*** Biz sizi Bodrum'a gidip her şeyi bıraktınız zannettik...
Bir önceki albümden sonra durmadım, Badem'le Türkiye turnesine çıktım. O bitti Metin Serezli ile tiyatro turnesine çıktım. Televizyon'da program sundum. İki dizide oynadım. Sonra 8.8.2008'de evlendim ve "Ohh ben gidiyorum" diyerek Bodrum'a gittim. Bu kadar süre dinlendim yani.

"ŞEHİR HAYATINI HİÇ SEVMEM"

*** Bodrum'da ne yapıyorsunuz yaz kış? Sizin şehir kadını olduğunuzu
düşünürdüm...
Aa tam tersi! Şehir hayatını hiç sevmem. Çayır, bayır, mera, piknik varsa ben oradayım. Kalabalıktan, trafikten, nefret ederim. Bu sadece İstanbul'a özel bir nefret değil. New York'u da, Londra'yı da sevmem. Bodrum'un bir köyünde annemgiller, muhtargiller ve biz varız. Başka bir şey de yok galiba.

*** Tüm gün siesta yani, ohhmis!
Yok yahu. Yapacak o kadar çok şey var ki. Ekip biçme işleri, hayvanları besleme, sağlık kontrolleri, var da var yani... Hangi sebze nasıl dikilir, ne kadar su verilir, ne zaman hasat olur, bunlar benden sorulur.

*** "Para var, huzur var" modeli bir şey mi köyde olmak yoksa köylü gibi mi yaşıyorsunuz?
Yahu yok! Çık Bodrum'un köylerine, bahçeli villa 500 liraya kirada. Ek bahçene domatesi, al fırından ekmeğini karnın doydu demektir. Arada bir balığa çık, fosfordan eksik kalma. Hepsi bu kadar!

*** Tüm bunlarla uğraşırken albüm yapmak hiç aklınıza gelmeyebilirdi de...
(Gülüyor) Zaten benim aklıma gelmedi, eşim Cem'in (Öcal) geldi. Bahçeyi suladık, oturuyorduk, "Hadi kalk albüm yapalım" dedi.

*** O ne öyle "Hanım kalk çay koy" der gibi...
Aynen öyle oldu. "E aşağıdan gitarları getir bakalım ne yapabiliyoruz" dedim, sonra başladı konuşmalar, telefonlar, notalar...Murat Çekem ve Can Şengün geldi yanımıza. Biz müzik konuşmaya, coştukça coşmaya başladık. Ve en sevdiğimiz döneme 80'lere döndük!

"MUTLUYUM BE!"
*** Bir rock'n roll coşkusu yani...
Bon Jovi, Guns N'Roses'lar. Yaşasın Rock'n Roll! Albümün çıkış şarkısını da 'November Rain' şarkısına benzetiyorum. Mutluyum be!

*** Aslında bu çıkardığınız ilk albümün ruhu... Sonra bir haller olmuştu müziğinize...
Evet, aynen öyle... Arayışlara girmiştik, gerek yokmuş. Küçüklüğümden bu yana rock dinliyorum. Kemancı'da çaldım, Lokomotif, Volvox derken aslında hep bildiğimiz, sevdiğimiz, ezberlediğimiz şarkıları taklit ederek Türkçe şarkılar yapıyordum. O yüzden çok seviliyordu, yine aynı şeyi yaptım.

*** Bu enerjinin kaynağı nedir yerinizde duramıyorsunuz? (Anlatırken yerinde durmuyor, hop oturuyor, hop kalkıyor)
Bak şimdi işin sırrı rahat olmakta. Köyümde dinlendim ya, harika bir evliliğim var ya, mutluyum, dopdoluyum yani. Albüm yapıp coşmayacaksam ne yapacağım. Bir de gaza basıp uçmayı bekleyen biriyim. Bir an önce şarkılarımı herkesin duymasını istiyorum, konserler vermek istiyorum.

*** Belli ki eşiniz Cem size çok iyi bakıyor... Bundan oluyor tüm bu enerji...
Evet, harika bir evliliğim var ve kadın erkek ilişkisi anlamında hayatımda
her an bir pozitiflik var.