ANTALYA?NIN YILDIZI OLAN SİBEL KEKİLLİ, ÖDÜL BEKLİYOR!
43. Altın Portakal Film Festivali?nin yarışma filmlerinden ?Eve Dönüş?ün önceki gün yapılan galasından sonra başrol oyuncularından Sibel Kekilli ve yönetmen Ömer Uğur bir basın toplantısı düzenledi. Duvara Karşı?nın ödüllü oyuncusu Sibel Kekilli, 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali?nden ödül beklediğini söyledi.
Yönetmen Ömer Uğur, 1980 askeri darbesinden sonra yaşananları anlattığı film için, "Niye bu kadar sert diyerek eleştirenler olacaktır. Ama bizim yaşadıklarımız, şahit olduklarımız daha sertti" ifadelerini kullandı. Film, oyuncularından Sibel Kekilli'yi de ağlattı. Filmi ilk kez izleme fırsatı bulduğunu belirten Kekilli, "Türkiye'nin böyle bir dönemden geçtiğini bilmediğim için çok utanıyorum. Ben Almanya'da doğdum, büyüdüm. Asıl ülkem Türkiye'de neler olduğundan haberim yok. Bütün gençlerin bunları öğrenmesi gerekiyor" dedi.
Ödül bekliyorum
Duvara Karşı'nın ödüllü oyuncusu Sibel Kekilli, 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden ödül beklediğini söyledi. Antalya'da "Eve Dönüş" filmiyle yarışan Kekilli, "Çok heyecanlıyım. İyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Ödül almayı bekliyorum. Ama ödül almasam da hiç üzülmem..." diyor.
Biraz "Eve Dönüş" filmindeki karakterinizden bahseder misiniz?
- Film, bir işçi karıkocanın 12 Eylül darbesinde yaşadıklarını konu alıyor. Ben, Mehmet Ali Alabora'nın karısını oynuyorum. Bir de çocuğumuz var. Kazandığımız az parayla kendi içimizde mutlu bir dünya kurmaya çalışırken darbe çıkıyor ve her şey altüst oluyor.
Kaç yaşındasınız?
- 26 yaşındayım.
1980 doğumlusunuz yani. O dönemle ilgili yakınlarınızdan mutlaka bir şeyler duymuşsunuzdur.
- Almanya'da doğdum. Bizim evde 12 Eylül hiç konuşulmadı. Hatta senaryoyu okuduğumda belki çok ayıp oldu ama "Türkiye'de böyle şeyler yaşandı mı?" diye sormuştum. Maalesef yaşanmış. 12 Eylül, Türkiye için sancılı bir dönemmiş. Sağ-sol çatışmaları, yaşamları parçalamış. Almanya'da büyüdüğüm için 12 Eylül darbesini bilmiyordum. Umarım bir daha böyle şeyler yaşanmaz.
Başrolü paylaştığınız Mehmet Ali Alabora ile elektriğiniz nasıldı?
- Karıkoca gibiydik (gülüyor). Kendisi çok temiz kalpli ve hoş bir insan. Kamera karşısında iyi bir ikili oluşturduğumuzu düşünüyorum.
Altın Portakal'da yarışıyorsunuz. Ödül konusunda umutlu musunuz?
- Çok umutluyum. Yönetmenimiz Ömer Uğur, "Eve Dönüş"ü çekebilmek için 16 yıl beklemiş. Çünkü çoğu yapımcı şirket, böyle bir film çekmekten korkmuş. Hem Ömer Ağabey için hem de sette var güçleriyle çalışan arkadaşlarım için filmin ödül almasını çok isterim. Kendim için de umutluyum. Çok heyecanlıyım. İyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Ödül almayı bekliyorum. Ama ödül almasam da hiç üzülmem. Çünkü burada yarışmak bile büyük kazanç. "Eve Dönüş", benim ilk Türk filmim. "Duvara Karşı"yı saymıyorum, burada çekildi ama sonuçta o bir Alman yapımı. Rol aldığım ilk Türk filminin, Antalya'da yarışması benim için büyük mutluluk.
Yeni oynadığınız diğer filminiz "Winterreise" için neler söylemek istersiniz?
- "Winterreise" da 41. Karlovy Vary Film Festivali'nde yarıştı. Oynadığım filmlerin festivallerde yarışacak kalitede olması beni sevindiriyor.
"Winterreise"da bir Kürt kızını canlandırdınız değil mi?
- Evet, adı Leyla. Film tam olarak Leyla üzerine kurulmuş bir öyküye sahip değil. Aslında bir adamın öyküsü. Parasını kaybedip, Kenya'ya giden manik depresif bir adam ve ona takılan Leyla'nın maceraları anlatılıyor. "Winterreise", hayattan büyük darbeler yemiş bir adamla kızın dostluğunu konu alan sıcak bir film.
Oynadığınız her filmde performansınızla övgüler alıyorsunuz...
- Evet, performansımın beğenilmesi beni çok mutlu ediyor. Bu aralar sinema projelerim çok vaktimi alıyor. Doğrusu bana fazla zaman kalmıyor.
Sizi ayrıca toplumsal örgütlerin çalışmalarında da görüyoruz.
- Hayvan haklarını desteklemek için PETA ile çalışıyorum. Almanya'da ise kadın haklarını savunmak adına çeşitli toplumsal örgütlerle işbirliği içindeyim.
Sanırım oynadığınız filmlerin mesaj kaygılı olmasını istiyorsunuz?
- Evet, mesela Duvara Karşı'yı izledikten sonra boynuma sarılıp teşekkür edenler oldu. "Ben de aynı acıları yaşadım. Duygularımızı dile getirdiniz" diyenler oldu. Filmlerimin sosyal mesajlı olması benim için ayrı bir gurur kaynağı.
Kaynak:Dilek DALLIAĞ