◊ Oyunculuk eğitimi aldınız ama sizi Rafet El Roman’la evlendikten sonra pek ekranda göremedik. Mesleğinizi evlendikten sonra bir kenara mı bıraktınız?

- Asla, öyle bir şey yok. Çalışmaya devam ettim ama büyük projelerde yer almadım. Birkaç reklam filmim oldu. Bu yaz bir karar aldım, biraz daha tempolu çalışmak istiyorum. Çalışmak bana çok iyi geliyor, ben mutlu olunca eşim de mutlu oluyor. Son olarak “Sen Benimsin” dizisinde rol aldım. Dizi bitti ama benim için bir okul oldu. Şimdi de birkaç projem daha var.

◊ Yeni bir diziyle mi ekrana döneceksiniz?

- Dizi görüşmelerimiz sürüyor ama öncelikli belirlenen bir sinema projesi var. “Çölün Gelini Zenobia” adlı filmde kraliçe Zenobia’yı canlandıracağım. Konu, Antik Çağ’da geçiyor.

◊ Kimdir bu Zenobia?

- Arap tarihçilere göre Zenobia’nın asıl adı Zeynep. Zeynep isminin köklerine Bint (Beth) lakabı eklenerek Zenobia kelimesine ulaşılmış. Bu lakap, ‘bereket tanrısının kızı’ anlamına geliyormuş. Ayrıca Zenobia ismini çizgi roman severler Conan’dan da hatırlar. Zenobia’nın şanı o dönemler Romalı generaller hatta Büyük İskender’e kadar yürümüş. Zenobia, Roma İmparatoru’na direnmiş.

◊ Bu rol için sizi nasıl seçtiler?

- Projeyi bana Zenobia’nın resimleriyle birlikte sundular. Kraliçenin tasvirine inanılmaz benziyorum. Onun haricinde hikayesi çok güzel. Filmde sürprizli bir konu var ve onu da çok sevdim. Direniş, kadının gücü, aşkı, sevgiyi ve aileyi barındıran güzel bir hikayesi var. Bu benim, başrolünü oynayacağım ilk iş olacak.

◊ Rolünüz için nasıl bir ön hazırlık yapıyorsunuz?

- Çekimler iki üç aya kadar başlayacak. Savaşçı bir kraliçe olduğu için fiziksel anlamda da çalışıyorum. Aynı zamanda yönetmenimle sürekli görüşmeler içerisindeyim. Tarihi araştırmalara da başladım.

◊ Çekimler nerede yapılacak?

- Kapadokya dahil Türkiye’de birçok yerde ve Roma’da yapılacak.

Ceren El Roman, Kraliçe Zenobia’ya benzerliğinden dolayı filmde rol alması için teklif aldığını söyledi.

ANNELERİ OLMAK GİBİ BİR İDDİAM YOK

◊ Hem Almanya ve İstanbul arasında mekik dokuyorsunuz. Nasıl yetişiyorsunuz bu tempoya?

- Rafet ile iş bölümü yapıyoruz. Çocuklar Almanya’da, ben burada olduğum zaman Rafet Almanya’da olmaya çalışıyor, Rafet buradaysa ben Almanya’da olmaya çalışıyorum. Çocuklara ablalık, arkadaşlık yapıyorum tabii ki.

◊ Nasıl yani?

- Onların anneleri var. Benim de onların anneleri olmak gibi bir iddiam yok. Sonuçta aynı evde yaşıyoruz ve yardımcı olmaya çalışıyorum. Evde bir büyükleri, yardımcı olabilen biri oluyorum. Bir şeyleri denemeden bilmiyorsun. Etrafında seni uyaranlar olabilir ya da “emin misin” diyen büyüklerin olabilir. Ama “yine aynı kararı alır mısın” diye sorarsan, “seve seve yeniden yaparım” derim. Çünkü hepsini canımdan çok seviyorum. Zaten eşimi çok seviyorum. Benim için çok özeller.

◊ Sevilmeden yapılacak iş değil zaten.

- Benim için Almanya’ya taşındığım için zordu, İstanbul’da olsam çok daha kolay olurdu.

◊ Neden? Almancadan dolayı mı?

- Yok, Almanca biliyordum, okulda öğrenmiştim ama kaba buluyorum ve konuşmayı sevmiyorum. Anadilim zaten İngilizce. Türkçe, İspanyolca üstüne de Almanca gelince iyice karıştım dil konusunda. Hatta bazen Türkçem bozuluyor.

◊ Frankfurt yakınlarında Darmstadt’ta oturuyorsunuz. Nasıl geçiyor orada günleriniz?

- Orada sabah erkenden kalkıyoruz. Çocuklar okula gidiyor. Sakin bir semtteyiz. Evdeyim, yemek yapıyorum. Yemek yapmaktan çok keyif alıyorum. Çocuklarla ilgileniyorum. Rafet’in stüdyosu orada, bazen birlikte stüdyoya gidiyoruz. Ona yardımcı oluyorum. Şarkı sözü yazmak da hoşuma gidiyor, birlikte yazıyoruz.

◊ Yakında dinleyeceğimiz bir şarkınız var mı?

- Yeni albümde bir şarkıyı birlikte yazdık. Adını henüz koymadık. Daha önce de İngilizce yazdığım bir şarkı vardı. Rafet, kızı Su ile birlikte düet yaptı. Hatta Eurovision için düşünmüştük şarkıyı ama Türkiye, Eurovision’a katılmıyor (gülüyor). Rafet yeni albüm üzerinde çalışıyor, bir aya çıkar diye düşünüyorum.

Rafet yeni bir çocuk istemiyor

◊ Eşiniz albüm çıkarıyor, siz film çekiminde olacaksınız. Şimdi nasıl ailenize vakit ayıracaksınız?

- Bize yardım edenler de var çok şükür. Benden önce de kızlarla birlikte halaları kalıyordu. Biz de bir uyum tutturduk. Öbür türlü aile olamazsın. Benim çekimim varsa bana da uyuluyor, Rafet’in konseri varsa biz de ona uyuyoruz.

◊ O kadar sakin anlatıyorsunuz ki bütün o “çocuklarla anlaşamıyor” haberlerini gözden geçiriyorum şu an.

- Haberlerin çoğu asparagas. Ben ilk defa röportaj yapıyorum, Rafet de anlatıyor. Ağzımızdan çıkmıyorsa çoğu yanlış.

◊ Peki siz anne olmak istiyor musunuz?

- Hep çocuk sahibi olmak istedim. Küçüklüğümden bu yana benden ufaklarla ilgilenirdim. Şimdi ise karar veremiyorum. Bir iki senem daha var bana göre. Fakat şu an Rafet çocuk istemiyor. Ruh hali mi derler bilemiyorum, böyle bir karar aldı. Onu da anlıyorum, üç çocuğu var ve kolay değil. O da beni anlıyor. Gencim, çocuk istiyorum. Benim fikrim değişmedi. O da istiyordu en başlarda ama şimdi istemiyorum moduna girdi. Ama hayırlısı, bakalım ne olacak. Hürriyet- Sinem VURAL / Fotoğraflar: Murat Şaka