BÜYÜ NEDİR, GERÇEK Mİ? KAÇ ÇEŞİT BÜYÜ VAR? İNSANLAR NEDEN BÜYÜ YAPTIRIR?..
Sıradan insanların hayatında bile her zaman büyünün yer aldığı, söylenir ve konuşulur. Sahne ve sanat dünyasının ünlülerinin de zaman zaman "büyü olaylarına" maruz kaldığı haberlere konu olur. Varlığına inanılan büyü, en son futbol sahalarına kadar bile inmişti. Büyü, son olarak bir sinema filmiyle, "Büyü" ile gündeme oturdu... İşte, büyü gerçeği ve büyü çeşitleri...
BÜYÜ NEDİR?
Kişileri çeşitli yöntemler kullanarak, iradelerinden alıkoymaya, onlara istemleri dışında türlü şeyler yaptırmaya, istenen yönde davranışlara sevketmeye, kısaca ?büyü? denilmekterdir. Büyücülük, dinin ve dini inançların tamamiyle karşısında yer alan, reçetelere ve formüllere dayanan, şeytanla işbirliği halinde olmak anlamına gelen bir eylemdir büyücüden komutları alan şeytan ve yardımcıları ya kendilerini göstererek ya da isteneni yerine getirerek varlıklarını belli ederler.
İlk insanların mağara duvarlarına çizdikleri bizon resimleriyle başlayan büyüsel ritüeller; kişinin doğada karşı koyamadığı bir takım güçlerden korunmak, onları kendinden uzaklaştırmak adına başvurduğu çeşitli yöntemler halinde günümüze değin süregelmiştir.
1584?te Gespar Peucer?in Anvers?te yayınlanan Falcılar (Les Devins) adlı kitabında büyüler ve büyü çeşiterini kısaca şöyle özetlenmekteydi:
?Büyüsel işlemlerin çoğunlukla olumlu (Ak Büyü) veya olumsuz (Kara Büyü, Kırmızı Büyü) bir enerji akışına dayalı olduğu söyleniyor. Bir enerji bedensel bir organa, psiko-somatik (ruhsal-bedensel) bir işleve yöneltilebilir. Tarihte birçok el yazması büyü kitabı hazırlanmıştır. En ünlülerden biri 15. Yüzyıla ait olduğu sanılan, önceki yüzyılda gizem ustası Mc Gregor Mathers tarafından ilk kez İngilizce ye çevrilen sihirbaz Ma Abra-Melin?in Kutsal Sihir Kitabıdır. (The Book of the Sacred Magic of Abra-Melin the Mage). Kitaba göre maddi dünya kötü ruhlar tarafından yaratılmıştır, ancak sihirbaz, koruyucu meleğinin yardımıyla ve büyüsel uygulamalara başvurarak, kötü güçlere karşı koyabilir hatta kötü ruhları yönetebilir.?
Büyünün çıkış noktası ve etkileri inanç farkı gözetmeksizin tektir. Büyünün dini yoktur. Insanın sahip olduğu enerji yoğunluğu, büyünün temelini oluşturmakla beraber, etkili olup olayacağını da blirlemektedir; büyü, insanın enerjisini olumsuz yönde etkilemek ve ortadan kaldırmak için, negatif enerjiyi muska gibi sembolik aracılarla kişiye göndermeye dayanan bir yöntemdir.
KAÇ ÇEŞİT BÜYÜ VAR?
Asur ve Babil uygarlıklarında ak büyü ve kara büyü?nün ayrımı net olarak yapılmıştı; MÖ. 1800 yılında Kral Hammurabi Kara Büyüyü yasaklamış, uymayanları ölümle cezalandırmıştı.
AK BÜYÜ!
Ak Büyü olumlu, iyiliğe yönelik, şifacı bir büyü türü olarak adlandırılır. Ak Büyü ile Kara Büyü arasındaki farklılıklar sadece niyet, amaç ve formüllerle belirlenmemektedir; bu iki büyü türünde kullanılan malzemeler tamamiyle farklıdır; Ak Büyüde ateş, altın, ayçiçeği, civa, elma, elmas, fasulye, fildişi, gümüş, horoz, inci, incir, kurşun, kuşkonmaz, portakal, sarımsak, su, süt, sirke, tavuk, tuz, yumurta, zeytinyağı kullanıldığı gibi, Kara Büyüde ceset parçaları, idrar, kan, karga, kedi (kara), kurbağa, kurt kanı, timsah dişleri, toprak (mezarlıktan), tüy (kara tüy) yarasa (gözleri ve kanı) kullanılmaktadır.
KARA BÜYÜ!
Amacı zarar vermek olan Kara Büyü, Ak Büyünün zıttıdır; sonuçları ölüme ve cinayete varabilir. Kara Büyücü, Allah?tan nefret eder, doğanın kurallarına karşı gelir, kendisini yüceltmek, güçlerini arttırmak için her şeyi yapar. Kara Büyü şeytanla ve ölü ruhlarla (nekromansi) bağlantılıdır. Hz. Musa?dan başlamak üzere bütün dinler bunu bir sapkınlık sayıp yasaklamışsa da, antik çağlardan beri ölülerin ruhlarını çağırıp bu sayede geleceği öğrenmeye çalışmak; ?ölü falı? bakmak oldukça yaygın bir yöntemdir. Özellikle Orta Çağ büyücülüğü bununla sık sık beslenmiştir. Orta Çağ Tanrı bilimcilerinden Rabano Mauro şöyle der: ?Ölü falına bakanlar, kötü duaları ile ölüleri diriltenler, geleceği öngörüp sorulara cevap vermelerini temin eden kişilerdir. Ölüleri çağırabilmek için ceset kanı gerekiyor, çünkü bu işlemlere yardımcı olan cinler kandan hoşlanırlar.?
KIRMIZI BÜYÜ!
Kırmızı Büyü olumsuz amaç ve niyetleri, uygulamaları ile Kara Büyünün bir çeşidi yandaşıdır. En gerçek ve en tehlikeli büyüdür. Şeytan?ın ve kötü ruhların büyüsüdür. Kırmızı Büyü ayinlerinde kaz kullanır, kurban kesilir.
Haiti?de yaygın olan, Haitili yerliler ve melezler tarafından uygulanan Voodoo büyüsü en bilindik kırmızı büyüdür. Kökenleri, Afrika totemlerine varan inançlarla beslenir. Vudu Büyücülüğünde düzenlenen ayinlerde dansların, müziğini kendinden geçmelerin, kurban edilen hayvanların (kaz, horoz, kara keçi) nedeni ve amacı adları Loas olan bazı ilkel güçleri (ölü ruhları) harekete geçirmektir. Trans haline geçen vudu rahibeleri, birer medyum gibi hareket ederek bu güçlere teslim olurlar. Vudu?ya benzer bir uygulamaya Brezilya yerlilerinin Macumba (Makumba) törenlerinde rastlanır.
Macumba, temelde cinsel büyücülüğe bağlı, erotizm içerikli bir ayindir. Vudu ayinleri daha çok mezarlıklarda yapılırkenyer, Macumba ayinleri mekan olarak açık alanlar ya da ormanlar tercih edilir. Vudu?nun çok konuşulan ama kanıtlanmayan tarafı ise, Zombiler yani yaşayan ölülerdir (Zombi sözcüğü, mezardan çıkma anlamına gelir). Kara Büyüde, hipnoz ve telkin yolu ile diriltildiği söylenen bu hareket halindeki ruhsuz cesetleri yönlendirmek, Kara Büyücü?nün işidir.
CİN VE PERİ NEDİR?
Cinler, hacmi ve kütlesi olmayan, reel dünyadan başka bir boyutta yaşadığına inanılan varlıklardır. Halk arasında cinlerin erkek, perilerin de kadın olduğu düşünülür. Cinler gerçekten de insanlarla benzer bir yaşam döngüsüne sahiptir; erkekli dişili bir yaşam sürerler, doğarlar, yaşarlar, ürerler ve ölürler. Cinlerin İnançları ve idealleri vardır. Onlar da insanlar gibi yer içer,evlenir sosyal hayatı ve arkadaşları vardır. Yaşam süreleri 800 ile 1000 yıl arasındadır.
Kuran-ı Kerim?de cinlerin dumansız ateşten yaratıldıkları belirtilir; yani cinler enerji birikimidir. Ayrıca Ilk cinin CANN isminde bir varlık olduğu bilinmektedir: ?CANN?I DA YALIN BİR ATEŞTEN YARATTI? (Rahman suresi ayet: 15)
Yine Kuran?ın bir çok Ayetinde Cinlerin; Ateş halinde bulunan dünyanın içine, merkezine kadar inmek, göklerde ışık hızında gezinmek ve benzeri işler yapabilmek için zorlanmadıkları anlatılmaktadır. Ama Dünya ve çevresinden ayrılamadıklarını da yine Kur-an?dan öğrenmekteyiz.?BEN O CİNLERİ DE İNSANLARI DA ANCAK BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM.? (Zâriyet surêsi ayêt: 56)
İnsanoğlu cinlerden üstündür; cinlerin insanlar gibi üstün duyguları yoktur, mantıkları yoktur, muhakeme yetenekleri yoktur, akıllarını tam olarak kullanamazlar, sadece verilen görevi yerine getirirler. Ve fakat cinler, insanları bilinç altına girerek onları etkileyebilirler. Cinlerin en gelişmiş özellikleri çok hızlı hareket edebilmeleri, istedikleri insan ve hayvan(yılan,deve,köpek v.b) şekline girebilmeleridir.
Bizim bu dünyayı kullandığımız gibi cinler de dünyayı kullanırlar. Genelde düşünce yapıları ve inanışlarına göre yaşamları vardır.Gruplar halinde yaşarlar, kabileleri vardır. Kimi zaman onlarla bilmeden iç içe yaşarız, eski zamandan günümüze gelen bir çok inanış, cinlerle iç içe yaşamamızdan kaynaklanmaktadır.
Mesela ; karanlıkta yada yağmurlu bir havada destursuz yere basmamak, gece tırnak kesmemek, ıslık çalmamak, gibi.
Bazı cinler, evlerin banyoları, samanlıklar, helalar gibi pisliğin içinde yaşarken; bazıları da odalar, salonlar gibi, temiz yerlerde yaşar. Kendilerine ait şehirleri, köyleri vardır.
İyi cinler insanları korkutmamak adına kendilerini pek fazla göstermezken; kötü cinler bir büyü sonucu ya da kendilerine zarar verecek bir harekkette bulunulduğu vakit insanlara görünürler. Bir yerlerden ses gelmesi, gece yatarken kapı çalması, ışıkların yanıp sönmesi, çeşmeden su akma sesinin gelmesi gibi işretlele varlıklarını belli ederler.
Cinler insanları öldürmek gibi bir davarışta bulunmazlar. Allah onlara bu izni vermemiştir. Cinlerin kademelerine göre hüddam, ifrit gibi değişik rütbeleri vardır. Cinleri bir bina yüksekliğinde ve hatta daha büyük, kanatlı, çift başlı, yılan kafalı gibi şekillerde görmek mümkündür.
Müslüman bir cin, insana zarar vermez. Hayır işlerinde kullanılırlar, görev alırlar, zararsızlardır. Kendilerine zarar verildiğinde, rüyalarda neden zarar verildiğine dair hatırlatmalar yaparlar ve de sizi korkutmadan olayı anlatmaya çalışırlar. anlamadığınız taktirde, en son yol olarak korkutarak anlatırlar.
Onlarla bizim aramızda bir enerji yoğunluğu farklılığı vardır, bu yüzden onları göremeyiz fakat onlar bizleri görebilirler. Hareket kabiliyetleri çok fazladır olarak onlardan farkımız üstünlüğümüz irademizdir, mantığımızdır:burası çok önemli dikkat edilmesi lazım iradeye. Genelde insanları bilinç altına girerek etkilerler.
Cinlerin kabileleri vardır: her kabile bir farklı görev üstlenir. En kötüleri ise şeytana tapanlardır; amaçları devamlı suretle kötülük yapmaktır. Bazı insanlara musallat olurlar onların başka karşı bir cinsle evlenmelerine izin vermezler kendileriyle cinsel ilişkiye zorlarlar zarar vermek isterlerse verebilirler fakat bunların şartları vardır
Cinlerin yaradılışı insanlardan öncedir. Bildiğimiz Şeytan lanetlenmeden önce cinlerin ileri gelenlerinden biriydi. Allah-ı Teala?nın emrine karşı gelen Şeytan sonsuza dek lanetlendi. açılıyor.
Aşırı korkuyla, aşırı sevinçle, Cin ve Ruh daveti yapmakla, mistizmi yanlış kullanmakla, başkalarının size büyü yapmasiyla, cinler yaşantımızı alt üst edebilir. Cinlerin verdiği zararlardan kurtulmak ve korunmak elbette mümkündür. Ancak yinede bilinçsiz yapılan korunma yarar yerine zarar verebilir.