ALİŞAN İLE AYŞE ÖZYILMAZEL GÜNEŞ YAZARLARI BEŞİ BİR YERDE?YE KONUŞTU?
Güneş?in usta magazincileri Nurettin Soydan, Şahin Büyükkaya, Uğur Güneri, Vehbi Dinçcan ve İdil Çeliker?den oluşan ?Beşi Bir Yerde? ekibi Alişan ve Ayşe Özyımazel ?le ilginç bir Pazar sohbeti gerçekleştirdi. İşte ilk kez birlikte röportaj veren ekranların yeni ikilisinin olay açıklamalarından satır başları:
“AAA... ALİŞAN BİZ BİRLİKTE MİYMİŞİZ?”
Ekranların yeni ikilisi Alişan ve Ayşe Özyılmazel ile Star TV stüdyolarında buluştuk. İkisi de kırk yıllık dost gibi. Haksız eleştirilerin, yıpratılmaların erken başladığını söyleyen Alişan bombayı patlattı: “Ayşe biliyor musun biz seninle Mersin’e gitmişiz!” Ayşe umursamadan yanıtladı: Aaa, biz senile sevgili miymişiz?”
ALİŞAN ile Ayşe Özyılmazel yeni ekran ikilisi olarak her sabah Star TV ekranlarına geliyorlar. Bu sürpriz ikiliyi çok yakıştıranlar da oldu acımasızca eleştirenler de. ‘Beşi Bir Yerde’ ekibi olarak ‘Ayşe & Alişan’la Star TV’de buluşup renkli, hareketli bir sohbet yaptık. Arkadaşlarımız İdil Çeliker ve Uğur Güneri seyahatte olduklarından bu röportajda bulunamadılar.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Ayşe yeni evlilik yapacak mı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Daha kafadan onlara girdik, bunları hiç konuşmayalım!
NURETTİN SOYDAN: Star TV’deki programınız nasıl gidiyor, her şey yolunda mı?
ALİŞAN: İkinci haftası da olsa çok yeni program bir kere yazın başladık. Yazın program yapmak çok daha zor. Çünkü izleyici yok yazın herkes yazlıklarında ya da tatilde.
AYŞE ÖZYILMAZEL: İzleyici yok, konuk da bulmak çok zor.
ALİŞAN: Yani biz zaten çok konuğa dayalı program yapmak istemiyoruz. Çünkü her hafta çok ünlü ve şey bir konuk getiremezsin. Biz istiyoruz ki bizim programımızda eğitici şeyler olsun, eğlendirici şeyler olsun. Zaten biz Ayşe ile yetiyoruz.
NURETTİN SOYDAN: Ayşe’ye alışabildin mi? Nasıl buldun Ayşe’yi?
ALİŞAN: Bir kere Ayşe köşe yazarı ve yıllardır bu işi yapıyor. Bizim camiamızın içinden biri, söz yazıyor, müzik yapıyor ve konuşkan...
AYŞE ÖZYILMAZEL: Ben hayatımda şu ana kadar bu kadar çok konuşulan bir sabah programı görmedim. Ne oluyoruz arkadaşlar!
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Neden konuşuluyor sence?
ALİŞAN: Biz olduğumuz için!
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Seninle ilgili olaylar olduğu için mi?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Biz olduğumuz için ama bu kadar çok konuşulan bir sabah programı olduk. Bir kere bu sadece bir sabah programı tamam mı? Yani burada müzik olacak, sağlık olacak, güzellik olacak, kadın olacak. Yani bu kadar sohbet olacak burçlar fallar budur yani. Bunun abartacak zaten bir tarafı yok.
NURETTİN SOYDAN: Sizi daha çok kıskananlar mı konuşuyor?
ALİŞAN: İnsanlar eleştiri yapabilir, eleştiri doğal tabii ki olacak. Eleştiri olmazsa yaptığın iş demek ki kimse tarafından izlenmiyor demektir.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Bir de güzel bir şey, ekranda beş yüz tane şov var programı var. Ama ikimizinki bu kadar mesele oluyor. Merak ediyor insanlar bu da önemli bir şey. İnsanlar hiç ilgilenmeselerdi ne olacaktı.
ALİŞAN: Bu işi beceremiyor ve kötü kötü bir şey yapmış da olabilirdik. Belki de beceremeyebilirdik, iyi bir ikili olmayabilirdik. Ama daha programın ikinci günü eleştiriler başladı. Bir bekleyin ya program sonuçta. Biz bunu her gün yapıyoruz haftalık program yapmıyoruz ki.
VEHBİ DİNÇCAN: Sizi bir araya kim, neden getirdi?
ALİŞAN: Bizi bir araya yapımcımız getirdi. Bana uzun süredir zaten program teklifleri vardı her yerden geliyordu. Ben daha önce sabah programı yaptığım için teklifler de vardı. Yanıma hep bir sürü insan önerildi. Ama yapımcımız Serdar abi dedi ki Ayşe Özyılmazel ile sizi bir araya getirip program yaptırmak istiyoruz. Nasıl düşünürsün dedi, ben de iyi düşünürüm dedim.
VEHBİ DİNÇCAN: Ayşe ile daha önce tanışıyor muydunuz?
ALİŞAN: Tabi daha önce tanışıyorduk. Çünkü Ayşe bana şarkı verecekti ben askere gitmeden önce. Mert Ekren bizi Ayşe ile bir araya getirdi. Ayşe’nin evinde hatta misafir olmuştuk. Orada Mert piyano başındayken Ayşe ile birlikte bana şarkılarını söylemişti. Sonra yemekte bir araya gelmiştik.
VEHBİ DİNÇCAN: Sizin için Alişan ile Ayşe aşk yaşıyorlar dediler?
ALİŞAN: Bunu bile söylüyorlar hatta geçen gün ben de bir yerde okudum.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Aaa, nerede yazıldı? Biz aşk mı yaşıyor muşuz!
ALİŞAN: Ben Mersin’e gitmişim yanımda da sen varmışsın.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Herkes gider Mersin’e ben giderim tersine. Yok öyle bir şey ki.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: En çok eleştiriyi de size Ece Erken yaptı. Programı birlikte mi yapacaktınız ona sürpriz mi oldu?
ALİŞAN: Şahin Abi inan çok fazla girmek istemiyorum bu konuya. Ece ile ilgili söyleyeyim, benim arkadaşım eğer benim programım ile ilgili Ayşe ya da bana eleştiri yapıyorsa bunu kamuoyuna yapmasın. Bunu bana yapsın.
VEHBİ DİNÇCAN: Ece Erken, Ayşe’yi beğenmemiş öyle mi?
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Evet, kız belki kendini ona göre ayarlamıştır.
ALİŞAN: Öyle bir şey yok, bunu bana yapsın, kamuoyu ile paylaşmasın. Bana her türlü eleştiriyi yapabilirler. Benim arkadaşımsa bunu benim yüzüme yapacak.
VEHBİ DİNÇCAN: O zaman sen neden programı Ece ile yapmadın da Ayşe ile yaptın? Ece önerilseydi birlikte yapar mıydın?
ALİŞAN: Ama böyle bir teklif gelmedi. Gelseydi düşünürdük yani.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Sen sanatçı ailenin kızısın medyanın içindesin, alışamadın mı bu eleştirilere?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Başlangıçta rahat değildim. Ama alıştım artık.
ALİŞAN: Tabii ki eleştirilere kulak vereceğiz ama bizim muhatabımız kanal yönetimi. Onlar da şu an çok memnunlar bizden ve reytinglerimizden.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Maşallah şahane reytinglerimiz var, süper. Nazar değmesin.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Özcan Deniz’den bir eleştiri geldi. Kral TV klibini yayınlamamış. Durup dururken, bir taş atmış sana?
ALİŞAN: Abi bir taş attım tencereye tık dedi anladın mı? Ama bu taş ne diyeyim. Benim o söylediğini insanla samimiyetim yok. Belki on yıldır da hiçbir yerde görmüyorum. Allah onun yolunu açık etsin. Sinema mı yapıyor, televizyon mu yapıyor, kaset mi yapıyor. Yaptığı bütün işler çok çok tutulsun inşallah. Sinema filmi milyon milyon izlensin. Benim yolum ayrı yani. Ben türkücüyüm, ben beş yıldır televizyon yapıyorum, ekmeğimi bu işten kazanıyorum. Bana her türlü şey edebilirler türkücü de diyebilirler bana fantezi arabesk de diyebilirler ben hiçbir şeyden gocunmam. Türkücülüğüm ile de gurur duyuyorum. Ben bu işi başarı ile yapıyorum. Bütün arkadaşlarımızın da Allah yolunu açık etsin.
NURETTİN SOYDAN: Alişan cephesinden sana bakışı öğrendik. Ayşe, sana ilk kez Alişan ismi önerildiğinde neler geçti aklından?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Ne alakası var dedim ilk öğrendiğimde. Ne yapacağız ki biz dedim. Sonra Alişan ile biz bir araya geldik. Alıcı gözüyle baktım, çok şeker gibi, sempatik, tatlı.
VEHBİ DİNÇCAN: Bak sana alıcı gözüyle bakmış?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Anlatacağım devamı var. Alıcı gözüyle Alişan’a şöyle bir baktım. Akıllı terbiyeli, saygılı, sempatik ve zaten gırtlak sesi inanılmaz başarılı.
NURETTİN SOYDAN: Sana göre yakışıklı mı Alişan?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yakışıklı. Alişan ile programa çıktığımdan beri telefonlarım susmuyor. Arkadaşlarım Alişan ile bizi tanıştırır mısın, ne şekermiş diyerek sıkıştırıp duruyor.
ALİŞAN: Ama hiçbir şey görmedik !
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hayatta seninle hiçbir arkadaşımı bir araya getirmem.
ALİŞAN: Niye?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Çok çapkınsın, gözlerin fıldır fıldır oynuyor.
NURETTİN SOYDAN: Kıskanıyor musun Alişan’ı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yok niye kıskanayım, Kendim için hiç kıskanmıyorum da. Arkadaşlarıma evet dedim . Sonra bunu tanıştırayım birileri ile diye. Baktım bir iki gün kaş göz gerisi söz!
NURETTİN SOYDAN: Demet Akalın bozulmasın onun görevini üstlenmişin.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Estağfurullah ne haddime. Ben baş göz edemem!
ALİŞAN: Niye edemezsin ya?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Ya niye seni edeyim, ben niye arkadaşlarımı sana kurban edeyim.
ALİŞAN: Benim neyimi gördün Ayşe!
AYŞE ÖZYILMAZEL: Sen böyle fıldır fıldırsın!
ALİŞAN: Bakıyorum, şu an arayış içerisindeyim ama hayatımda biri olsa asla yapmam.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Sen güven versen, bana arkadaşlarımı öne süreceğim de süremiyorum.
VEHBİ DİNÇCAN: Alişan, bir hanımefendi ile birlikteydin, Seni ilk defa el ele bir hanımla gazetelerde gördüm. Evlenmeyi düşünüyor muydun Seda ile?
ALİŞAN: Abi ben sadece bir kişi ile evlenmeyi düşünüyordum o da kısmet olmadı. Yani ben hayatım boyunca bir kişiyi sevdim. Diğerlerinin hepsi flörttü o kadar söyleyeyim.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Biri daha olur ama Alişan!
ALİŞAN: Bir daha tabii ki olacak, ama şu ana kadar ben bir kişiyi sevdim ve onunla evlenmek istedim o da kısmet olmadı.
VEHBİ DİNÇCAN: Evlenmek için aşık olmayı mı bekliyorsun?
ALİŞAN: Abi tabii ki aşık olsam iyi olur ama bu saatten sonra görücü usulü de kabulümdür. Yani yapacak bir şey yok.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Olur, olur ben çok bereketliyim.
VEHBİ DİNÇCAN: Hayattaki en büyük pişmanlığın?
ALİŞAN: En büyük pişmanlığım hep bu zamana kadar dost gibi gördüğüm insanlardan kazık yedim. En büyük pişmanlığım o.
NURETTİN SOYDAN: Senin en büyük pişmanlığın nedir Ayşe?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Daha erken spor sağlık bunlarla ilgilenebilirdim yani
ALİŞAN: En büyük pişmanlığın şimdi bu mu?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Daha erken müziğe girebilirdim galiba. Şarkı yazmaya daha erken girmediğime pişmanım o olabilir ama o da en büyük pişmanlığım değil. Hayatımla ilgili pişmanlığım yani bilmiyorum ki!
NURETTİN SOYDAN: Ali Taran ile yaptığın evlilik olabilir mi?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yoo, hayır!
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Ayşe yine evlenmeyi düşünür müsün?
ALİŞAN: Tabi iki evlenecek neden evlenmesin!
AYŞE ÖZYILMAZEL: Bilmiyorum ki!
VEHBİ DİNÇCAN: Nasıl bir prens arıyorsun? Alişan gibi biri mi?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hayır onun gibi bir prens aramıyorum. Yani şu an bir ilişkim yok. Çünkü biraz erken galiba. İlk önce biraz tamir olmak lazım. İyileşmek lazım.
VEHBİ DİNÇCAN: Zor günler atlatıyorsun. Peki kendini tamir edebiliyor musun?/
AYŞE ÖZYILMAZEL: Edeceğim inşallah. Şu anda tahammül ediyorum kendime. Daha tamir seviyesine de geçeceğim herhalde. Ondan sonra bilmiyorum nasıl söyleyeyim, neden olmasın, niye evlenmeyeyim. Şu an öyle bir şey yok. Zaten boşanalı daha üç ay oldu. Bence biraz erken.
VEHBİ DİNÇCAN: Babanla ilişkilerin nasıl?
AYŞE ÖZYILMAZEL: İyi değil.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Annenin son açıklamalarından sonra baban da konuştu. Neler diyeceksin?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hayırlısı o demişse doğrudur. Hiçbir şey diyemiyorum.
NURETTİN SOYDAN: Annenin TV’deki açıklamaları ve Ali Taran’ı suçlamasından sonra Twitter’da bir sürü şey yazdın. Yani artık kimse bana karışmasın mı diyorsun?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hep öyleydi, zaten öyle oldu.
NURETTİN SOYDAN: Bu kendine duyduğun özgüven mi yoka olayların daha da büyümemesi adına yaptığın bir çıkış mı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Büyüyor olaylar çünkü. Bir hayatsa benim hayatım. Artık ben konuşmuyorum, susuyorum ve hiç bir şey yapmazken onların oradan atlaması hiç hoş olmuyor. Doğru değil bu kadar.
ALİŞAN: Bunun bu kadar çok fazla deşilmesinin nedeni, şu anda bizlerin her gün ekranda olması. Ben bunu askerlik ile ilgili yaşadım. Bir çok sanatçının askeriliği tecilliydi, birçok sanatçı askere gitmemişti daha. Ama sadece sanki askere gitmeyen tek ben varmışım gibi bana yüklendiler. Yani ya eskileri deşecekler ya da olmayan şeyleri söyleyecekler.
NURETTİN SOYDAN: Konuştuğun ve eleştirdiğin kişi annen yazmadan önce annenle paylaştın mı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hep paylaşıyorum dinlemediği için. Çünkü bu sonuncusu çok oldu. Daha evvel oldu, bir daha yaptı, bir daha yaptı. Hep ikaz ettim annemi ama hiç anlamadı beni. Diyorlar ki sanki ben onu salıyorum, konuşturuyorum. Öyle bir şey yok. O kendisi yapıyor ikaz etmeme ve direnmeme rağmen yapıyor. Bunun için ben de dedim ki madem hep okuyor onları belki oradan anlar diye düşündüm oradan yazdım.
NURETTİN SOYDAN: Uçarı, kendi dediğini yapan ailenin asi kızı mıydın?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yok değildim.Yani iki tane şeyim var iki ucum var. Bir tanesi neşeliyim, çok böyle sohbet hayat dolu. Bazen de böyle içime kapanıyorum ve yalnız olmak istiyorum. Öyle de bir yönüm var tabi. İki yönlüyüm yani. Ama uçarı değilim. uçarılık diye bir şey yok bende. Gayet normal bir insanım.
ALİŞAN: Halen seni tanımayan insanlar seni öyle zannedebilirler yani!
VEHBİ DİNÇCAN: Seni en güzel Asena eleştirdi. Dedi ki tanımıyordum ben Ayşe’yi. Uzaktan takip ediyorum dedi. Bu seni rahatsız etti mi?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Ne Ayşe’ymişim ben. Hiç anlamadım bakıyorum evde aynaya. Yok canım niye rahatsız etsin ki. Çünkü biliyorum beni yakından tanımamış. Ama hepimiz için var bir yargı var.
NURETTİN SOYDAN: Sana ön yargılı yaklaşıldığını düşünüyor musun?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hepimize yapılıyor, bir tek bana değil ki.
NURETTİN SOYDAN: Sana daha fazla yapılıyor olabilir mi?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Olsun demek ki merak ediliyorum, beğeniliyorum, kıskanılıyorum. Yani demek ki ne Ayşe’ymişim be diyorum kendime. Köpeğim ben evimdeyim bir şey de yaptığım yok. Çalışıyorum, yazı yazıyorum, şarkılarımı yazıyorum ve normal bir hayatım var.
VEHBİ DİNÇCAN: En son ne dediler sana biliyor musun?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Bebek aldırmışım öyle mi?
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Genç kızlara evlilik konusunda ne önerirsin?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Öneremem ben, o mevkide değilim hiç öneremem. Ama beklesinler ve tanısınlar. İki hafta içinde evlenmesinler bu kadar basit. Hızlı evlenmesinler, beklesinler tanısınlar. İki taraf için de önemli bir şey bu. Bundan başka deneyimim yok.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Sanat dünyasında da yaşanıyor bir sürü ayrılığa tanık oluyoruz. Burcu Kara ile Buğra Gülsoy çifti bunun son örnekleri.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Tanımak lazım. Onlarda hız. Yani bu kadar çok hızlı yapmamak gerekiyor evliliği doğru değil. Tanımak lazım mutlaka ama o kadar da büyütmemek de lazım bir yandan da evlilik evlilik işte!
NURETTİN SOYDAN: Alişan çok taze bir ayrılık var, partnerin Ayşe henüz boşanmanın etkisinde. Ünlülerin evliliklerinin yürümediğini görüce sen de ünlüler arasında evlilik yürümez düşüncesi oluyor mu?
ALİŞAN: Ünlü ile değil aynı camiadan, aynı işi yapan iki kişinin evlilikleri bence daha zor yürüyor. Yani biraz sanki evliliklerde birbirini özlemek lazım. Biraz böyle her gün, her saat, her dakika yan yana olunca başarılı olacak gibi gelmiyor bana. Ama ünlüler camiasında değil sadece olay. Gazeteleri açıp bakarsanız birçok boşanan boşanma yüzünden birbirine giren, dağılan ailelerin evlikleriyle dolu sayfalar.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Ama ünlülere mal ediliyor her şey.
NURETTİN SOYDAN: İdil Çeliker diyor ki Ayşe programda böyle oturmaya devam edecek mi? Bu bir tarz mı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: O koltuklardan dolayı öyle duruyorum. Benimle alakalı değil çok rahatsız koltuklar.
ALİŞAN: İdil abla bizi evde izlediği için tabi. Uzun koltuklar oturamıyoruz onlar zaten önümüzdeki hafta değişecek.
VEHBİ DİNÇCAN: Program güzel, peki müzikle ilgili neler yapacaksın?
AYŞE ÖZYILMAZEL: O konuda çok heyecanlıyım çünkü şarkı yazıyorum yine bu ara. Bir sürü var ama şey istemiyorum mesela. Bu şarkılarımın bir mana yüklemek hani getirirler mi getirmezler mi ondan geriliyorum aslında. Ama diyorum ki ondan sonra ne yazılıyor ki! Zaten ya aşk ya ayrılık. Bu tarz hep. İnşallah o çekilmeyecek bir tarafa. Çünkü çok şahane parçalarım var.
VEHBİ DİNÇCAN: Alişan’a vermeyi düşünüyor musun?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Evet ona bir parça yapacağız
VEHBİ DİNÇCAN: Peki beraber düet yapar mısınız? Var mı böyle bir projeniz!
AYŞE ÖZYILMAZEL: Niye olmasın. Yazmak lazım önce, ben yazayım da ondan sonra olur inşallah.
ALİŞAN: Eurovision’a bile katılabiliriz yani. Şu an çok mutluyuz.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Sakin olun sakin, bu bir sabah programı.
ALİŞAN: Biz arena programında Türkiye’nin sorunlarını konuşmuyoruz, yani sabah programı. Ev hanımlarına yönelik, onları eğlendiren. Bir de şöyle bir şey var tutmaya bilir, reyting almayabilir program biter. Bu güne kadar Türkiye’de programı bitmeyen ya da programı tutmayan bir sanatçı hiç olmadı mı?
VEHBİ DİNÇCAN: Hiçbir programı tutmayan Hülya Avşar var mesela
ALİŞAN: Yüz tane sayarım abi sana!
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hülya Avşar hoş bir kadın!
VEHBİ DİNÇCAN: Hülya senin hiçbir zaman rakibin olmadı değil mi?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hülya Avşar çok ayrı isimdir, bir markadır, bir yıldızdır. Biz çok ayrıyız onunla zaten. Yani bir cümlede ikimizin durması manasız, hiç anlamı yok o cümlenin.
VEHBİ DİNÇCAN: Dedikodular bile çıkardılar Ali Taran’la. Öyle çıkardılar ya dedikodular var!
AYŞE ÖZYILMAZEL: Uğraştılar ama hiç alakası yok. Ben onu çok beğeniyorum izliyorum. Takip ediyorum çok hoş bir kadın.
VEHBİ DİNÇCAN: Herhalde yazılarını okuyordur.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Okuyordur herhalde.
NURETTİN SOYDAN: Uğur Güneri’nin bir sorusu var. Diyor ki, programın ilk başladığı günlerde twitterde çok eleştiriler aldınız. Ama reytingler tersi istikamette. Bu bir çelişki mi? Birileri internet ortamında böyle yaparken izleyicinin sahip çıkmasını neye bağlıyorsunuz?
AYŞE ÖZYILMAZEL: İnternet ortamı sanal şeyler ya!
ALİŞAN: Ben on yıldır televizyonculuk yapıyorum, diziyle de programla da. Ben reytingi de çok iyi biliyorum. Kendini yapımcı zanneden adamdan da çok iyi biliyorum. Bizim yaptığımız program sabah programı. Zaten alabileceğin reyting var. Biz ilk hafta ilk 18’de başladık şu anda da 30-50 arasında gidip geliyoruz. Bu sabah programı için çok önemli bir reyting. Zaten bizden istenen de bu. Diyorsun ya twitterde şurada burada bir kere bizi izlemeyen bizi eleştirmez bizi izliyorlar. Bundan sonra da izlemeye devam etsinler. İyi eleştirileri biz dikkate alıyoruz. Çok mükemmel bir ikili değiliz belki, çok mükemmel bir şey yapmıyoruz. Ama daha iyi şeyler yapmak için gayret edeceğiz.
VEHBİ DİNÇCAN: Sen daha önce Çağla ile yaptın, hangisiyle daha iyisin?
ALİŞAN: Çağla ile durum farklı. Biz önce biz dört buçuk sene birlikte dizi çektik. Her gün birlikteydik. Sonra biz program yaptık. Ayşe ile o kadar samimi değilim ki. Ben programda espriliyim takılırım. Ayşe nasıl birisi alınır mı, ters mi anlar çekincelerim vardı. Baktım ki hiç öyle bir şey yok her şeyi yapıyorum.
NURETTİN SOYDAN: Alişan, senin güzelin nasıl olmalı?
ALİŞAN: Ben çok uzun boylu sevmiyorum. Bana en fazla 1.65-70 arası olacak. Yani kolumu attığım zaman...
NURETTİN SOYDAN: Ayşe’yi tarif ediyorsun sanki?
ALİŞAN: Ayşe kadar olacak. Ayşe’den daha uzun olmayacak, çok da kısa da olmayacak.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Buldun da boyu kaldı kızın haa!
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Alişan sen köpeklerden korkuyordun Minik’e alıştın mı?
ALİŞAN: Bak şu an ayağımın altında yatıyor. Mini ile ilk günden beri seviyeli bir ilişkimiz var. Abi havlayan köpekten korkuyorum. Havladığı zaman o sesi duyduğum zaman korkuyorum. Bir de ufaklıktan beri hiç sevemedim ya köpekleri. Ama Minik’e alıştım.
NURETTİN SOYDAN: Köşe yazarısın, yorumculuk yapıyorsun, söz yazıyorsun. Birkaç şeyi bir arada yapıyorsun. Farklı bir kulvara geçince sanatçı ya da yorumcu kimliğinde ve ekran önünde olan biri olarak meslektaşların tarafından eleştirilmek nasıl bir duygu?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Çok eleştirildim. Bana takılmayan sıfat kalmadı onun için artık hiç ilgilenmiyorum bunlarla . Takarsam o zaman gitmem lazım buradan.
ALİŞAN: Ayşe’nin sabrına da hayranım.
VEHBİ DİNÇCAN: İyi iş yapanlar eleştiriliyor mu?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Bir şeyim var ki herhalde var bilemiyorum. Kendi içimde olduğum için anlayamıyorum. Hık yapsam, hık yaptı böyle mi hık yapılır falan diyecek insanlar. Yani o kadar böyle takıntı var ki.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Alişan sanat hayatın boyunca yaptığın hatalar oldu mu?
ALİŞAN: Hiç öyle büyük bir hatam olmadı. Ben mesela Cennet Mahallesi’ni çekerken bana dediler ki, “eğer Cennet Mahallesi’ni çekersen, böyle bir komedi de oynarsan bitersin” dediler. Çünkü fantezi okuyoruz hep böyle bir pozlardasın gülmeyeceksin. Hep böyle üç numaralı bakışla duracaksın her yerde. Bitersin dediler oynadım. Bitmeyi bırak ben Cennet Mahallesi’nden sonra (Türker Abi’ye buradan bir kez daha teşekkür edeyim) oyunculuğu öğrendim. Kendime oyuncu demiyorum, daha fazla şeyler yapmam lazım. Ama en azından ondan sonra para kazanmaya başladım ver arkasından geldi birçok şey.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: O ilk dizi hem senin firmaya para kazandırdı hem de seni ve Erkan’ı şöhret yaptı.
ALİŞAN: Tabi ilk bizim dizide oynadı Erkan benimle birlikte Aynalı Tahir’de oynadı. Ben zaten istisnası bile yok bunun çünkü daha kaseti patlamadan dizi çekilen ilk adam benim. Benim önce dizim çekildi dizi ile meşhur oldum. Aynalı Tahir’den sonra “Var ya” patladı. Ben tam tersten şöhret oldum yani.
VEHBİ DİNÇCAN: Birlikte dizi yapmayı düşünür müsünüz?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yok artık!
ALİŞAN: Zaten her sabah yayın var. Şu an başka yapılacak bir şey yok. Belki ileride. Ama sen zaten sinema televizyon mezunusun oyunculuk mu yönetmenlik mi yapacaksın Ayşe?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yazarlık. Bir dizi projesi var başlayacağım ama zamanım yok şu anda onu yazmaya. Oynamak değil de yazıp arkadaşlarımı oynatırım herhalde cümbür cemaat.
NURETTİN SOYDAN: Alişan’a rol var mı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: İcat ederim onun için bütün rolleri.
VEHBİ DİNÇCAN: Evde Ayşe nasıl yemek yapıyor mu? temizlik yapıyor mu?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Ütü hariç her işi yaparım ama bu ara yapmıyorum evde yalnızım. Ütü yapmaktan sıkılıyorum nefret ediyorum. Giymiyorum mesela giyeceğim şey buruşuksa. Başka bir şey giyiyorum o derece nefret ediyorum.
VEHBİ DİNÇCAN: Peki ileride anne olmayı, çocuk doğurmayı istiyor musun?
AYŞE ÖZYILMAZEL: İstiyorum ama iki sene sonra. Herkes ister niye istemeyeyim ki. Alişan sen de istiyor musun?
ALİŞAN: Bende istiyorum canım. Benim zamanım var. Erkek 45-50 yaşına kadar baba olur ama senin 5 senen kaldı.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Bu yaz ünlüler selülit korkusu yaşadı.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yaşamasınlar o korkuyu etkilenmesinler. Normal olsunlar ve tatillerini yapsınlar. Ben öyle yapıyorum.
NURETTİN SOYDAN: Göz önünde olmasınlar mı diyorsun?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hayır olsunlar tatillerini yapsınlar, hiç aldırmasınlar ne yapalım yani. Günah mı o.
ALİŞAN: Bir bayanın selüliti var diye kaseti satmayacaksa yaşamayalım yani.
NURETTİN SOYDAN: Hadise biraz da göbekli erkeklerle ilgilensinler dedi ondan mı?
ALİŞAN: Türk erkeği göbekli olacak abi. Benim hep göbeğim var. Ufaklığımdan beri çok zayıftım Kenyalılar gibi. Aç çocukların göbeği olur ya benim hep öyle. Bir ay sonra gör beni, sağ tarafım baklava, sol tarafım şöbiyet olacak. Ama kadında göbek olmasın.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Ayva göbeği olsun.
ALİŞAN: Domatesin salçalısı kadının kalçalısı derler ya.
NURETTİN SOYDAN: Senin var mı böyle bir erkek tarifin?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Balkonsuz ev, göbeksiz erkek olmaz. Erkek mesela şimdi atletik olmasını istiyorum. Böyle sporu sevsin.
NURETTİN SOYDAN: Kıvanç Tatlıtuğ gibi mi?
AYŞE ÖZYILMAZEL: O kadar da yakışıklı olmasın baş edemem o zaman. O kadar yakışıklı olmasın ama düzgün olsun yani.
NURETTİN SOYDAN: Esmer mi olsun?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Esmer olursa iyi olabilir evet. Çünkü bizim Türk erkeklerimiz esmer onları ben çok beğeniyorum. Ondan sonra köpekleri sevmesi lazım mutlaka mutlaka ve Minik’i özellikle ilgi göstermesi gerek. Ondan sonra dürüst olsun evlenmemiş olsun mümkünse.
NURETTİN SOYDAN: Bu söylediğin özelliklerin hepsi Alişan’da var!
AYŞE ÖZYILMAZEL: Atletik olsun dedim ya!
ALİŞAN: Benim gibi biri olsun işte.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Müzikle ilgilensin, kıskanç olmasın elinde böyle tesbihi ile yürümesin.
ALİŞAN: Şu ana kadar tarif iyiydi.
AYŞE ÖZYILMAZEL: Tespihle yürüyor ya Alişan,
NURETTİN SOYDAN: Maço erkek sever misin?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Yani yerine göre birazcık.
NURETTİN SOYDAN: Hiç dayak yedin mi, ya da dayak attın mı birine?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Tövbe estağfurullah demek istiyorum bu soruya.
ALİŞAN: Ben mesela anne babamdan çok dayak yedim. Hep küçükken ders yüzünden yaramazlık yüzünden dayak yedim.
VEHBİ DİNÇCAN: Ayşe senin çocukluğun nasıl geçti?
AYŞE ÖZYILMAZEL: İyiydi güzel bir çocukluğum vardı. Hareketliydim neşeliydim. Uslu bir çocuktum. Ne bulsam yiyordum, önüme ne gelse saatlerce yemek yiyordum ufakken.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Ortak ya da ayrı projeleriniz var mı bu programın dışında?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Parçalarımızı yazıyoruz bitiriyoruz onları. Yeni albüm çalışması içindeyim. Ekim’de kısmetse.
ALİŞAN: Ben şu an yeni albümdeyim zaten. Ekim gibi düşünüyorum.
NURETTİN SOYDAN: Kadına şiddete bakışın nedir İdil burada olsa mutlaka bunu soracaktı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Kadınların korkmamaları lazım. Dava açsınlar, şikayet etsinler razı olmasınlar şiddete maruz kalmaya. Seslerini yükseltmeye devam etsinler.
VEHBİ DİNÇCAN: Korkuların var mı?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Başarısızlıktan yalnızlıktan, ölümden.
NURETTİN SOYDAN: Pes eder misin?
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hayır etmem duruma göre değişir.