MÜZİĞİN MÜTEVAZİ NEFERİ NİLGÜL, YOLUNA İDDİALI ADIMLARLA DEVAM EDİYOR...
Nilgün, kendi bildiği yolda, ticari işlerden köşe bucak kaçarak yoluna devam ediyor. Son albümü ?Nar-ı Aşk?ta da yine kendinden beklenen bir müzikalite ile sevenlerinin karşısına çıkan sanatçı, yorumuyla her geçen gün biraz daha devleşiyor.
"Nar-ı Aşk" Güçlü Arslan aranjörlüğünde yaklaşık 7-8 aylık bir repertuvar ve 1 aylık stüdyo çalışması sonucunda oluştu. Güçlü aynı zamanda benim orkestramda davul çalıyor. Birbirimizi iyi tanıdığımız için de birlikte çalışma fikri kendiliğinden doğdu.
Yaptığım müziğe isim koymaktan çok hoşlandığımı söyleyemem. Sanırım bunu dinleyenlerin değerlendirmesi daha doğru olur. Zaten müzikal yolculuğumda benim için asıl önemli olan, yaptığım müziğin hangi kategoriye konduğu değil, ne kadar insana ulaştığı ve ne kadar sevildiği... En yalın haliyle, içimden geleni yapıyorum diyebilirim.
* Bana göre bu albümde en bariz fark, benim vokalim. Repertuvar sayesinde sesimin farklı yanlarını gösterebildim. Aranjelerde de öncekilere oranla daha iyi bir sound bütünlüğü olduğunu düşünüyorum. Kırmızı aşkın, ihtirasın ve en önemlisi iddianın rengidir. Ve ben bu albümde hiç olmadığım kadar iddialıyım. Bu yüzden albümümde her şey kırmızı...
* Türkiye'de müziğin pek çok açıdan içler acısı duruma geldiğini düşünüyorum. Öne çıkan şarkılara bakıldığında hep aynı sloganvari sözler ve aynı ritimler var. Kolaya kaçan işlerin liste başı olduğu kakafonik bir ortam... Yaz rehavetidir deyip her şeye rağmen olumlu düşünmek istiyorum.
* Ben de albüm satışlarının mP3 ve korsandan etkilendiğine inanıyorum. Satışlar geçtiğimiz yıllara oranla en az yüzde 50 oranında düştü. Ama öte yandan insanların artık daha seçici davranıp, ancak çok beğendiklerinde albüm satın aldıklarını ve kötü işlere bu şekilde tepki verdiklerini de söylemeliyim.