Tarhan Telli konu hakkında şu açıklamayı yaptı: “Coronavirüs salgınında en büyük problemlerden biri “test”. Testi doğru, hızlı ve zamanında yapanlar, çabuk tedbir alıp salgını kontrol edebiliyor. Tıpkı Güney Kore gibi. Güney Kore’de salgın Çin’den hemen sonra başlamasına karşın vatandaslarını hızlı ve çok sayıda test yaptığı için karantina işlemlerini başlattı ve salgını kontrol altına aldı, kayıplar çok düşük. Gerek ülkemizde, gerekse dünyada insanlar test yaptırıp kendilerine virüs bulaşıp bulaşmadığını görmek ve buna göre tedbir almak istiyorlar. Ancak hastanelere gidip test yaptırmak virüsün buluşıp yayılma tehlikesini de getiriyor. Yani kendisine coronavirüs bulaşmayan bir kişi test yaptırmaya hastaneye gittiğinde hastalık bulaşabiliyor. Diğer yandan test yaptırmak için insanların hastaneye gidip, bir güvenlik görevlisi ve sağlık görevlisinin gözetiminde test yaptırması gerekiyor. Bu da hem maliyeti artırıyor, hem de hızlı testi zorlaştırıyor. Biz bu sorunu gördük ve çözümü bulduk. Coronavirüs Mobil Test sistemini geliştirdik. Sistem temel olarak insanların bir sağlık merkezine gitmeden, en yakınındaki teknolojik ekipmanlarla donatılmış bir coronavirüs mobil teste başvurabiliyor.”

Sistem nasıl çalışıyor?

Tarhan Telli’nin geliştirdiği coronavirüs mobil test sistemi nasıl çalışıyor? Telli sistemin nasıl çalıştığını şu şekilde anlattı: Sistem, genel olarak merkezi bir yönetimin (örneğin Sağlık Bakanlığı) kontrolündeki bir konteyner veya kabine yerleştirilmiş olan ekipmanlardan oluşuyor. Bir konteyner olması, hızlı taşıma ve yerleştirmeden dolayı tercih ediliyor. Coronavirüs mobil test sistemini kullanan biri daha önceden veya o anda sisteme kaydolup, bir sağlık memuru olmadan, üçüncü bir kişi sisteme dahil edilmeden elektronik olarak kimlik tanıma sistemleri içeren giriş kontrolü ile kabine giriyor. Kabinde gerekli güvenlik kontrollerinden sonra ekranda veya sesli olarak yönlendirmeler ile testini yapabiliyor. Bunun için isterse sisteme sağlık memuru dail edilebilir. Ancak sistem normalde dış müdahaleye gerek bırakmıyor. Test yapıldıktan sonra değerlendiriliyor ve kullanıcıya bildiriliyor. Aynı zamanda merkezi bir bir sisteme bildiriliyor. Kabin kapısı yine güvenlikli bir şekilde açılıyor, test sonucu ( + ) pozitif ise karantina bölgesine, ( - ) negatif ise normal dışarı alınarak kabin, bir sonraki kullanıcı için hem havasıi hem ortam dezenfekte oluyor. Sistemde aynı zamanda ultraviyole ışın kullanılarak da bir dezenfektasyon yapılabiliyor. Tüm işlemler kayıt altına alınıyor ve istenirse sisteme yüz tanıma, parmak izi gibi biyometrik sistemler de eklenebiliyor.”

Her yerde kullanabiliyor

Tarhan Telli; bu tasarımının şehir merkezlerinde, şehir dışında, askeri bölgelerde, mülteci bölgelerinde yani her yerde sağlam, güvenli, hızlı ve çok ucuza test imkanını sağladığını da belirtti.

Söz konusu inovasyon, koordinat vekillerince tasarımın çıktığı ilk günden beri çok detaylı olarak teknoloji veri tabanlarında araştırıldı ve böyle donanımlı bir test sistemine rastlanılmadı. Bu imkandan dolayı coronavirüs mobil test sistemi için Türkiye’de resmi patent başvurusunu Tarhan Telli’nin sahibi olduğu TT Medical Group yaptı.