ARTIK ERKEKLERE GÜVEN DUYMADIĞINI SÖYLEYEN ŞEBNEM DİYOR Kİ: KEŞKE BAKİRE OLMASAYDIM!
Bakire olup olmadığı, Türkiye gündeminde ikinci kez tartışma konusu olan Şebnem Schaeffer sonunda isyan etti: ?Keşke bakire olmasaydım da tüm bunlar yaşanmasaydı. Ama bana güven veren biri hiç çıkmadı!? Schaeffer, bundan sonra nasıl bir sevgili istediğini ise şöyle özetliyor: Güven versin, yalan söylemesin ve ünlü olmasın!. Gündemdeki kadın Fulden Uras ile kuliste neden kavga etti? Hayatına giren erkekler için neler söyledi? İşte Şebnem?den şok itiraflar... TIK?layınız...
Ülkenin gündemini bekaretinizle meşgul etme süreciniz nasıl başladı, aslında ne oldu da bu tartışmaya gelindi?
Tam bir sene önce bekaret tartışmasının zeminini hazırlayan eski nişanlım Şenol İpek'ti. Bir seneden beri bu devam ediyor. Başka şey konuşulmaz oldu. Artık çok yoruldum bunlardan ve kendimi bitkin hissediyorum. İlhan Doğan konuşunca bunlar yine gündeme gelmişti. Yani bekaret konusunu eski nişanlım ve eski erkek arkadaşım gündeme getirmişti.
* Son sevgilinizle ayrılığınız sonrasındaki tartışmalarda, önceki sevgililerinizin biseksüel olduğunu açıkladınız. Şimdi bu konu gündeme geldiği için pişmanlık duyuyor musunuz?
Bu tartışmayı ben istemezdim. Ben bir sene önce sustum. Konu hep gündemde tutuldu. Ben bilerek kimseye zarar vermek istemedim. Erkekler konuşup da ben susunca; plansız biçimde bu açıklamayı yapmış oldum. Ama pişman değilim. Vicdanen rahatım. Çünkü bir senedir ben çekiyorum. Erkeklere 'dur' diyen yok. Onların neden üstüne gidilmiyor?
* Özcan Deniz, bornozunuzu onun evinde unutmanızla ilgili sözlerinin bir espriden ibaret olduğunu açıklamıştı. Siz iddialarınızla insanları üzmüş olmaktan dolayı hiç üzgün değil misiniz?
Özcan Deniz için üzüldüm tabii ki. Sonuçta ben de insanım, ben de istemezdim böyle olsun. Ama onlar da beni düşünmedi, üzdü.
'BEKARET AİLEMİZDE ÖNEMLİ DEĞİL'
* Avrupa'da yetişmiş biri olarak bekaret konusunu Türkiye'de yaşayanlardan çok önemsediğiniz konuşuluyor. Bekaret sizin için ne kadar önemli?
Ben bekareti önemsediğim için bu çıkışları yapmadım. Bazı insanlarla ilişki yaşamadığım için söyledim. Benim için önemli değil...
* Birlikte olduğunuz biriyle cinsel ilişki yaşayıp yaşamadığınızı açıklamak zorunda mıydınız?
Çok ağır konuştular, üzerime geldiler. Ben derdimi anlatamıyorum. Ben o insanlarla birlikte olmadım. Onlar durup dururken bunu iddia ederlerse, sessiz mi kalmalıydım yani? Yaşamadığım bir şeyi niye yaşadım diyeyim... Anne Lale Hanım araya giriyor: "Kastedilen normal erkek değil. Değişik bir şey!"
* Almanya'daki eğitiminizde ya da sizin aile içi eğitiminizde bekaret çok konuşuluyor muydu?
Almanya'da zaten önemli bir şey değil. Bizim ailemizde de önemli değil. Konuşulmayan bir şeydi bu. Ben kimsenin etkisi altında kalmıyorum.
* Sizin bekaret konusuna bakış açınızla ilgili olarak soruyorum; aileniz sizi nasıl yetiştirdi?
Ben kendi kendime şunu diyorum, demek ki karşıma güvendiğim bir erkek çıkmadı! Bir yerde tutucuyum ama 'evlenmeden önce, evlendikten sonra' diye bir şey demiyorum. Demek ki öyle bir erkek güven vermedi bana. Ailem de bir şey öğütlemedi bu konuda. Bir ara 'herhalde evlenmeden olmayacak' diye düşündüm. Şu an fikrim yok, ne yapacağımı bilmiyorum. Kafam tamamen karışmış durumda.
'ARTIK ERKEKLERDEN KORKUYORUM'
* Erkeklerden soğudunuz mu?
Evet erkeklerden çekiniyorum artık, korkuyorum. 22 yaşında bir kız için yaşananlar hoş değil. Ben çok güçlü, tecrübeli biri değilim ki! Benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı...
* Erkekler de sizden korkmaya başlamıştır. Eski sevgililerinizle ilgili iddialar ortaya atabiliyorsunuz!
Bir dakika! Onlar konuşuyor; ben de doğruları söyledim, hiç yalan söylemedim. Üstelik bunları üstüme geldikleri için söylemek zorunda kaldım...
* Size göre Türkiye'de birinin elinden tutunca, öpüşünce 'her şeyi yapıyordur' diye mi algılanıyor?
Yaşadıklarımdan sonra gördüm ki öyle algılanıyor... Herkes o kadar üstüme geldi ki, ben o arada mecbur kaldım reaksiyon göstermeye. Arkamdan iki erkek konuşup da onları kimse susturmayınca, ben susturmak zorunda kaldım!
* O dönem psikolojik destek aldınız mı?
Hayır, zaten annemle paylaştım her şeyi. Psikolojik açıdan kolay değil ama artık daha güçlü olmayı öğrendim. Geçen sene bu kadar güçlü değildim.
* İlhan Doğan ile ilişkiniz o güçsüz döneminizde size sahip çıktığı için mi başlamıştı?
Biraz öyle oldu. Zayıf ve güçsüz göründüğümden olabilir. Şimdi bir erkek gücüne ihtiyaç duymuyorum. Sempatik geldi. Kendini sevdirdi bana ama ne yapalım, oldu bitti. O da hassas yerimden vurmaya çalıştı!
* Çocukları en kolay kızdırmanın yolu onlara sevmedikleri lakapla hitap etmektir, sizi kızdırmanın yolunu da galiba herkes öğrenmiş!
Evet kızacağımı bildikleri için öyle yapıyorlar. Ben yalana, iftiraya gelemem. Ben zamanında kameralardan çok kaçtım. Konuşmaya meraklı değildim.
BEN KENDİME KURAL KOYMADIM'
* Demek ki bekaret sizin için çok önemliymiş, sizi bu konuyla hemen kızdırabildiklerine göre!
O kadar önemli değil ama insanlar yapmadığınız şeyi yapmış gibi göstermeye çalışırsa buna itiraz edersiniz. Kendinizi korursunuz. Ben bir kural koymadım kendime. 'Evlenmeden herhalde olmaz' demeye başladım. Güvenebileceğim erkek olmadı sadece...
* Anneniz çocukluğunuzda 'uyanık ol, içeceğine hap atarlar' gibi sözlerle mi büyüttü?
Hayır tam tersi. Annem hep 'git gez, dolaş, dans et, eğlen' dedi. Ben de hep kendimi geri çektim. Ağır yaşadım... (Anne Lale Hanım: "Ben ona 'evlenmeyi düşünme' dedikçe, o daha da kapandı...)
* Keşke bakire olmasaydım da bu sorunları yaşamasaydım diyor musunuz?
Eve öyle düşünüyorum. Bakire olmasaydım bu zamana kadar keşke! Bu sorunlar da olmazdı. (Anne Lale Hanım: "İki kızımın da nikahsız olarak biriyle aynı evde yaşamasını kabul etmem. Ailem de etmez!")
* Tüm olanlara babanızın tepkisi nedir?
Anlatıyorum, TV'den de anlayabildiği kadar takip ediyor. Sakin tepkiler veriyor. Benim de sakinleşmemi istiyor. Arkamda olduğunu hissettiriyor.
* Sokakta insanlar size nasıl tepki veriyor?
Hiç olumsuz bir sözle karşılaşmadım. Bana hak veriyorlar. Geçen gün katıldığım bir TV programında seyirciler 'senin için üzülüyoruz' dedi. Bir şeyler anlatabilmişim ki, insanlar benim arkamda. Hem ben adam öldürmedim ki!
ARTIK ÜNLÜ SEVGİLİ İSTEMİYORUM!
* Bundan sonraki sevgilinizin nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
Babam gibi olsun. Ama öyle biri yok! Güven versin ve arkamda durabilsin. Yalan söylemesin. Ve mümkünse ünlü olmasın...
* Zengin olmalı mı?
Parayı düşünseydim, Şenol İpek nişanlım olmazdı! Para değil, dürüstlük önemli...
* Belki aradığınız sevgili Türk değil Alman!
Bilmiyorum, hiç Alman sevgilim olmadı. Ciddi olarak bu son ikisi oldu. Kan çekiyor; ille de Türk olsun diye galiba...
* Gittikçe güçleniyorsunuz, o zaman yeni saldırılara karşı daha sert mi olacaksınız?
Ben kendi hayatım için güçlendim sadece. Ama ilişkilerin bu duruma gelmesi beni üzdü. Bir zamanlar anlaşabildiğimi sandığım insanlarla bu hale geldik diye ağladım. Arkadaş kalmayı tercih ederdim.
FULDEN URAS İLE KULSİTE KAVGA ETTİLER
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programı çekiminde bir araya gelen Fulden Uras ve Şebnem Schaeffer arasında tatsız bir olay yaşandı. Makyaj odasında sohbete başlayan ikili, Fulden Uras'ın sözleri üzerine tartışmaya başladı: "Özcan Deniz için yaptığın açıklama gereksizdi, güzel bir kızsın. İşinle gündeme gel, ona buna laf atarak nereye kadar gidersin!"
Şebnem Schaeffer'in "Sen niye Özcan Deniz'i savunuyorsun ki?" sözlerine bir de annesinin tavırları tuz biber ekti... Tartışma daha sonra şöyle devam etti:
Fulden Uras: "Neyi, neden inkar ediyorsun? Ben Uludağ'da çalışırken Özcan'la seni elele gördüm, Özcan Türkiye'nin starıdır, ayıp ediyorsun!"
Şebnem Schaeffer: "Bizim de senin Barbie olayını mı söylememiz lazım?"
Schaeffer kulisi terk ettikten sonra Fulden Uras Barbie olayına şöyle açıklık getirdi: "Alnım ak. Yapılan operasyondan sonra emniyet benden özür diledi, gerekli yerlere verdiğim ifadem mahkemedeki ifademde aynı. Bugüne kadar 41 film, kaset yaptım, kimseyle bir sorunum olmadan yıllardır mesleğimi sürdürüyorum. Ama bu anne-kız belden aşağı vurmakla bir yerlere geleceklerini sanıyorlar!"
Kaynak:BÜLENT İPEK/Sabah