İlk olarak İspanya’da uygulanmaya başlanan ve giderek tüm dünyada benimsenen modern tedavi yöntemi PresbyMAX,  Türkiye’de 2011 yılından beri sadece Veni Vidi Göz Grup’ta uygulanıyor. PresbyMAX lazer tedavi yöntemiyle, şimdiye kadar 3000 kişinin 40 yaşından sonra ortaya çıkan yakın görme sorununa çözüm getirildi.  PresbyMAX lazer tedavi yöntemi sayesinde göze hiçbir cisim yerleştirilmeden, sadece ışık tedavisiyle 60 saniyeden kısa sürede gözlüklere “Elveda” diyebilmek mümkün. Veni Vidi Göz Grup Medikal Koordinatörü Op. Dr. Ertan Sunay: “Hiçbir lazer tedavi yöntemi, 40 yaşından sonra ortaya çıkan yakın okuma sorununu çözümleyemiyordu. PresbyMAX ile birlikte yakın okuma sorununun yanı sıra uzağı görememe ve astigmat da ortadan kaldırabiliyor. Böylece kişi yakın ve uzak gözlüklerini atarak gazetesini kolayca okuyabiliyor ya da bilgisayarda işlerini rahatça halledebiliyor.” açıklamalarında bulunuyor.

CE sertifikalı lazer yöntemi

Halen Almanya, Avusturya, Belçika, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre, İsveç, Türkiye, Brezilya, Küba, Japonya, Kore, Hong Kong, Singapur, Çin, Rusya, Fransız Guyanası, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’da uygulanan PresbyMAX, Avrupa Birliği tarafından 2009 yılında onaylanarak CE belgesi de almış durumda. Tüm dünyada başarısı kanıtlanmış PresbyMAX için Op. Dr. Ertan Sunay: “PresbyMAX bugüne kadar binlerce kişiye uygulandı, sonuçlar senelerce izlendi. Alınan sonuçlar, önde gelen ve ciddi bilimsel dergilerde yayınlandı ve tüm dünyadaki göz hekimlerinin büyük ilgisini çekti. Yüzlerce hekim, kendi ülkelerinde bu yöntemi uygulamaya başladı.” derken, PresbyMAX’in en büyük avantajlarından birinin de miyopi, astigmatizma ve hipermetropiyi düzeltmesi olduğunu söylüyor. 40 yaş üzerindeki tüm insanların yüzde 85'inin PresbyMAX tedavi yöntemi için uygun olduğunu belirten Op. Dr. Ertan Sunay, “Hastaların yüzde 93'ünde hiçbir zaman tedavi tekrarına gerek duyulmaz, yüzde 7’sine ise uzun seneler sonra küçük bir rötuş yapılması gerekebilir.”  diyor.

No-Touch ile göze temassız lazer dönemi

Yakın ya da uzak görme problemi yaşayanların en büyük korkusu, lazer tedavisi sırasında göze başka bir cismin yerleştirilmesidir. Lazer teknolojisinde devrim niteliği taşıyan ve Veni Vidi Göz Grup’ta uygulanan No-Touch lazer yöntemi ile göze dokunulmadan, cihaz, alet vs. kullanılmadan, sadece uzaktaki bir ışık kaynağına 15-20 saniye bakarak uzak ve yakın görme kusurları ortadan kaldırılıyor. “Bugüne kadar uygulanmakta olan lazer tedavilerinde göze dokunma, ya lazer tedavisine başlanmadan önce gözün ön çeperinin alkol ile eritilerek kazınmasıyla yapılıyor ya da bu çeper, bıçak veya başka bir lazer cihazıyla şapka gibi kaldırılıyor. Oysa No-Touch lazer yöntemi ile göze temas tamamen ortadan kalkıyor.” diyen Op. Dr. Ertan Sunay, uzaktaki bir ışık kaynağına sadece 15-20 saniye bakılmasının tedavi için yeterli olduğunu belirtiyor. Hastanın ışık kaynağına bakarken gözünü oynatması veya kırpması da tedaviyi etkilemiyor. Çünkü ileri teknolojiyle üretilmiş bu cihaz, gözün hareketlerini saniyenin binde biri ölçeğindeki bir hızla takip edebiliyor.

İnce kornealarda da uygulanabiliyor

Op. Dr. Ertan Sunay’ın verdiği bilgilere göre No-Touch lazer tedavisi, korneası ince olduğu için lazer uygulanamayan çok sayıdaki hasta için de çözüm olanağı sunuyor. No-Touch lazer tedavisi ile zar kırışması ve zar yırtılması gibi istenmeyen yan etkiler de ortaya çıkmıyor. Gözün ön çeperinden doku kaldırılarak uygulanan klasik lazer tedavilerinden sonra gelişebilen  “ilerleyici kornea incelmesi” türü ciddi yan etkilerin de No-Touch lazer tedavisi sonrasında görülmediğini belirten Op. Dr. Ertan Sunay: “Doku kaldırılarak uygulanan lazer tedavilerinden sonra gözü uzun süre darbelerden korumak gerekirken, No-Touch lazer tedavisinden 3-4 gün sonra bile hiçbir şey göze zarar vermiyor. No-Touch lazer tedavisi, gözde iz bırakmıyor. Bu tedaviden 1 ay sonra yapılacak göz muayenesinde, göz doktorlarının lazer tedavisinde uzmanlaşmış olanları bile hastanın gözüne lazer yapılmış olduğunu anlayamıyorlar.” açıklamalarında bulunarak No-Touch lazer tedavisinden sonra gözlerin kapatılması gerekmediğini, hastanın iki gözünü de açık tutarak evine gidebildiğini belirtiyor. Ayrıca uygulama, aynı tedavi seansında iki göze birden yapılabiliyor.