BÜLENT ERSOY?UN KEMİKLERİNİ KIRARIM!
Mustafa Topaloğlu, Survivor?dayken evine haciz memuru gönderen Bülent Ersoy?u bir türlü affetmiyor. ?Onun et yeme rekorunu kırdım, kemiklerini de kıracağım? diyerek yeni bir polemiğin fitilini ateşledi
Sanat dünyasının ‘Uzaylı Türkücü’sü olarak tanınan Mustafa Topaloğlu ile bu kez çok absürd bir söyleşi yaptık. Suadiye sahilyolundaki Rihan Kebap’da yaptığımız söyleşi gecenin geç saatlerine kadar sürdü. Topaloğlu bazan duygulandı bazan kahkahalar attı. Yeni projelerini, kırgınlıklarını, beklentilerini tüm içtenliğiyle anlattı. Okurken çok keyif alacağınız ilginç bir pazar sohbeti çıktı ortaya...
NURETTİN SOYDAN: Seda Sayan’ın programında “hayat beni çok germiş daha fazla gerilmeye gerek yok” dedin. Seni ne geriyor hayatta?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Ya şimdi bir bakıyorsun bizim sanat dünyasına sanat dünyasını yöneten yürütme basın bir yürütmedir aynı zamanda devleti aynı zamanda insanları hani basın insanların göremediğini anlatır bu bence ne bileyim bence yürütmenin başıdır basın.
İDİL ÇELİKER: Yürütemiyor mu o yüzden mi gerginsin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Burada bir şey var bu bir şey aslında küçük bir şey ama çok şey. Biz zaman zaman o küçük bir şeyi önemsemeyiz başımıza çok büyük bir şey çıkar. Çok büyültürüz bir bakmışız ki çok küçük
VEHBİ DİNÇCAN: Uzun bir zaman sonra 14 kilo zayıfladın eşinden nasıl bir tepki aldın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Hanım görünce şaşırdı .Bu zayıf halin bana pek iyi gelmedi dedi.
İDİL ÇELİKER: Eşin senin balık etli halini mi seviyor?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Ne bileyim ya!
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Her konuda eşinin görüşlerini alırmısın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Aslında eşler bak eş ne demek biliyor musun eş, eş değer anlamındadır. İlla eş yok onu eş, bunu eş toprağı eş değil yani. Eş aslında eşit iki eşit karşılıklı sorumluluk. Bu yüzden eşime değer verir görüşünü alırım.
İDİL ÇELİKER: Sen eşilmeyi seviyor musun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Beni oyuyor ya yani oyuyor.
NURETTİN SOYDAN: Lafla mı oklava ile mi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Hem oyuyor hem boyuyor hem soyuyor.
İDİL ÇELİKER: Kaç defa estetik oldun? Boyun ve yüzünün dışında
MUSTAFA TOPALOĞLU: Aslında buna estetik denmez orada doktor çok şey bir adam ne derler yani çok asil bir adam her şeyi konuşamıyor ilk benim gözümün üstünde bir tane siyah barut vardı. O büyüdü büyüdü ya göremiyordum yani o dedi “sana kötü duruyor onu alalım” dedi. Dedim ki vücuduma dokunulduğunda hassasiyetim vardır. İnanılmaz hassas olduğum bir konuya gittim. Ve benim göz kapağımdaki o siyah ‘ben’i aldılar.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Botoks yaptırdığın doğru mu ?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İnanın botoks motoks yok. Zaten yaptırsam belli olur. Şu anda görüyorsunuz öyle bir şey şok. Survivor Yarışması’nda açlıktan 14 kilo verince yüzüm küçüldü. Boynum ve gıdılarımdan yağlar gidince sarkma oldu. Bir doktor arkadaş onu öyle bir alacağım ki hiç belli olmayacak. İşte bir miktar onu aldı yani...
İDİL ÇELİKER: Çene altından mı estetik oldun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Evet, ama yine fazla öyle germe merme yok. Allah şahit ki Peygamber şahit ki öyle bir şey yok yani
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Bizi kadınlar yönetsin diyorsun, evde iktidar rolleri değişti mi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Neden bunu söyledim kadın zaten yönetiyor. Kadınlarımız gizli gizli yönetiyor, ama biz bunun farkında değiliz. Erkekler hep zan altında. Zannediyor ki biz yönetiyoruz.Aslında bizi eşlerimiz yönetiyor. Yani ama onlar biz sizi yönetiyoruz sizden büyüğüz demiyorlar
NURETTİN SOYDAN: Sen de artık kadınların haklarını teslim edelim diyorsun
MUSTAFA TOPALOĞLU: Bence bütün erkekler eşlerine ‘Sen yönetiyorsun’ desin daha rahat eder diye düşünüyorum: Gerçek bu. Gerçeği söylemek lazım. Hakkı mıdır hakkıdır. Ben bir erkeğim ama beni yani bir kadın dünyaya getirdi. Bu hakkı onlara verelim, Çünkü onlar toprak biz bitkiyiz. Yani biz tohum onlar tarla.
İDİL ÇELİKER: Maço erkekler kazan kaldırmasın senin bu laflarına?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Bu maçolar zaman zaman kupa zaman zaman karo zaman zaman da ispati oluyorlar. Durumları kötüye gidince ispati oluyor iyi olunca kupa ası oluyor. Öyle yok olduğun gibi olacaksın ya ispatisin ya kupa.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Görünmez adam olsan kimleri ve hangi toplantıları izlemek istersin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İnsanları yönetenleri devleti izlerim. Başbakanı,Cumhurbaşkanı onları izlemek isterim.Halk adına neler yapıyorlar halk adına neler düşünüyorlar. Onları bilmek isterim.
MUSTAFA TOPALOĞLU: Mezarlıktan geçerken dua ederim.
NURETTİN SOYDAN: En çok neden korkarsın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Ben ilk önce Allah’tan korkarım. Sonra da yanlış anlaşılmaktan korkarım.
İDİL ÇELİKER: Yalandan mı yılandan mı daha çok korkarsın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İkisinden de korkarım. Hem yalandan hem yılandan
VEHBİ DİNÇCAN: Yılan çıktı mı adada karşına?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Çıktı ben ona baktım o bana baktı dedim ki ben burada misafirim akıllı ol eğer saldıraya geçersen ayıp edersin. Ve yılan bu sözlerimden sonra çekip gitti.
NURETTİN SOYDAN: Tuvalette yada hamamda hiç beste yaptın mı?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Galatasaray Hamamı’nda ‘Memişler’ şarkısını yaptım. Bu soruyu nerden sordun çok ilginç!
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Nereden geldi aklına o an Memişler?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Baktım tellak adamı göbek taşına yatırmış, habire pat küt sırtına vuruyor kese yapıyor.Ulan dedim bu işler nasıl işler. Akşam hamama gitmişler orada biraz terlemişler oy memişler Memişler, sonra keseyi sırtına yemişler. Bu işler nasıl işler diyerek bir anda şarkının sözleri çıktı ağzımdan
VEHBİ DİNÇCAN: Bu sesinle hiç ezan okudun mu?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Okudum, Show TV’de okudum.
NURETTİN SOYDAN: Cami minaresinde ezan okudun mu?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Okudum fakat ilginç bir anım var. Hoca benim hep rüzgarlı havada ezan okumamı istiyordu. Minare kırıktı, kırıldı kırılacak eski bir minareydi
İDİL ÇELİKER: Hocanın yerinde gözün var diye mi sana komplo uyguluyordu!
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yok demek ki aynı korkuyu hoca da yaşadığı için en fazla bana ezan okutturuyordu rüzgarlı havalarda. Aslında ben lodos havayı seviyordum.
VEHBİ DİNÇCAN: Maaşlı mıydın gönüllü müydün ezan okurken?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Karasu’da gönüllü müezzinlik yapıyordum hocanın arkasında.
NURETTİN SOYDAN: eko verdiriyor muydun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Hayır çıplak sesle okuyordum ama çok beğeniyorlardı. Teravih namazından sonra dışarıda bütün insanlar bekleyip beni öpüyorlardı yani. Ben 9 yaşında hafız oldum.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Öyle mi keşfedildin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yok minareye kendim çıkıyordum ama baktım ki hoca çıksın o da bakıyordu ben çıkayım. Hoca da çok ağır bir adamdı demek ki o minarenin sallanması öyle bir ses çıkarıyor ki gacır gacır.. yemin ediyorum diyorsun ki şimdi kırıldı ama o arada da okuyorsun.
VEHBİ DİNÇCAN: Duruyor mu o cami?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Duruyor, Arada bir ziyaret ediyorum. Beni o günlerden tanıyanlar var . Gel oku diyorlar ama fazla zamanım olmuyor ben diyorum ki ben ibadetimi yaptım diyorum çıkıyorum. Ama hâlâ ezan okumamı isteyenler var.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Konuşurken arada bir tutuluyorsun, takılıyorsun ama kekeme değilsin. Bunu bilerek mi yapıyorsun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yok bende daha önce vardı sonra gitti benden o kekemelik yine bir yeni bir arkadaşla tanıştım birkaç senedir adı da ‘Pepe’ Ben bu pepeye takılalı adam hakikaten pepe yine bendede başladı takıntı. Onunla bayağı takıldık.Takılınca bende başladım etkilenmeye..
İDİL ÇELİKER: Şarkı söylerken etkilenmiyorsun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yok, şarkı söylerken hiç teklediğim olmadı.
NURETTİN SOYDAN: Bazen hecelerken yanlış cümleler yanlış harfler çıkabiliyor. Söyleyemediğin bir cümle yüzünden başına bir şeyler fırlatan oldu mu?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Niye fırlatsınlar insan her zaman fırlamaz ki yani arada bir fırlar. Ben şimdi tanıdığım bir insan kekeme ise o zaten aaa aaa derken ben armut diyeceğini anlıyorum.
İDİL ÇELİKER: Hayatında kaç kadın sevdin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Tanıdığım bütün kadınları sevdim ama arkadaş olarak eş olarak dost olarak..
NURETTİN SOYDAN: Hayatına kaç kadın girdi desem yengeden dayak mı gelir aklına yoksa direk söyler misin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Direk söylerim şimdi onları düşünüyorum.
VEHBİ DİNÇCAN: Kadir İnanır 2 bin kadın hayatıma girdi demişti?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yok ben söyleyeyim, 6 kadın girdi, bu altının ikisi eşim oldu dördü de arkadaşlığımız yani beraberliğimiz olmadı yani.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Sen mi terk ettin, yoksa kadınlar mı seni terk etti?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Buna o terk etti, ben terk ettim demeyeyim. Bu iş yazgı işi. Demekki kısmet değilmiş. Ama onları ben hep sevdim, beraber olmak demek ki yazgımda yokmuş
NURETTİN SOYDAN: İlk cinseliğini kaç yaşında, ne zaman yaşadın, ne zaman nerede milli oldun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İlk cinsel deneyimim sanat okulundaydım. Arkadaşlar beni gazinoya gideceğiz diye şeye, geneleve götürdüler. Bir baktım orada kadınlar dolaşıyorlar. Ben baktım baktım çıkıp gittim.
İDİL ÇELİKER: Dışarıda böyle maço bir havan var evde hanımdan korkar mısın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Hanımından korkmayan yalan konuşur. Ben neden korkarım biliyor musun yanlış anlar diye korkarım. Dedim ya başta iki korkum var bir Allah korkusu bir de yanlış anlaşılma korkusu. Aynı şeyi ondada düşünürüm yanlış anlaşılmasın diye.
VEHBİ DİNÇCAN: Kadınlardan dayak yedin mi ben hatırlıyorum ilk eşinden?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yani ufak tefek kedi gibi tırmalamalar var da normal bunlar. Evet tırnak yemiştim.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: İlk eşin kıskançlık yüzünden mi yüzünü tırmıkladı ?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İşte evet bayağı kıskançlık, kıskançlığın fazlası zaten huzur vermiyor. Herkes birbirini sevsin ama aşırı kıskançlığı bence bıraksınlar. Yani aşırı kıskançlık mutsuz eder.
İDİL ÇELİKER: Tepki verdin mi ilk tırnağı yediğinde izi ne zaman geçti
MUSTAFA TOPALOĞLU: Aynı anda canlı yayına gittim. Çünkü söz vermiştim. Dedim yani öyle yırtık mırtık gittim yani. Kedi ile kavga ettim dedim.
NURETTİN SOYDAN: Kedi bayağı büyükmüş ama, peki senin işte böyle yeni yeni şöhret olduğun yıllarda başından geçen enteresan bir hikaye var. Sen polis kıyafeti giyerek kaçmışsın bunu anlatsana?
MUSTAFA TOPALOĞLU: O zaman ortalık bayağı karışıktı sokağa çıkmak sokakta gezmek 80’ler öncesi .. Evet inan zordu yani Allah bize bir can vermiş bunu korumak birinci görevimiz. Ben silahı sevmem ama bana verilen canı da korumak için tedbirli olurum. Taşıma ruhsatlı silahım vardı o günlerde taşıyordum. Beyaz İnci’den çıktık polis çevirdi. Sorgu sualsiz nezarete attılar. Nezarete girerken de ararlar kayışı mayışı. O kadar karışık ki polisin o anda yapacağı bir şey yok. Sadece içeri atmakla görevli. Nezarette çok kalabalık. Orada bir arkadaşımı gördüm o da polis.Benim nasıl düzgün ve sanatçı bir insan olduğumu bilir ama beni görünce çok şaşırdı ‘Burada senin ne işin var’ diye. Beni buradan al dedim. Kendi elbiselerini bana giydirdi.Çünkü beni çok iyi tanıyordu. Ben kendi görevini yanlış yaptı kelimesini ona söyleyemem beni çok iyi tanıdığı için kendi elbiselerini bana giydirdi ben dışarı çıktım ama benim üzerimde tabii silah olduğunu bilmiyordu. Kapıda polisler gördü iyi nöbetler görüşürüz ekip dedim gittim.
VEHBİ DİNÇCAN: Rüyalarını süsleyen bir kadın oldu mu var mı?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İnan ben rüya görmem ki fazla ya.
İDİL ÇELİKER: Yerli ünlülerden en çok kimi beğenirsin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Sıralamayı yapayım; Ajda Pekkan, Sibel Can, Aşkın Nur Yengi, Arabesk müzikte Mine Koşan’ı severim, Ceylan’ı severim.
NURETTİN SOYDAN: Bir erkek olarak hangi kadın sanatçıları beğenirsin dedik. Ama kaçamak cevap veriyorsun. Yengeden mi korkuyorsun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Korkarım dedim ya yani
VEHBİ DİNÇCAN: Kimi beğenirsin kadın olarak?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Eurovision’a katılan sanatçımızın adı neydi ya Hadise’yi beğenirim.
İDİL ÇELİKER: Balık etli Hadise’yi mi çıtır Hadise’yi mi daha çok beğeniyorsun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Hadise’nin fiziği iyi duruyor eski hali Eurovision hali daha iyiydi. Zayıfladı biraz toparlaması lazım yani daha kendisine iyi bakması lazım yani.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Bir günlüğüne Başbakan olsan erkekler ve kadınlar için ne yaparsın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İkisi için bir şey yaparım. Derim ki bir sene bir araya gelmeyin. Herkes özgürce yaşasın ama fazla üretmeyin. Fazla çocuk yapmayın. Sadece bakabileceğiniz kadar yapın.
İDİL ÇELİKER: Başkasına doğurma diyorsun senin kaç çocuğun var?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Benim dört tane
İDİL ÇELİKER: Sen Başbakanın belirlediği barajı geçmişsin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Orada durduk kardeşim 20 tane çocuk olurdu Allah verdikten sonra niye durduk kardeşim yaşadığımız coğrafya belli topraklar belli bu kadar da işsiz var hala çocuk mu tedbir alsın herkes. Sonra çoğaldıkça diyorsun ki devlet bakmıyor yok işsizim. Küçücük çocuklara dilencilik yaptırıyorlar, sokakta mendil sattırıyorlar.Yani bence nüfus planlaması yapılsın.
VEHBİ DİNÇCAN: Başbakan en az üç tane istiyor!
MUSTAFA TOPALOĞLU: Başbakanı seviyorum ama çocuk konusunda katılmıyorum.
İDİL ÇELİKER: Kürtaj yasası iyi bir şey miydi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İyi ilim var Allah ilim vermiş ya kardeşim illa şey için mi tedbir alacaksın. Yarın bu çocuklar çoğaldıkça şimdi senin 10 milyon işsizin varsa 20 milyona çıkacak. İlk önce iş imkanlarını sağla, sonra çocuk iste.
NURETTİN SOYDAN: Hanım dese ki hamile kaldım kürtaj olmasını önerir misin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Öneririm, kürtaj olmasında bir sakınca yok.
İDİL ÇELİKER: Yasaklanacak şimdi işte?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İşte bu yüzden savaşlar oluyor
VEHBİ DİNÇCAN: Nüfuslar azalsın diye mi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Nüfuslar çoğaldıkça savaşlar artıyor. Fark etmiyor ekonomik sıkıntı başlıyor. Herkes ülkesinin geçimini sağlamak için savaşıyor. Bu nedenle savaşlar yapılıyor. Bunun hesabını yapan yok.
NURETTİN SOYDAN: Muz Cumhuriyetinden sana devlet başkanlığı teklifi gelse kabul eder misin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Kabul ederim
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: İlk icraatın ne olur?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Muzları yemeyin enerjiniz artar, sonra da o enerji patlamaya neden olur.
VEHBİ DİNÇCAN: Sen Survivor adasında iken öyle bir patlamaya vesile oldun mu, çok muz yediniz çünkü.
MUSTAFA TOPALOĞLU: Hiç o muz değildi patatese benziyordu. Bırak enerji patlamasını biz patladık. Kuruduk orada.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Türkiye’nin ilk ‘Uzaylı’ sanatçısın. Beren Saat geçenlerde doğum gününde sevgilisi Kenan Doğulu’ya uzaydan dört dönüm arsa almış. Sen o tapuyu onayladın mı?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Alsınlar onlar gidip Uzayda o arsayı bulamayacaklar. Dediğin gibi ilk önce tapu için bana müracaat etmeyenler orada günlerce arar dururlar arsayı!.
İDİL ÇELİKER: Adres göstermiyorlar yani
MUSTAFA TOPALOĞLU: Ya nereye gidiyorsun adama sormazlar mı? Birinin sorması lazım! Yani biz az mı dolaştık oralarda. 30 yıl dolaştık sen gel benim arazimde. insan bir sorar.
İDİL ÇELİKER: İnsanlı uçuşlar için NASA planlar yapıyor. Bizde de Ali Şen; Ahu Aysal sıraya girdi. Senin de NASA’ya müracaat etmek aklına geldi mi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Gerek yok ki ben NASA’dan daha ötedeyim. Bunun şarkısını yazmıştım., Gittim gittim bin ışık yılı diye. Ben bin ışık yılı gittim.
VEHBİ DİNÇCAN: Ahu Aysal en çok uzayda nasıl seks yapıldığını merak ettiğini söyledi, uzayda denemek istiyorum diyor.
MUSTAFA TOPALOĞLU: Uzayda devamlı sallandığın için dokunman yeter
VEHBİ DİNÇCAN: Yer çekimi yok, tutmakta zorluk çekmez misin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Sallanıyorsun işte, yani aşk olsun birbirini tutana..
İDİL ÇELİKER: Türkiye’de en beğendiğin ses kim erkek kadın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Erkeklerden İbrahim Tatlıses.. Aramazda ufak tefek darğınlıklar kırgınlıklar oldu. Her ailede olur bu tür kavgalar. Kendi aramızda olmasın mı? Bazen o kızar bazen ben kızarım ama o benim sanat dünyasında beğendiğim bir yorumcudur. Kadınlardan Ajda’yı çok evserim, Sibel’i çok severim, Abacı, Emel Sayın yani sevdiklerim çok fazla.
NURETTİN SOYDAN: Bülent Ersoy’la barıştınız mı?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Şimdi onun lokantada et yeme yarışında rekorunu kırdım. O 2.5 kilo et yedi, ben 3.5 kilo et yiyerek onun rekorunu kırdım. Şimdi de onun kemiklerini kıracağım. (diyerek esprisini patlatıyor)
İDİL ÇELİKER: Bu sözler yüzünden aranızda bir mahkeme daha olmasın!
MUSTAFA TOPALOĞLU: Ne yapalım yani rekor kırmaksa kıracağız.
VEHBİ DİNÇCAN: Kol kırmaktan iyidir diyorsun?
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: : Özcan Deniz sizin firmada şarkıcılığa başladı ama şimdi oyunculuğa ağırlık verdi. Oyunculuğunu nasıl buluyorsun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Oyunculuğu on numara. Sinemada şarkıcılıktan daha başarılı.
VEHBİ DİNÇCAN: Sen tarz değiştirmeye karar vereceksin Bluz mu Rock mu Soft Rock mu ne yapacaksın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Sanat dünyası sadece beni türkülerle algıladığı için hep türkülerdeki Mustafa Topaloğlu’nu düşündüler: Aslında çok yönlü dünya müziği ile de entegre olmuş çocukluğumdan beri haşır neşir derler öyle olmuşum yani takip etmişim ben Amerika’da 15 konser verdim 4’ü sadece Amerikalılara. New Age müzik yaptım mesela 20 sene önce. Çok iyi enstrümanlar vardı birlikte hani şimdi anlamak müzik öyle bir çok yönlü boyut ki kalbe ve duygulara giden hangi yoldan gidersen git gittiğin yol iyiyse duygular su gibidir nasıl su bardakta durmuyorsa duygular da onlar da durmaz akar gider: Günün birinde iyi bir şarkıysa beş sene sonra gündeme gelir on sene sonra gelir duygularda ayın su gibidir ayni akar giderler yani durmaz. Ben şimdi sen yeter ki yakalamak iste. Beni götür Fransa’ya orkestra çıksın desen de ki oku, okuyayım göreceksin oradaki insanlar ayakta alkışlayacaklar . Niye ben onlara ne anlatacağımı biliyorum. Sanatçının nerede ne anlatacağı çok önemli. Şimdi çok yönlü olmak lazım. Ben Arapça okurum, Türkçe okurum, İngilizce okurum, okumadığım dilde şarkılarda çoğunda da okudum zaten. Hani tümüyle her şeyi arabesk okurdum, sanat müziği okurum.
İDİL ÇELİKER: Sen oğlun Çağlayan ile düet yapmayı düşünüyor musun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Tabi ya zaten onunla ben müzik yaparken hep yanımdaydı kulakları çok sağlam yetişti yani bir kalkardı ki babam piyanoyu almış kavalı almış bağlamayı almış yani müzik yapıyorum. O hep beni dinlerdi yani.
VEHBİ DİNÇCAN: Boynuz kulağı geçecek mi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: İnşallah geçsin geçmesini her baba ister bende isterim.
NURETTİN SOYDAN: Kıskanır mısın?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Ben sanatçıların hiç birini kıskanmadım onların ayrı bir çiçek olduğunu biliyorum bende onların arasında ayrı bir çiçek olduğumu biliyorum. Kıskanmadım zaten sanatçılara prodüktör olarak hizmet eder miydim kıskansaydım.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Mahsun Kırmızıgül sana hiç film teklifinde bulundu mu?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Dizi teklifinde bulundu ama ben olmaz dedim, kabul etmedim. Onun kafasındaki Mustafa Topaloğlu’nun o dizideki konumu, benim kafamdaki Mustafa Topaloğlu ile uyuşmadı. Gel oyna demekle olmaz. Bu hikayenin başında oturup konuşmak lazımdı. Ben onu kırmak istemezdim. Mahsun da sevdiğim bir kardeşimdir.
VEHBİ DİNÇCAN: Opera ve bale merakın var mıdır?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Okurum yani opera da okurum baleyi hiç düşünmedim ama ne bileyim çocukluğumda ağaçtan ağaca çok atladım.
İDİL ÇELİKER: Opera izlemeye gittin mi yani?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Tabi inanılmaz çok seviyorum yani.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Sen ‘Survivor’da yarışırken oğlun “Babam çok cana yakındır ama biraz da uçuktur” dedi.
MUSTAFA TOPALOĞLU: Bu kelimeyi çok duydum niye söyledi bilmiyorum ama uçuk kelimesi bana biraz ters, mecazi anlamı biraz bozuk bir ifade. Uçuk demek kendinde olmayan kişi demek. Bütün Türkiye ve dünya ilk önce Allah biliyor ki benim kendimde olup olmadığını sizde biliyorsunuz
İDİL ÇELİKER: Uç noktalarda diye?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Uç nokta başka uçuk başka uçuk yanlış ifade sanki bütün insanlardan ayrı düşünüyor. Ben bütün insanlarla birlikte düşünüyorum en ufak yaptığım şeyi de arkadaşlarıma sorarım bir dinle bakalım nasıldır. Uçuk kişi bencildir ben asla bencil olmadım.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: “Cem Yılmaz seni ‘GORA’da oynatmak istedi, Levent Kırca ile de bir projeniz olacaktı. Şahan’da seninle oynamak istiyor. Komedyenler seni çok seviyor?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Evet haklısın. Levent Kırca ile birlikte film çekeceğiz. Senaryosu bile hazır. Onunla birlikte oynamak çok güzel olur çok severim kendisini. Cem Yılmaz’a hayır dedim. Çünkü uzaylı patenti bende onların iş sahibi o olmuyor ki. Tezat olmayacak mıydı yani.
VEHBİ DİNÇCAN: Seninle ilgili şöyle bir iddia oldu. Çok akıllı bir adam gündemde kalmak için bunu yapıyor diye.
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yıllardır birbirimizi çok iyi tanıyoruz, yaptığım şeyi anlatmak için basına ihtiyacım olduğu gibi ne kadar bana gelmişse ben de o kadar gitmişimdir karşılıklıdır ama iyi bir şey yapmak adına her zaman içimde büyük bir fedakarlığım var yani iyi bir şeyi insanlara anlatıp onları mutlu etmek kafalarını dağıtmak bir kelime de olsa belki o kelime ona bir anahtar olur her kapıyı açar diye insanları düşünerek çalışmalarım var ama bana rütbe taksınlar diye bir çalışmam olmadı yani.
NURETTİN SOYDAN: Acun Ilıcalı bir açıklama yaptı ayda 30 tane çorap değiştiriyorum diye. Sen atar mısın saklar mısın çoraplarını?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Yok ben atmam, onları yıllar yılı saklarım. Benim en eski çoraplarım duruyor. Onlar benim ayağımı taşıdılar ben de onları taşıyorum.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Demet Akalın ile birlikte bir TV programı yapacaksın, bize bilgi verir misin o projeyle ilgili?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Demet’i ben ‘Parmağında Yüzükler’ albümümden itibaren tanıyorum. Mankenlik yaptığı yıllarda bizim şirkete gelirdi. Ailecek görüşüyorduk. Onu çok severim, yıllar geldi sanatçı oldu o zamanlardan okumak istediğini biliyordum o zamandan bu zamana gelindi. Demet’i ben hep sevdim iyi bir kızdır, bir şey var Alişan’a karşı biraz sert konuştu ama o da pişman olmuştur herhalde.
İDİL ÇELİKER: Teklif ondan mı geldi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Hayır kendiliğinden oldu ya bir telefon konuşmasında bir şeyleri konuşurken onu konuştuk bir program yapalım diye.
NURETTİN SOYDAN: Alişan ile aralarındaki sert tartışmaları nasıl karşılıyorsun bunları bir araya getirir misin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Barıştırırım tabi. Demet çok kızmış anladığım kadarıyla. Ondan beklemediği bir şey söylediğini duymuş çok kırılmış. Ama o çok kırıldığını yine kendi gizemliliğinde tutmalıydı. Şimdi yayıncılık öyle bir şey ki eşine dostuna anlatırsın da bütün insanlara anlatıyorsun. Demet’te Alişan’da bir değer, böyle biraz fazla karaladı ona üzüldüm yani.
ŞAHİN BÜYÜKKAYA: Başka projelerin var mı?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Bir sinema filmi düşünüyorum bir şov programı ama çok farklı olacak göreceksiniz. Filmi kendim yöneteceğim ama sağlam bir yardımcı yönetmenim olacak yanımda.
İDİL ÇELİKER: “Sana bir reklam filmi teklifi gelmiş uçuk bir rakam istemişsin?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Doğru ama ben hakkım olanı istedim çok mütevaziyim benim için bir liraya da mutluyum ama rakamsal değerleri ölçmeye kalktığın zaman değer yargıları çok değişiyor.
VEHBİ DİNÇCAN: Ne yaptılar o rakamı isteyince?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Onlar benim istediğim rakamı vermediler: Ben bir milyon dolar istedim. Sanatçıya paha biçilemez. Malın değeri anlatımı nereye kadar gidecek. Eleştirmeyeyim ama öyle reklamlar görüyoruz ki yükleniyorlar finale bakıyoruz fazla değişen bir şey yok yani.
İDİL ÇELİKER: ”Ben Survivor’dan sonra bir yoğurt reklamı beklerdim çünkü çok sevdiğini söylemiştin. Yarışma sırasında da bir yoğurt kaybolmuştu hani?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Benim kafamda da şey vardı ne bileyim telefon gibi yani kafamda öyle bir proje vardı denk düşse olacaktı şans bazıları düşünemiyor bazıları bulamıyor beni.
NURETTİN SOYDAN: Muazzez Abacı ve Gönül Yazar’ın reklam filmi var onların yerine ilk teklif sana mı geldi?
MUSTAFA TOPALOĞLU: Buradan söylüyorum. Ünlü işadamı Ahmet Zorlu, Vestel’i aldığında ilk reklamı ben yaptım Ali Taran çekti. Vestel’in en iyi reklamıdır. Aldı başını yürüdü gitti yani. Size küçük bir örnek vereyim. O Vestel reklamı ‘Kristal Elma’ ödülü kazandı, yılın reklam ödülünü kazandı.
İDİL ÇELİKER: Sanatçı çekişmelerinden reklam çıkarabiliyor, Bülent Ersoy ile aynı reklamda olur musun?
MUSTAFA TOPALOĞLU: O dünyada olacak ben uzayda olacağım konuşacağız. Bu telefon alıyor mu benimle görüşebiliyor musun diye...
Kaynak: gunes.com
SEN ÇOK YAŞA MUSTAFA PAŞA | |||
| |||
|