İki yıl ara verdiniz. Şimdi de eski şarkılarınızın remikslerinden oluşan bir albüm yaptınız. Üretkenlik durdu mu?
- Hayır tabii, durmadı. Hatta yılbaşında çıkacak sıfır ve akustik şarkılardan oluşan yeni albüm için hazırlıklarım sürüyor. Kendi çalışmalarım için bir stüdyo kurdum. İtalya’da da uzun bir tatil yaptım.
Peki neden remiks albüm çıkardınız?
 - Aslında cover’lara karşıydım. Ama geçen albümümde şirketimle problemlerden yüzünden şarkılarımı tanıtamamış, hatta mahkemelik olunca albümü toplatmıştık. Şimdi o albümde gizli kalan şarkıları yeni şirketimde yeni versiyonlarıyla duyurmak ve eski şarkıları da yeni nesle dinletmek istedim. Bu remiks albümün ikincisi de gelecek.
1980’lerin sonunda inanılmaz popülariteniz vardı. Sonra durgunluk dönemi mi geldi?
- İnsanın hayatında değişim olunca önce onu anlamaya çalışıyorsun. Bir tarafın başka şeyler isterken, mesleğin bambaşka oluyor. Hepimiz gençtik; bunu kaldıran ve kaldıramayanlar oldu. Tabii şokları hepimiz yaşadık...
Ne gibi şoklar?
- Kapının önüne çıktığımda korkudan içeri kaçardım. Sokakta insanlar saldırıyordu. “Biz nasıl bir şey yaşıyoruz?” diye düşünürdük. İşi seviyor ama yıpranıyorduk ve ne yapacağımızı düşünüyorduk. O dönemin hızlı çıkışı ardından da yorulduk.
Durgunluk dönemi psikolojinizi nasıl etkiledi?
- Aslında ruhen ve bedenen bir yorgunluk devresi gibiydi. Senelerce bu işin şaşasında yoruldum, dönemiydi. Bazıları yumuşak geçişler yaptı, bazıları hiç yapamadı, bazıları aynı seviyede devam etti. Ben hiç müzikten kopmadan yavaş geçişler yaptım. İşi sindirdim.
Yani tekrar o kadar popüler olmayı siz mi istemediniz?
 - Evet. Onu zaten yaşadım. Doygunluk da önemli, doymuştum. Ruhen ve bedenen yıprandım. Kendimi rahat bıraktım ve fazla rahatlıktan kilo bile aldım.
Müzik dünyasında sizi kıran şeyler mi oldu?
- Kıran değil ama üzen olaylar oldu. Gönül isterdi ki, çok daha seçilerek yapılan bir müzik piyasamız olsun. Telif sistemi doğru ilerlesin. Şimdi kime elini çarpsan “besteciyim” diyor ama yalan! Radyoda dinlediğim 10 şarkı da birbirine benziyor. Yalan bir piyasa... Üretkenlik nerede? Her şey 10 aranjörün etrafında dönüyor aynı akorlarla 50 şarkı yapılıyor. Bunları neden alıyorlar, onu da anlamıyorum.
Sizin işleriniz, bu eleştirdiklerinizin dışında mı kalıyor?
- Tabii, yeni işlerim gümbür gümbür ve çok güzel. Keşke yaptıklarım eriyip gitmese. Şu pislik temizlense de, yerine ulaşsa.
“Demet Akalın ve Bengü ortadan kaybolsun” açıklamanız vardı. Hala böyle mi düşünüyorsunuz?
- Evet. Hava durumu sunsunlar. Birkaç isim daha var. Şov insanı olmanın yerine daha üretken işler olsun. “Bir biz varız, başka da kimse yok” lafları hava cıva, altı boş. Zaten bu isimler sürekli birbirleriyle magazin sayfaları üzerinden konuşup anlaşıyor. “Şampiyon benim, ikinci kim” durumundalar ama çok komik. Onlarla eğleniyoruz.
Teoman’ın müziği bırakmasına ne diyorsunuz?
- Teoman gibi gerçek sanatçılar “durmam lazım” der ve durur. Bunu alkışlamak lazım. Kendini toplayıp keyifli olduğunda işini yapacak. Ama diğerleri bunu akıl edecek durumda değil. Çünkü şöhreti seviyorlar ve ölene kadar mikrofonu bırakmazlar.

EVLENİP ÇOCUK DOĞURABİLİRİM

 Hayatınızı bölümlere ayırsak...
- 21 yaşında ilk albümüm çıktı. 27’ye kadar şu anki halime yakındım. Dediği dedik, ne yaptığını bilen biriydim. 36 yaşına kadar daha durgun, hayatın realitesinde ne yapacağını bilemeyen biri oldum. Ve şimdi bambaşka bir Deniz var.
Nasıl?
- Bazıları yaşlandığını hisseder ama ben gençleşip ve çocuklaştığımı hissediyorum. Eskiden daha sert tavırlarım varken artık daha yumuşak geçişler yapıyorum.
Maskülen bir kadınken, ne oldu da böyle değiştiniz?
- İçim neyse dışım da o. Benim seçimlerim doğrultusunda oldu.
Slow şarkılar söyleyen bir kadın çok mu romantiktir?
- Duygusalım. Aşka ibadet gerekiyor, o hayatın anlamı.
Şimdi aşık mısınız?
- Hayatın her döneminde seviyorsun. Şimdi de hayatımda biri var. Altı senedir birlikteyiz.
Evlilik var mı?
- Düşünüyorum. Artık 39 yaşıma geldim...
Çocuk...
- Artık yaptım yaptım... Bir senem kaldı. 40 yaşından sonra çocuk için zor.
Olmazsa evlat edinir misiniz?
- Çocuğum olur ya! Fabrika iyi (Gülüyor). 

Hürriyet-Hakan GENCE