Yüzyıldır Ekonomi ABD patentli olarak Dünyayı yönetiyor..

Silahtan, ilaç sanayisine yön veriyor.

Kim ki ABD ekonomisi üretiminin karşısın da yer alıyor, her türlü engelle buluşturuyorlar o toplumu, sistemi ya da devleti..

Türkiye kim ne derse desin siyasi, ekonomik anlam da güçlendikçe önce içeriden, sonra da Batı dediğimiz Avrupa ülkelerinden adım adım engeller görüyoruz..

Bunun karşılığın da neler yapmalıyı toplum olarak aramalıyız...

Eğer Türkiye Dünya Ailesinin için de kendi ayakları üzerinde duran Devlet olarak duracaksa, dostlarını da düşmanlarını da artık bilmek ve Ekonomik mücadeleye top yekün girmeyi de sağlayabilmelidir.

İçeride hainler Emperyalist Devletlerin yüzyıldır maşası oluyorsa, Almanya da da Ermeni Tasarısını gündeme taşıyan 21.yüzyılın Nazizm’ini geleceğe aktarma görevi verilmiş sol adına yola çıkmış Yeşiller ve Sosyal Demokratlar bünyesindeki Türk kimlikli hainlerdir...

Görevlerini, silah ve ilaç sanayi baronlarının isteklerine göre şekillendirenlerin hangi kılıkta nerde, hangi Devlet içinde karşınıza çıkacağı belli değildir...

Türkiye de Kimi Üniversitelerin, Akademisyenlerin hatta Sanatçılarımızın halen Almanya Parlamentosunu ortak kınamalarını yazık ki halen göremedik...

İçeriden dışarıdan baskıların artırılması özellikle Sanayileşmeye yoğun çaba harcayan Ülkemizin  yüzyüze kaldığı acı gerçektir..

Büyümemizi, güçlenmemizi istemiyorlar?

Kimler mi?

BM'lerde veto hakkını elinde bulunduran ve Dünya ekonomisini biz yönetiriz diyen haçlılar beşlisi... Türkiye Endüstri de mutlaka üretimi hızlandırmalı, millî Savunmayı dışa Bağımlılıktan %40 düşürdüğü gibi %0'lara doğru getirmeli..

Milli Otomobil, Uçak, Tren, Uçak Gemisi gibi dev adımları Çin, Rusya, Hindistan Japonya gibi işbirliği bekleyenlerle de görüşerek atmalıdır...

Batının dostluğu varsa ki baki kalsın

Ama Türkiye Bağımsızlığını her alan da Milli Ekonomisinin dinamikleriyle sağlamlaştırmalıdır...

Ve ayrıca endüstri casusluğuna karşı önlemleri en üst düzeyde  önlemler alarak ta gücüne güç katmayı sürdürmelidir..

Uganda'nın, Gine'nin, Somali'nin Libya'nın, Cezayir’in ve kısaca Afrika’nın yüzyıllardır dilini de, dinini de, kaynaklarını da değiştirip, talan eden devletler Korsancılığıyla kölelik pazarının ve siyah tenli beyaz tenli ayırımcılığının ağababaları devletler, tarihsel miras olarak toplumlarına Dünya ailesine Zalimlik eden Zulüm eden Aileler oldukları gerçeğini bırakacaklardır...

21.yüzyıl Bilimin ışığında yürüyor.

Aydınlığı durdurmaya da kimsenin gücü yetmiyor ne yazık ki?...

Mustafa HOLOĞLU

Rüzgarın OĞLU