksitli..
O zaman ne oluyor?
Davul da, tokmak ta devlette oluyor.
Devletin dışına çıkanlar da pek uzun ömürlü olmuyor, olamıyor.
Gazetecilik okuyarak ya da gazetecilik mesleğini, usta-çırak ilişkisiyle bugüne getirenler de, yaşamlarını onurlarıyla zar-zor sürdürüyor...
Sahip çıkan var mı?
Dünler de yok tu..
Bugünler de de yok..
Niye mi?
Çünkü darmadağınıklar da onun için.
Ne sağlıklı haklarını savunacak Sendikal güçleri var, ne kader birliği yapacak güçte Ülke genelin de örgütlü dokuları var...
Kendi dünyalarının dışındakileri hemen görüyorlar ama kendi içlerin de haksızlıklara dur diyemiyorlar..
Arkaların da GÜÇ YOK ÇÜNKÜ...
Asgari ücretle, basın yasası dışında çalıştırılanlar, hem de yıllarca emekleri talan edilenler...
Her dönem susanlar gemisinin yolcusu oldular...
Gemileri sahiplerine, kaptanlarına yakın olanlar da GAZETECİ diye geçinip gittiler diyarın da yaşar hep...
Basın da Yaşamak ..Zordur dostum.
Basın dan olmayanlar, Basını yönlendirir
Basın patronu olurlar sa...Sonuç işte orta da.
İzleyin Basın patronlarını..
Hem dün ki patronları..
Hem günümüzdekileri...
Gazetecilikten kazanmıyorlar..
Satışları belli...
Peki niçin Patron oluyorlar?
Niçin Gazetecilik mesleğine sarılmış
Tutkunmuş gibi davranıyorlar?
Bir bakın yatırımlarına, işlerine..
Gazetecilik Ülkemiz de zordur.
Haberci olmak daha da zordur.
Onun için 78 milyona ulaşamaz Basın.
Gazete satmıyorlar..
Gazete yapmıyorlar..
Kendi Sanayi grubunun işlerini, güçlerini
Gazete aracılığıyla takip ettiriyorlar...
Basın da yaşamak, gerçek gazeteciler için çok değil çok çok zordur..
Emeğin karşılığı var mı?
Hakların korunuyor mu?
Daha nice sorunlar var mı???
Gerisini siz söyleyin olmaz mı?...
Üç günlük mahkûm olanlar kahramansa!
Namık Kemaller Ölümsüz olmasın mı???
Mustafa HOLOĞLU
Rüzgarın OĞLU