AHU TUĞBA?DAN ŞOK İTİRAF: KOCALARIMI EN YAKIN ARKADAŞLARIMLA YAKALADIM...
Ahu Tuğba, üç aydır hafta içi her gün ?Sabah Yıldızları? programıyla ekrana geliyor, hayatı televizyonda gösteriliyor. Konuşma zaman zaman kontrolden çıksa da onunla ilgili birçok şeyi öğreniyor, gözlemliyoruz; 44 yaşındaki Ahu Tuğba?yı, psikolojisini, kafasındaki anlık karışıklıkları, gülümseyişindeki sıcaklığı, müthiş etkileyici gözlerindeki o tarifi imkansız çelişkiyi, kendine güveni, yılların getirdiği şöhretin farkındalığını, kibarlığını... ?Bugüne kadar 7 kez evlenip boşanan ve ihanetler yüzünden çektiği acıları anlatan Tuğba, hep ?sert? duruyor, ?Çocuk kalbimi kimse bilmez.Baharları beklerken ne kışlarla uğraştım? diyor.
Stüdyoda 50 kadar izleyici... Televizyonları başında olanlar ise (reyting sonuçlarına göre) daha kalabalık... Ne burada, bu stüdyodaki ortamı anlatmanın gereği var, ne de konuşulanlardan yola çıkarak olayın sosyolojik boyutunu irdelemenin... Bizi ilgilendiren bu programdaki star, yani Ahu Tuğba... Neden yıllar sonra (gerçi geçen yıl onu Ünlüler Çiftliği?nde inek sağarken görmüştük...) hayatının bu programda, televizyonda gösterilmesine razı? Neden bir adamın kendisine çok aşık olduğunu ?acayip? şekillerde ortaya koymasına izin verdi (artık ?o adam? yayında değil, programdan ?atıldı? bunun nedeni hakkında türlü tevatürler var, yazamıyoruz) ve kendisi bu aşkı ?farkında? olmadan reddettiğini cümle aleme gösterdi... Yayın bitiyor, rahat bir nefes alıyoruz... Ahu Tuğba ve beraberindekiler stüdyoyu terk ediyor, bir sigara içme süresi geçiyor ve konuşmak için koltuklarda yerimizi alıyoruz.
14 YILDIR YOKTUM
Daha "Nasılsınız?" der demez, Ahu Hanım "Şimdi ben kendimden kaçtım" diye bir başlıyor... Konuşma zaman zaman kontrolden çıksa da onunla ilgili birçok şeyi öğreniyor, gözlemliyoruz; 44 yaşındaki Ahu Tuğba?yı, psikolojisini, kafasındaki anlık karışıklıkları, gülümseyişindeki sıcaklığı, müthiş etkileyici gözlerindeki o tarifi imkansız çelişkiyi, kendine güveni, yılların getirdiği şöhretin farkındalığını, kibarlığını... "Sabahları 4?te kalkıyordum ibadetimi yapıyordum, sonra 7?de sette oluyordum, ondan sonra hanımlar matinesi oluyordu, ondan sonra tekrar sete gidiyordum, sonra tekrar gazino vardı, haftada iki gün böyleydi... Şimdi de sabahları buradayız. Buradan dizi çekimlerine (Manukyan?ın hayatını oynuyor) gidiyorum... Yine döndü Ahu Tuğba!.. Yani benim kocalarım beni boynuzladıysa ben hak etmişim! Kadını evde gören yoktu. Evleniyordum kocam elimi tutamıyordu, o kadar yoğundum..."
* Bundan hoşlanıyorsunuz... Ben vericilikten hoşlanıyorum. Ben kendim için hiç yaşamadım! İnsanlar mutlu olsun diye yaşadım.
* Ben aslında bu hayattan hoşnut olduğunuzu kast etmiştim... 14 yıldır yoktum. Demek ki mesleğimi devam ettirmem lazımmış. Ben aşka inanan bir kadın değilim.
* Neden? Çok çirkin ihanetlere uğradım. En yakın arkadaşlarımla yakaladım kocalarımı... Çok acılar çektim...
* Peki siz bunları kamera karşısında mı unutuyorsunuz? Unutuyorum. Ben dünü unutmak mecburiyetindeyim. Ben hep kendi beynimle konuşurum. Çok çocuk bir kalbim vardır benim. Allah?a çok şükrediyorum. Bu kadar akıllı bir kadına bu çocuk kalbini vermeseydi çok tehlikeli bir kadın olurdum ben.
* Mesela ne yapardınız? Eşlerimi ya mezara ya hapse sokardım. Ama bu benim çocuk kalbim, benim bu aşırı akıllılığımı, mantığımı, şeytani tarafımı durduruyor...
* Şu anda bu programda, bu kameralara mı ihtiyacınız var? Onun için mi kabul ettiniz bu programa çıkmayı? Seyircileri aileden görüyorum. Bu programa Savaş Kalafat istediği için çıktım. Bakın ben 7 tane gazete açtırdım... Eşime, sevgilime ?gazete aç? diyordum, açıyorlardı. Kaç kişi ekmek yedi benden. Ve o gazetede ilk kapak benim nişanlımla oluyordu. Ama benim bir suyumu içmeyen Savaş Kalafat?tır. Basının ilkeleri ne kadar doğruysa onu da bir Savaş Kalafat?ta gördüm.
ÜÇ AYDIR DEVAM EDİYOR
* Bir başkası getirseydi bu teklifi kabul etmez miydiniz? Hayır. Asla! Burada para pul da almıyorum, beni diğer sanatçılarla karıştırmayın. Benim hayatım neyse çekin diyorum. İlkelerim ve doğrularım var. Bu bana nasipmiş. Onun bir sözüyle ben bu ekranı aldım.
* Şu anda içinde bulunduğunuz bu durumdan hoşnut musunuz? Savaş Kalafat?la olmaktan mutluyum. Allah onu çocuğuna ve ailesine bağışlasın. Daha büyük yerlere getirsin. Onu burada iki görmeyeyim, bana 1 milyon dolar da verseler beni kimse tutamaz burada.
* İçerideki o kavgalar, o konuşmaların içinde yer almaktan hoşnutsunuz yani? Onları görmüyorum... Ben orada tek bir insana bakıyorum. Gözünü gördüğüm an ben kavgaları duymuyorum. Ben dostumu arıyorum. Menfaatsiz bir arkadaşlık bu.
* Siz bu programa katılarak borcunuzu mu ödüyorsunuz? Tabii.. Çünkü o kalemini hayatım boyunca benim için kötü kullanmadı.
* Ne kadar sürecek bu program? Ben bir aylığına geldim. Üç aya giriyoruz. Allah bilir...
* Kaç saat çekim yapılıyor? Hayatım onlarla geçiyor. Evim hariç çekim yapılıyor.
* Ve her şey gerçek, zannedildiği gibi kurgu yok? Yok. Herkes ne isterse düşünsün. Beni kimse parayla pulla satın alamaz. Ben para alsam açık açık söylerim.
Aşık olmam için adamın70?inde olması lazım
* Size aşık olan şu adam, programdan alındı... Mecburi alınması gerekiyordu.
* Ne oldu? Adını bile anmak istemiyorum. Bu konuda konuşmak istemiyorum.
* Peki yeni bir aşk doğabilir mi? Ben hiçbir zaman aşık olmam. Adamlar bana aşık oluyor. Sonra benim bir kız çocuğum var. Benim aşık olacağım adam, çok uzaklarda 70 yaşında bir adam olması lazım. Beni hiç tanımaması lazım. Maddi durumu normalin üstünde olması lazım. Ama ben bu gece aleminde bir erkeğin aşkına inanmıyorum. Yorgunum ben...
* Şimdi ne yapmak istiyorsunuz? Ben kendimle yaşıyorum, çok mutluyum. Kim bana aşık olsa yanlış yapar. Ben bir koltuk arıyorum.. Paylaşmayı özlemişim hayatım boyunca.
* Çok mu yaralısınız? Yaralıyım tabii.
* O sert maskeyi yaralarınızı örtmek için mi takıyorsunuz? Tabii. Ama farkında da değilim...
* Ayakta durmak için bütün eforunuzu sarf ettiniz ama içerisi paramparça öyle mi? Evet... Şimdi bir şey öğrendim hayatta. Bağımsızlık için büyük bir ödün verdim ben. Nasılsa tek başıma geldim, tek başıma gideceğim, bir erkeğe adapte olmamayı öğrendim. Şöhretime rağmen kompleksli olmamayı öğrendim. Uzaktan beni gördüğünde sert kadın dersin ama içime girdiğin zaman... Otur karşımda ağla cebimdeki parayı alır gidersin. Kinim yok. Demek ki bu kadının bilinçaltında bir şey yatmış, tek istediği sevgiymiş. Alamadığım, göremediğim sevgiyi insanlara veriyorum.
* Ya şu ?bildik? kavgacı duruşunuz? Değilimdir... Halbuki ben tam kavga ederken beni bir öptüğün zaman hemen kedi gibi olurum. Babam derdi ki bana "Domuz gibi bakma!" Halbuki babam gelip beni öpse var ya, boynuna sarılacağım. O ruhum hâlâ var.
Kimse beni çözemedi
Ben hep bol bir gecelik giyerim evde, yalınayak dolaşırım. İşte o benim. Kimse beni tanımıyor; çözemedi, çözemezdi. Ben bu yaşam tarzına alıştım. Ben kendim için yaşasaydım inan hastanelik olurdum. Çok acılar yaşadım, çok darbeler yedim. Anlatsam kitaplara sığmaz ki... beniçözemediKimse beniçözemedi
Kendimi hep yaşlı hissettim
Kendimi hiç seksi görmedim, güzel görmedim. Mesela 16 yaşındaydım, 80 yaşında bir beynim vardı. Kendimi hep yaşlı hissettim. Biz provasız çekim yapardık, başka bir hazdı. O motor sesi... Şimdi çekiyoruz bir ileri bir geri, oynayamayan eşeği bile oynatıyorsun. O hazzı alamıyorum. O ses başka bir şeydi. Bizde hiç kapris yoktu. Şimdi ölsen kimsenin kimseye ekmek vermediği bir dünyadayız. Menfaat dünyası... Yozlaşmış yaşıyoruz işte.
Kaynak:Belgin ÇOBAN /GÜNAYDIN