KAZDAĞLARI’NDA İLHAM VEREN SAĞLIKLI YAŞAM HİKAYESİ
MAGAZİNCİ FOTO GALERİ- Yıllarca madencilik yaptıktan sonra işlerini çocuklarına devrederek Kazdağları’nda bulduğu en temiz havalı vadiye yerleşip yaşamaya başlayan iş insanı Muzaffer Koşan, sağlıklı hayatı insanlarla paylaşması gerektiğini düşünerek kendi yaşam alanını büyütüp tesise çevirdi ve Kazdağları’nı dünyada söz sahibi olacak bir apiterapi merkezine çevirecek projenin ilk adımını attı
Kazdağları apiterapinin merkezi oluyor
Dünyanın oksijeni en bol yerlerinden biri olan Kazdağları’nda apiterapi (arı terapisi) alanında önemli bir adım atıldı. İş insanı Muzaffer Koşan tarafından kurulan Koşan Kazdağları Sağlık Vadisi apiterapi merkezi olarak hizmet vermeye hazırlanıyor.
2020’de kamu kurumları yerel yönetimler ve üretici birliklerinin bir araya gelmesinin ardından balköy ve balormanı projeleriyle Balıkesir Kazdağları’nda başlayan proje meyvelerini vermeye başladı. Balıkesir Tıbbi Aromatik Üreticiler Birliği (BALTABBİR) Başkanı iş insanı Muzaffer Koşan tarafından yapılan Koşan Kazdağları Sağlık Vadisi projesi hayata geçirildi.
50 dönüm üzerine kurulu, 30 yataklı glamping çadır, bungalov, taş evler ve serender evler ile terapi alanlarından oluşan tesisin geçtiğimiz günlerde yapılan ön açılışına alanında ünlü isimler katıldı. Kazdağları’nın apiterapinin merkezi olarak vurgulandığı toplantıya Havran Kaymakamı Enver Özderin, Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy, Almanya Apiterapi Başkanı Arno Bruder, Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi, Apiterapi Derneği Başkanı ve Uluslararası Apiterapi Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Ali Timuçin Atayoğlu ile beraberindekiler katıldı. Kazdağları’nın havası en özel yerlerinden bir vadide kurulan tesiste sağlık ve apiterapi turizmi ile yerli ve yabancı sağlık turizminin dikkati bölgeye çekilmiş olacak.
‘’HAVASI EN GÜZEL YERİ BULUP YERLEŞTİM’’
Çocukluğunda kalan eski köy hayatına dönmek için Kaz Dağları’na geldiğini belirten Muzaffer Koşan, “Marmara Bölgesi'nde çeşitli iş derneklerinde başkanlıklar yaptım. Baktım ki çok yoruluyorum. Havası en güzel yeri bulmak için keşif yaptım. Dokuz Eylül Üniversitesi'ne hava ölçümlerini toprak analizlerini yaptırdım. Oksijeni en bol olan yeri tespit ettirdim. En güzel her burası olduğu ortaya çıktı. Sonra burada nasıl organik yaşayabilirim ve eski köy hayatıma nasıl dönerimi düşündüm. Zeytinlikler aldım. Bir marka yarattık. Sağlıklı yaşamı doğada buldum. O kadar şifalı bitkiler varmış ki. Kendim için toprak ve bitkilerle e arılarla iç içe yaşamaya başladım. Ardından bu güzellikleri başka insanlara tanıtma ve yararlandırma fikriyle tesisi hayat geçirdim." dedi.
'ARITERAPİSİ DAHA ÇOK TANINACAK'
Tesis ve apiterapi hakkında bilgiler veren Koşan, "Sağlık iki şeyden geçer. Bunlardan biri psikoloji diğeri de boğazdır. Bugüne kadar ne yediğimi fark etmemişim. Kaz Dağları'na gelince fark ettim. Kan değerlerimi önceden ölçtürdüğümde, kolesterolüm yüksekti. Buraya geldim yirmi beş yaşındaki gencin kan değerleri çıktı. Tamamlayıcı tıp, bitkilerle, arılarla terapi çok önemli. Türkiye Apiterapi Derneği’ne danıştım ve araştırdım. Onlarla devam ediyoruz. Arı havası ve arı çalışmaları yapacağız. Arılar canlı canlı çalışıyorlar. Arıların olduğu yerde 10 dakika oturduğunuzda sizi dinlendirecek. Hastalıklara da iyi geliyor. Bu tabii ki yardımcı tıp. Ancak ben bunu bizzat deneyimliyorum. Hocalarımdan eğitim, ders alıyorum. Ülkemizde apiterapiyle ilgili olarak açılım yapmak gerekiyor. Apiterapi Türkiye’de yeni yeni tanınıyor, daha da çok tanınacak ama Rusya bunu 70 yıl önce, Almanya 60 yıl önce tanıtmış. Maalesef ülkemizde çok bilinmiyor. İnsanlara arılarla tedavi dediğimde ‘Arılarla tedavi mi olur?’ diyorlar. Bunun adı tamamlayıcı tıptır. Burada yurtdışından, yurt içinden doktorlar eğitim alacaklar. Tabi bu süreç Apiterapi Derneğimiz ile eşgüdümlü içinde ilerleyecek" ifadelerini kullandı
‘BURADA HER ŞEY DOĞAL’
Tesisin apiterapi merkezi olmasının yanı sıra tamamen doğal yiyecek ve içeceklerle hizmet vereceğinin altını çizen BALTABBİR Başkanı Koşan, “Yiyecekleri ve içecekleri de gücümüz yettiğinde burada yetiştiriyoruz. Örneğin buradan topladığımız lavantalarla lavanta balı yaptık. Dağ çayımız var. Onu da takviye gıda olarak ürettik. Resmi kurumlardan da gerekli izinlerini aldık. Kendi nanelerimizden nane çayı yaptık. Bunun dışında yağını yaptık. Bunların dışında çok fazla doğal ürünümüz var. 30 çeşit bitkimiz var. Herkesi sağlığa davet ediyorum. İnsanların stresten kurtulması ve kendini sevmesi gerekiyor. Hayatımızda sağlığın çok önemli olduğunu burada anladım. Yoğun tempodan uzak duralım ve gıda tüketiminde de doğal şeyleri yemeye çalışalım. Bunu evlerimizde de yapabiliriz. İnsanlar balkonlarda yetiştirilen süs bitkilerinin yanına tıbbi aromatik bitkileri de yetiştirip taze taze yesinler" diye konuştu.