ARZU BALKAN KARADAĞLI KENDİSİYLE İLGİLİ MERAK EDİLENLERİ YAZARIMIZ ESRA HARMANDA?YA ANLATTI !!
Az çok hepinizin kafasında bir Arzu Balkan Karadağlı imajı var,tahmin ediyorum.. Ama ben bugün size o imajdan fazlasını, gerçek Arzu Balkan Karadağlı?yı anlatmak istedim.. Daha doğrusu, ben sordum, o anlattı.. Hem de bütün içtenliğiyle.. İşte küçücük bedeninde kocaman bir yürek barındıran,?Önce Babalar Duyar? dizisinin İpek?i Sevgili Arzu Balkan Karadağlı ile çok özel röportaj..
Düşünebiliyor musunuz balayındayken, kocanızın evlenmeden bir gün önce eski kız arkadaşıyla sabahladığını öğreniyorsunuz!! Hem de Türkiye?nin en büyük, en güvenilir gazetelerinin birinde manşet olarak!! Haber doğrudur ve yanlıştır.. Ama evliliğin ilk günlerinde böylesi bir şok haber hangimizin iç dünyasında tahribat yaratmaz ki!! Hangi kadın buna duyarsız kalabilir, soruyorum?? Başıma gelse dünyam kararır, balayım cehennem ayına dönüşürdü herhalde.. Kim bilir o neler hissetti.!! Üzerinden 1 yıl bile geçmeden bu kez de çiçeği burnunda kocanızın sizi, bir otel odasında kadınlarla aldattığını belgeleyen malum kaset skandalıyla karşılaşıyorsunuz.. Bu durumun verdiği acıyla yüzleşmeden bir de , her gazetede manşet, her kanalda ana haber bültenlerine ilk haber, her köşe yazarına malzeme olmak zorunda kalmak ise daha büyük bir acı olsa gerek.. Ne yazık ki o, bütün bu olayların en masum tarafıyken birden onlarca insanın hedefi haline geliverdi.. Neden;boşanmadığı için.. Kocasını çok sevdiği için.. En zor gününde, en sevdiğine destek olmayı tercih ettiği için.. Kocasının her şeye rağmen aşkına güvendiği için.. Az çok hepinizin kafasında bir Arzu Balkan Karadağlı imajı var,tahmin ediyorum.. Ama ben bugün size o imajdan fazlasını, gerçek Arzu Balkan Karadağlı?yı anlatmak istedim.. Daha doğrusu, ben sordum, o anlattı.. Hem de bütün içtenliğiyle.. İşte küçücük bedeninde kocaman bir yürek barındıran,?Önce Babalar Duyar? dizisinin İpek?i Sevgili Arzu Balkan Karadağlı ile çok özel röportajım.. ?Arzu hanım,başarıyı ve şöhreti yakalamış bir oyuncusunuz. Ankara?da seslendirme yapan genç bir tiyatro öğrencisiyken bugünkü durumunuzu hayal edebiliyor muydunuz?? O zamanki hayalleriniz nelerdi?? Öncelikle beni başarılı bulduğunuz için teşekkür ederim. Ancak bir düzeltme yapmam gerek. Seslendirme yaptığım doğru ama tiyatro okumadım. ODTU İngilizce Öğretmenliği?nden mezun oldum. Seslendirmeye 6 yaşında Ankara Radyosu?nda Çocuk Saati?nde başladım. Sadece hobi olarak.. Bir yandan seslendirme yaparken diğer yandan da okuluma devam ettim. Başarılı olacağımdan emindim. Nitekim Bilkent Üniversitesi?nde İngilizce öğretim görevlisiyken de başarılıydım. Ama oyunculuk sürpriz oldu. Bu alanda da başarılı olmaya çalışıyorum. Daha öğreneceğim ve yapacağım çok şey var. ?Geçen zamanda şartlar ve ortam sizi nasıl değiştirdi?? Bütün yaşadıklarımızın tek bir amacı olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız her şeyden bir şeyler öğrenmek. Her geçen gün, her an biraz daha öğreniyorum, kendimi geliştiriyorum ve olgunlaşıyorum. ?Rol yapmak sizin için nasıl bir haz?? Oyuncu olana kadar bu işin ne kadar zor olduğunu anlayamıyordum. Çok fazla emek isteyen bir meslek. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok yorucu. Aynı zamanda da disiplin gerektiriyor. Ama bir o kadar da heyecan verici.. Her gun bir bakşa karaktere bürünmek kendinizi daha iyi tanımanızı sağlıyor. Kameraların önüne geçince, ne kadar yorgun olursanız olun, bütün bedeniniz enerjiyle doluyor. Kelimelerle anlatamayacağım bir zevk. ?Eşinizin de aynı camiadan olmasının avantajları ve dezavantajları nelerdir?? Aynı sektörde çalıştığınız zaman ister istemez konuştuğunuz konular da aynı oluyor. Ortaya çıkan eserlere aynı pencereden bakabiliyorsunuz. Kimi zaman da en acımasız eleştirmen eşiniz oluyor tabii. Çok fazla dezavantajı olduğunu düşünmüyorum. Aynı camiadan olmasak da yine her türlü zorluğu birlikte göğüsler, güzellikleri paylaşırdık. ?Oyunculuk anlamında birbirinize ne gibi katkılarınız olur?? İkimiz de birbirimizi korkmadan eleştiririz. Eşim Türkiye?deki en iyi oyunculardan biri ve ben ondan çok şey öğreniyorum. ?Birbirinizin dizilerini izler misiniz,daha çok neleri eleştirirsiniz?Zor mu beğenir misiniz?Aynı şekilde Tamer bey de sıkı bir eleştirmen midir,zor mu beğenir?? Birbirimizin dizilerini hiç kaçırmayız. İkimiz de Çok zor beğeniriz. Çıtayı hep yüksekte tutmak isteriz. Sinema sektörünü sadece Türkiye?den değil Avrupa ve Amerika?dan da takip ediyoruz. Vizyonumuz her geçen gün daha da genişliyor. Biraz da bu yüzden her şeyi beğenmek kolay olmuyor galiba.. Her filme, oyuna daha eleştirel bir gözle bakıyoruz. Beğendiklerimizi aklımızın bir köşesinde biriktiriyoruz.. Sonra daha iyisini yapmak için de kendimizle yarışıyoruz. ? Rolünüze nasıl hazırlanırsınız?? En Son Babalar Duyar?in her bölümü yayınlandıktan sonra ben de defalarca izliyorum. Daha iyi nasıl oynayabilirdim diye düşünüyorum. Bir sonraki bölüm için kendime notlar alıyorum, şu durumda şöyle bir tepki vermeliyim ya da şu durumda ellerimi fazla kullanmamalıyım gibi. Yine beni en çok eleştiren benim. ?Gelecekte sanatsal aktiviteleriniz ile ilgili planlarınız,düşleriniz nelerdir?Örneğin sinema filminde rol almayı düşünür müsünüz?? Elbette bir sinema filminde oynamayı çok isterim. Sinema perdesinin büyüsü çok başka.. Farklı işlerde farklı karakterler çıkarmaya çalışmak çok zevkli olacaktır. ? Sizi bir dönem geceleri eşiniz ile birlikte gezerken görürdük.Son dönemde ise işiniz haricinde neredeyse hiç göremiyoruz.Nedeni nedir??(sıkıldınız mı,yoruldunuz mu)? Eskiden de çok fazla dışarı çıkmazdık. Sadece özel gecelerde.. İkimiz de çok evcimeniz. Evimizde dostlarımızla vakit geçirmeyi tercih ediyoruz. ?Çabuk ağlar mısınız?Gözyaşlarınızı saklar mısınız?? Çok duygusalım. Çok kırıldığım, üzüldüğüm ya da bazen öfkelendiğim zaman göz yaşlarımı tutamam. Öfkem göz yaşlarımla akar gider.. ?Zor anlarınızda başınızı kimin omzuna dayarsınız?? Tabii ki önce eşim ve ailemin omzuna dayarım. Zaman zaman keşke bir kardeşim olsaydı diye düşünüyorum. Ama kardeş kadar yakın dostlarım var. Onların da hakkını ödeyemem. ?Arzu Balkan?ın bir günü nasıl geçer?? Sabah kalktıktan sonra hafif bir kahvaltı yaparım. İnternetten günlük gazeteleri okurum. Günü planlarım. Görüşmeler, market alışverişi falan derken akşam oluveriyor zaten. Eskiden düzenli olarak spor da yapıyordum ama son zamanlarda bu konuda tembellik ediyorum. ?Ev işleriyle aranız nasıldır(ve tabii mutfakla)? Temizlik yapmaktan çok hoşlanmam ama evimi derler toplarım..Yemek yapmaya ?ve yemeye- bayılırım. Mutfak evin en sevdiğim köşelerindendir. Yemek yapmak terapi gibi oluyor. Günün bütün stresini atıyorum yemek yaparken.. Sonra da afiyetle yiyoruz tabii.. ?Evde bu anlamda bir iş bölümü var mı?Bizimle paylaşır mısınız?? Tamer de mutfağı çok sever. O da yemek yapmaya bayılır. Ama yemek dışında hiçbir şeye karışmaz.. ?Alışverişinizi kendiniz mi yaparsınız?Nelere dikkat edersiniz?? Alışverişi ve yemeği kimseye bırakmam. Her ikisini de mutlaka kendim yaparım. Alışverişe bizzat gider her şeyi ellerimle seçerim. Bizim evde aynı yemek iki gün yenmez. Her gün taze yemek yapılır. ?Güzellik anlamında saç ve cildiniz için neler yaparsınız?Biz hanımlara tavsiyeleriniz var mı?? Saçımla oynamayı çok sevmem. Saç bakımını evde kendim yaparım. Cilt bakımı da öyle. Yalnız çekimlerde çok fazla makyaj yapıldığı için zaman zaman uzmanlara da cilt bakımı yaptırdığım oluyor. Bakımlı ve temiz olan bütün kadınların güzel olduğunu düşünürüm. Doğallıktan yanayım. Fazla makyajı sevmem ve çok makyaj yapmam. Sadece ruj takıntım var. Rujsuz sokağa çıkmam. Çok kuru bir cildim var. Nemlendiricimi her sabah mutlaka sürerim. Saç, cilt daha doğrusu sağlık için bol bol su içerim. |