HELİN AVŞAR ?GÜZEL DEĞİL, SEKSİYİM VE SEKS YAPMAYI ÇOK SEVİYORUM !?
Helin Avşar, Mecmua dergisi için ?kedi kız? oldu, motosiklet üzerinde poz verdi. İlişkilerinde de kedi gibi olduğunu söyleyen Avşar, ?Dişi, güzel, asil ve kaliteli olduğu için beyaz kaplan olmak isterdim? diyor.
Mecmua’ya kedikız olarak motosiklet üzerinde poz veren Helin Avşar “Dişi, güzel, asil ve kaliteli olduğu için Beyaz Kaplan olmak isterdim” diyor. Avşar ilişkilerinde bir kedi gibi kimi zaman yırtıcı kimi zaman da uysal olduğunu da belirtmeden geçmiyor. Habertürk gazetesine yaptığı röportajlarıyla ablası Hülya Avşar’ın yıllar sonra takdirini kazandığını ve bunun onu çok mutlu ettiğini küçük bir kız çocuğu edasıyla anlatıyor. Avşar, kendini seksi bulduğunu, ihtiraslı ilişkileri sevdiğini, şu anda aşık olmadığını, ablasından yediği dayağı ve değişen yaşantısını muzırca ama samimiyetle anlattı.
-Mecmua için Kedikız oldunuz. Neden?
“-Kedikız olmak hep hayalimdi. Michelle Pfeiffer ve Halle Berry’nin filmlerinden hatırladığım kareler çok seksi, sıra dışı, güzel bir kadın imajı çiziyordu kafamda. Çekim de çok güzel ve keyifli geçti. “
-Kedigiller familyasından kedi olsanız hangisi olmak isterdiniz?
“-Beyaz kaplan. Çok dişi, güzel, asil ve kaliteli olduğu için.”
-Kediyle benzeyen özellikleriniz var mı?
“-Kedi çaktırmadan bir anda avına atlar ve avını yakalar. Ben de öyleyim. İstediğim, kafama koyduğum şeyi elde ederim. “
-İlişkilerinizde de bir kedikız mısınız?
“-Evet, bazen yırtıcı bir kedi bazen de süt dökmüş kedi olurum. Özellikle aşık olunca süt dökmüş kedi gibi uysallaşırım. “
-Aşık mısınız?
“-Aşık değilim yalan söylemeyeceğim. Dört aydır süren bir birlikteliğim var, çok güzel gidiyor. Aşk bir insanı ilk gördüğünde oluyor. Böyle elin ayağın titriyor, bayılacakmış gibi hissediyorsun, saçmalıyorsun filan… “
-Ne zaman aşık oldunuz?
“-22 yaşındaydım. Uzun sürmedi, yurtdışında okuyordu zaten. Aşk bir süre sonra bitiyor. Şimdiki ilişkimde aşk yok ama sevgi, saygı var. “
-Kendinizi seksi buluyor musunuz?
“-Ben kendimi güzel bulmuyorum seksi buluyorum. Benim için de bir kadının seksi olması güzel olmasından daha önemli.
-Erkekler de sizi seksi bulur mu?
“*Evet, erkekler seksi olduğumu söyler. “Aaa çok güzel kız Helin” demezler ama “Çok seksisin” derler. “
“-Gözlerimi ve bakışlarımı. Bakışımla deler geçerim…”
-Beğenmediğiniz yeriniz neresi?
“-Çok komik olacak ama alt karnımı beğenmem, ne kadar spor yapsam da eritemiyorum.
Nasıl erkekler ilginizi çeker?”
-Kesinlikle deli dolu olmalı ve spor yapmalı. Durağan hayatı olan, evden işe, işten eve yaşayan biriyle asla birlikte olamam. Bir anda kavga edeceğiz, bir anda barışacağız. Barıştıktan sonra sevişeceğiz. Bayılırım böyle ilişkiye. Hep oyunlar, katakulli olmalı ilişkilerimde. Yorucu oluyor ama seviyorum. “
-İhtiraslı olmalı yani?
“-Evet. Bence herkes ihtiras sever ama itiraf etmez. Kavga etmeyi çok seviyorum. İlişki çok iyi gidiyorsa bir sorun yaratırım, kavga çıkarırım. Enerji patlaması yaşayalım, ayrı kalalım filan isterim…”
-Erkekler nasıl yaklaşıyor peki sizin bu tavırlarınıza?
“-Gördüğün gibi evlenemediğime göre katlanamayıp kaçıyorlar. (Gülüyor) Katlananlar da var, bu yönümü sevenler de oluyor. Zaten karşıma hep ihtiraslı erkekler çıktı.
Seksi seviyor musunuz?”
-Seviyorum, yalan mı söyleyeyim şimdi. (Gülüyor) Bence seks olmazsa bir ilişki de olmaz. “-Seksin bittiği yerde ilişki biter. Ten uyumu çok önemli. Bir ilişkiyi ayakta tutan sekstir.
-Bir gün sizin için “Helin Avşar evinin kadını oldu” denecek mi?
“-Olabilir tabii. Hem de her an, aniden bile olabilir. “
-Anne olmak istiyor musunuz?
“-Hem de çok istiyorum. Evlenmeyi o kadar istemem ama çocuğum olmasını çok istiyorum. “
-Evlenmeden çocuk yapar mısınız?
“-Sperm bankasından çocuk sahibi olmak bana eskiden çok garip gelirdi. Ama çok ileride eğer evlenmezsem düşünebilirim. Çünkü çok istiyorum çocuk sahibi olmayı. “
-Yıllar içinde değiştiniz mi?
“-Hem de çok değiştim. Eskiden her gün “Haydi partiye gidelim, coşalım” durumunda yaşardım. Şimdi hiç öyle isteklerim yok. Huzuru, dinginliği çok seviyorum artık. Dünyada olan biten her şeyi öğrenmeye çalışıyorum.”
-Sizdeki bu dönüşümü gerçekleştiren sebep nedir?
“-Yaşım. 30 yaşındayım. Her şey yaşında yaşanmalı. Eskisi gibi değilim yoruluyorum. Çünkü çok çalışıyorum, eskiden çalışmazdım. “
-Özlüyor musunuz eski günlerinizi?
“-Hiç özlemiyorum. O yıllarımı çok güzel, çılgınca yaşadım. İleride aklımda kalacak “Şöyle de eğlenseydim, şuraya da gitseydim” diyeceğim hiçbir şey yok. Yaşadığım hiçbir şeyden de pişman değilim. “
-İnternette hakkınızda yazılanlar sizi rahatsız ediyor mu?
“-Google’dan nefret ediyorum. Bu çok büyük bir konu, iyi ki açtınız. Kaç sene önceki olaylar, çoğu da yalan. Bunları kaldırmak için avukatıma başvurdum ama kaldıramıyoruz yazılanları. İleride çocuğum olduğunda bunları mı okuyacak? Çok rahatsız oluyorum. Ben kafamda çoktan sildim bazı şeyleri. “
-Ablanızdan dayak bile yediniz eskiden…
“-Doğru. İçkili geldim diye bir gece bayağı sağlam dayak yemiştim, 17 yaşında. Ablam haklı olarak benim için tedirgin oluyordu, sonuçta yaşım çok küçük, çevre, ortam… Ama artık ablam bana çok güveniyor, dünyanın bir ucuna bile gidebilirim. Benim çocuğum olsa dışarı çıkmasına bile izin vermem. “
-Neden? Ama siz gezdiniz, bir takım şeyleri yaşadınız?
“-Ben üzülüp düşüneceğime o evde oturup ağlasın. Belki gönderirim ama arkasından ben de gider onu izlerim. Kesinlikle disiplinli ve kuralcı bir anne olacağım. Benim annem de çok kızardı ve üzülürdü. Geceleri uyuyorum diye numara yapıp evden dışarı kaçardım. “
-Uzun zamandır sizi gece hayatında görmüyoruz. Biraz kabuğunuza mı çekildiniz?
“-Evet, gerçekten artık sevmiyorum gece dışarı çıkmayı; doydum sanırım. Yemin ediyorum geceleri dokuzdan sonra biri beni arayıp davet edecek diye telefonlarımı kapatıyorum. Evde arkadaşlarımla oturup sohbet etmek ya da dizilerimi, filmleri izlemek çok hoşuma gidiyor. Çok mutluyum böyle... “
-Tam bir kedi gibi kıvrılıyorsunuz evde anlaşılan…
“-Evet, en sevdiğim şey evde vakit geçirmek, çok huzurluyum. “
-Habertürk gazetesinde röportaj yapıyorsunuz ünlü isimlerle. Nasıl hazırlanıyorsunuz röportaja?
“-Eskiden çok tedirgin olurdum. Böyle sayfa sayfa sorular hazırlar, soruların üzerini renkli kalemlerle çizer giderdim. “
-Sizin “Helin şununla röportaj yapacaksın, al bunlar da soruların” diyerek röportaja gönderildiğinizi düşünenler var.
“-Ayy nerede… Öyle bir şey yok tabii. Röportaj yapılacak kişinin ayarlanmasından haberin konseptine, fotoğraf çekimine, mekanın ayarlanmasına kadar ben karar veriyorum. Dahası kaseti de kendim çözüyordum yeni yeni o konuda yardım almaya başladım. “
-Ayşe Arman’ı taklit ettiğiniz konuşuluyor.
“-Çok güzel bir ismin peşinden gidiyorum, o bu işin duayeni. Onun üstüne kimseyi tanımıyorum. Ama ben de bir şeyler katıyorum, farklı sorular soruyorum. Aile ve özel hayat sormuyorum çünkü karşımdaki kişinin incinmesini istemiyorum. “
-Her gün gazete ve köşe yazarlarını okur musunuz?
“-Tabii ki. Dünyada olan bitenden haberim olması lazım. Her sabah ekonomi, politika sayfalarını okurum. Fatih Altaylı, Yavuz Donat, Elif Şafak, Ahmet Hakan, Yılmaz Özdil’i mutlaka okurum. “
-Birçok iş yaptınız, çoğu da başarısızlıkla sonuçlandı. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
“-İki tane dükkanım vardı, bir atölyem. Altımda 12 kişi çalışıyordu ve yaşım 24’tü. O yaşlarda birtakım şeyleri kaldıramıyorsunuz. İşyeri sahibi olmak çok büyük bir sorumluluk; bana zor geldi. Ama bir sürü şey denedim ve hepsi bana çok şey kattı. Başarısız gibi görünsem de aslında bana çok büyük katkıları oldu. “
-Röportaj işini kıvırdınız mı?
“-Bence, özellikle son bir senedir bu alanda kendimi kanıtladım. İyi röportaj yaptığımı düşünüyorum; hazırlanıp gidiyorum ve çok iyi sorular soruyorum. Her gün biraz daha gelişiyorum bu konuda. Şimdi daha iyisini yapmam gerekiyor. Daha önce iş istikrarım yoktu, arkadaşlarımla gezmek tozmak daha işime gelirdi. Ablam beni çok takdir ediyor ve çok şaşırıyor.”
-Ablanızla tartışma konularınız değişti mi?
“-Çok değişti. Şimdi iş meseleleri üzerine tartışıyoruz. Bir de ben çok para harcarım. Bir oda dolusu param olsa, onu bir günde bitirebilirim. Abuk sabuk şeylere para harcıyorum. Bu hareketime çok kızıyor, yatırım yapmamı istiyor. “
-Son olarak hayatınızın dönüm noktası nedir size göre?
“-Habertürk’e geçtikten sonra benim hayatım çok düzeldi ve güzelleşti. Kendimi kanıtladığım ilk yer.
kısa kısa
*Özlem: Ablam Leyla
*Eleştİrİ: Beni hiç üzmez, umursamıyorum.
*Aİle: Aile kavramını çok güzel yaşadık. Herkes olması gerektiği gibiydi, anne baba… -En çok nerenizi beğenirsiniz?
*Aşk: İçinde olmam gereken bir duygu şu aralar. Yaz geliyor her yaz kalbim kıpırdar…
*Evlİlİk: Çok istiyorum.
*Bebek: En büyük hayalim.
*Ev: Beni anlatıyor, benim kokum var heryerde.
*Estetİk:Bir kere yaptırdım.
*Tutku: Çikolata
*Seks: Olması gereken
*Gece hayatı: Olsa da olur olmasa da…
*Pişmanlık: Pişman olmalı mutlaka bir insan.
*Davet: ‘Davet gülü’ gibi dolaşmak beni çok sıkıyor.
Röportaj: Gülçin İŞLER FIRAT
Fotoğraflar: Cem TALU
Style-konsept: Senem HAKKI