?AVRUPA?YLA FLÖRTLEŞİYORUZ?
Athena, Universal Almanya?dan aldıkları teklifle İngilizce albüm için çalışmalara başladı.
■ 'Pis'in ikinci klibi 'Arsız Gönlüm'e geldi. Çok eğlenceli olmuş, herkes orada...
Gökhan: Evet çok eğlendik; oyuncu, ressam, dansçı, müzisyen arkadaşlarımızı çağırdık.
■ Albüm çıkalı epey oldu. Şimdiye kadar aldığınız tepkileri de göz önünde bulundurursanız 'Pis' için neler söylersiniz?
Hakan: Mike, Alper Sönmez ve Volkan Ökte-m'le birlikte yaptığımız işler albümün kendisini çok iyi ifade etmesine neden oldu. Bence bu zamana kadar yaptığımız, kendimizi en iyi ifade ettiğimiz albüm 'Pis'tir diyebilirim. Bundan sonra İngiltere'de yapacağımız albüm bizim için tertemiz bir sayfa olacak.
Gökhan: Müzik duygusal bir şeydir, bizim için taşlar yerine oturdu ve 'Pis'le birlikte kendimize yeni bir dönem açtık. Mesela bundan önceki iki albüm babamızın vefatını içerdiği için başka bir ruh halindeydi.
■ Sizin için zamanı olmayan albüm hangisi?
Gökhan: Led Zeplin'in 1973 çıkışlı 'Houses Of The Holy' albümü bence zamanı olmayan bir albümdür.
Hakan: Bunun yanı sıra her sanatçının kariyeri boyunca zirve yaptığı bir albüm olur. Mesela Depeche Mode, şimdi de müzik yapıyor ama 1990'da çıkardığı 'Violator' albümü en önemli albü -müdür. Doors, Metallica'dan tutun da aklınıza gelebilecek her müzisyenin kariyerinde zirveye çıktığı bir albüm vardır. Belki bizimki de ilk albümümüzdür.
■ Athena'nın tepe noktası 'Holigan'la oldu. Büyük bir kitle yakaladınız, ama diğer albümleriniz ilk albümünüzle boy ölçüşemedi...
Gökhan: O dönem pek kimse yoktu, Ayna, Kurban gibi gruplar vardı. Mor ve Ötesi popüler olan şarkılarını henüz çıkarmamıştı. Aslında müziğin bir heyecana ihtiyacı olduğu dönemde çıktık biz. Bu çok etkili olmuş olabilir.
■ Yurtdışında çalışmalarınız oluyor. İngilizce albüm de yapacaksınız. Ama orada Türklere konser veriyorsanız bu pek anlamlı değil sanırım...
Gökhan: Hayır! (Hakanla birlikte aynı anda çıkıştılar ki korktum) Türklere değil, gittiğimiz yerin halkına müzik yapıyoruz. Universal Almanya'dan bir teklif aldık ve bir albüm yapmak için hazırlıklara başladık. Avrupa'daki Türklere müzik yapmamızı istediler, ama onlara da söylediğimiz gibi; biz Tüm Avrupa'nın dinleyebileceği bir albüm yapmak istiyorduk. Babamız vefat edince o iş kaldı. Şimdi yeniden Avrupa'yla flörtleşiyoruz.
■ Plan nedir?
Gökhan: İyi bir ekip kurmakla işe başlayacağız. Oranın müziğini kullanıp onlara satmaya kalkarsanız onun orijinalliği kalmıyor. Zorlamak için de müziklere Türk melodisi koymak hiç olmaz. O yüzden zamana yayarak, yaşayarak hissederek kendi harmanıyla ortaya çıkması gerekiyor. "Gerekiyor" diyorum ama aslında ne yapacağımızı biliyoruz.
■ Tarkan olmadı belki Athena olur!
Gökhan: (Kahkaha atıyor) Bizim isteğimiz popüler olup Avrupa' da bir deprem etkisi yaratmak değil.
'ÇOCUKLARIMIZ SAKIN BİZE BENZEMESİN'
■ Kaç kadehten sonra sarhoş olursunuz?
Gökhan: Ben bazen içmeden sarhoş oluyorum. Bazen de içki konusunda abartıyorum. Eskiden, konser sonrası Hakan küfeci rolünü üstlenirdi ve ben bir gece önceki konseri hatırlamazdım. Bu saçma gelmeye, anı kaçırmaya başladığımı farkedince içkiyi bıraktım. Ayda yılda birkaç duble rakı içerim.
■ Tek gecelik bir ilişkide, sabaha kadar o kadınla aynı yatakta uyur musun, başka yatağa mı geçersin?
Hakan: Başka bir yatağa geçmem. Onu çok ahlaklı bulmuyorum.
■ İlk yalanınız ve yakalanışınız...
Hakan: Gökhan'la bizim üzüm bağında annemden gizli sigara içiyorduk. Önce içmiyoruz dedik ardından yakalandık. 12 yaşında kötü bir tecrübeydi. Ardından dayak geldi tabii. Öyle yaramazdık ki annem ve babamı yaşamaktan usandırırdık.
■ Çillerin olduğu için ağladın mı hiç?
Gökhan: Farklı olduğum için moralim bozulurdu, tribe girerdim. Figen Teyzem de üstüme gelirdi, "Çiklet çiğnersen saçların mavi olur" dediğinden bir dönem çikletlere karşı mesafeli oldum. Ama ağlamadım.
■ Peki, hiç intiharı düşündünüz mü?
Gökhan: Çok eskiden o kadar çok depresyondaydım ki, intihar etmeyi düşündüm. Sonra "Bu acı ölünce bile geçmez" diyerek vazgeçtim.
■ Aile kurduğunuzda çocuklarınızın huyunun size benzemesini ister misiniz?
Gökhan-Hakan: Asla, asla! Olmaması lazım. Lütfen olmasın.