BAHRİ KAYAOĞLU?NUN KALEMİNDEN MACERALI KARADENİZ GEZİSİ (2)
MAGAZİNCİ FOTO GALERİ- Karadeniz?de bir geziye katılan deneyimli gazeteci Bahri Kayaoğlu, yaşadıkları maceralı gezinin izlenimlerini www.magazinci.com için kaleme aldı. Bu bölümde soluksuz okuyacağınız yazının ana başlıkları şunlar: Sel nedeniyle mahsur kaldıkları dağ köyünde geceyi nasıl geçirdiler? Yerel yöneticilerin kurduğu ?Kriz masası? mağdur kalan kafileye neden ulaşamadı? Sırılsıklam ıslanan gazetecilerin yardımına kim yetişti? Karabulduk köyü halkı 50 kişilik kafileyi nasıl ağırladı?
Dağ başında zifiri bir gece bekliyor bizi
Yağmur biraz hafifleşince Karabulduk’u Giresun’a bağlayan ana yolu selin alıp götürdüğü kesinleşiyor. Konaklama yerimize varmamız mümkün değil. Dağ başında mahsur kalıyoruz.
Kafilemizde erkeklerin yanı sıra kadınlar ve çocuklar da var. Üstelik uzun süredir açlar ve barınma ihtiyaçları var. Otobüsümüz geri dönüp belde belediyesinin park alanına giriyor. En azından burada güvendeyiz… Geceyi oturduğumuz koltuklarda geçirmeye hazırlanıyoruz. GSM cihazlarımızın şebekeleri artık çekiyor ama çoğumuzun şarjı bitmiş durumda. Elektrik ve su kesik… Zifiri bir gece karanlığı bizi bekliyor.Tek tesellimiz; yetkililerin artık bizden haberdar olduğunu bilmek… Daha önce Gülnur’un 156’dan ulaşıp mahsur kaldığımızı bildirdiği jandarmadan Başçavuş Murat, ara sıra arayıp durumumuzu soruyor. “Gerekli yerlere durumunuzla ilgili bilgi verdik. Merak etmeyin sizi kurtaracaklar” diyor.Başkan Öztürk: “Misafirlerimiz için ne gerekiyorsa yapın”
Bir açılış nedeniyle Giresun’a giden ve sel yüzünden Karabulduk’a dönemeyen Belediye Başkanı Mehmet Öztürk’ün, yardımcılarına; “Misafirlerimiz için gereken her şeyi yapın” talimatı verdiğini öğreniyoruz. Belediye binasının odalarına yerleşiyoruz. Görevliler elinden gelen her şeyi yapıyor. Kafiledeki kadın ve çocuklar güvenli bir yer bulmaktan memnun. Başkan Öztürk’ün, barınma ve yiyecek konusunda da gerekli talimatları verdiğini öğreniyoruz. Beldedeki tek lokanta gecenin geç bir saatinde açılıyor. Sahibi Mehmet Ceylan, mum ışığında 50 kişiyi aşkın kafileye yemek hazırlıyor.
Kriz masası krizi çözemiyor
Giresunlu Gaziosmanpaşalılar Derneği Başkan Yardımcısı ve grup başkanımız Abdullah Akgün, Giresun Valisi Dursun Ali Şahin, GİRFED Başkanı Hasan Turan, BUFED eski Başkanı İhsan Yüksel, Keşap Belediye Başkanı Nihat Yılmaz ve Karabulduk Belediye Başkanı Mehmet Öztürk ile sürekli temas halinde.Yaptığı görüşmelerden şunu anlıyoruz: Selin verdiği hasar nedeniyle Giresun merkezde kriz masası kurulmuş. Karayolları ekipleri yolu açmak için seferber olmuş. AKUT ekipleri de selin yolu götürdüğü yere kadar gelmişler ama tamamen yok olan yaklaşık 200 metrelik yol için yapabilecekleri bir şey olmayınca geri dönmüşler. Kafilemizin güvende olduğunu öğrenen yerel yöneticiler de rahatlamış olmalı ki, artık ne yapacaklarsa ertesi güne bırakıyorlar.
Mevlüt Yüksel’in imdadına muhtar yetişti
Ceylan Restoran’ın mönüsünde, mercimek ve işkembe çorba ile pilav var. İştahla yiyoruz. O an bizim için bu yemek , İstanbul Boğazı’ndaki en lüks restoranın yemeklerinden daha lezzetli geliyor. Korkuyu ve açlığı atlatmış görünen kafilemiz, sıra dışı bir macera yaşamanın heyecanına bırakmış artık kendisini. Ömürleri boyunca belki bir daha yaşayamayacakları böyle bir gecenin keyfini çıkarmaya bakıyor herkes. Espri üstüne espri yapılıyor… En yoğun esprilerde gazeteci arkadaşlarımız Mevlüt Yüksel ve Abdullah Tezer üzerinden gelişiyor... Selde mahsur kaldığımız sırada ikisi otobüsün dışına çıkıp görüntü ve fotoğraf çekerken baştan aşağı sırılsıklam oluyorlar. Yanımızda yedek elbise yok, uzun süre o halde dolaşmak zorunda kalıyorlar. Bereket imdatlarına Ceylanpınar Köyü Muhtarı Ünal Ceylan yetişti. Her iki arkadaşımızı evine götürüp kuru elbiseler giydirdi.
Bu misafirperverlik unutulmaz
Lokantanın hemen yanındaki köy kahvesi de açık tutulmuş bizim için. Tadına doyum olmayan çaylarımızı içerken bizi yalnız bırakmayan yöre halkı ile sohbet ediyoruz. Nerede uyuyacağımız aklımıza bile gelmiyor. Çocuklar ve hanımlardan uykusu gelenlerin otobüsümüzün koltuklarında uyuyabilecekleri konuşulurken, köy halkının bu hazırlığı çoktan yaptığını öğreniyoruz. Bir hanım evinin anahtarını getirip grup sorumlumuz Abdullah Akgün’e veriyor. “Benim evde 15 kişi kalabilir” diyor. Başka evler üçer, beşer gruptakileri misafir etmek için birbirleri ile yarışıyor. Tek yaşayan İpek Yılmaz ise gelip grubumuzdaki 7 hanımı evine götürüyor. Gülnur da onlarla birlikte gidiyor.
Karabulduklular evlerini açıyor bize
Karabulduk halkı, Anadolu insanının tarihi kültürüne örnek bir misafirperverlik anlayışıyla sahip çıkıyor bize. Evlerini, yataklarını açıyorlar, güler yüzle hizmet veriyorlar hepimize... Bu davranışları karşısında takdirlerimizi gizleyemiyoruz.
Dağıldığımız evlerde derin uykulara dalıyoruz. Ertesi sabah, kahvaltı için yapılan hazırlığın sesleri ile uyanıyoruz. Mükemmel bir köy kahvaltısı sonrası teşekkürlerimizi ifade edecek cümleler kurmaya çalışarak ayrılıyoruz dağıldığımız evlerden. Buradan bir daha, Karabulduk halkına ve çabaları için Belediye Başkanı Mehmet Öztürk’e teşekkür ediyorum. Fotoğraflar: Abdullah TEZER-Zeki AL
Bir sonraki yazı:YEMYEŞİL YAYLALAR
BİR ÖNCEKİ BÖLÜMÜ OKUMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ TIKLAYIN