Nilay Dorsa adını sık sık duyuyoruz, peki insanlar sizi nasıl tanıyorlar dersiniz?

- Korkarak bakıyorlar.

Neden?

Bu sivri diliniz yüzünden pek çok polemiğe de karıştınız tabii...

- Birçok insana reyting malzemesi oldum ve bu anlamda kullanıldığımı düşünüyorum. Ama ben kendimi değiştiremem, doğrularımı söylemeye devam edeceğim.

Bir dönem tehdit aldığınızı da söylüyordunuz, devam ediyor mu peki o tehditler?

- Tehditler açıklamalarımla alakalı değildi. Bir dönem bu camiayla ilgili bir kitap yazıyordum, ondan dolayı tehdit almıştım.

Ne oldu o kitap?

- Yazmaya devam ediyorum. Yani bu camianın arka yüzünü yazıyorum. İsterim ki bir gün çıksın, çünkü bu kitabı bekleyen birçok kişi var.

Bu mesleğe ilk adım attığınız dönemlerde çok mu zorlandınız?

- Evet, çok şeyler yaşadım ve maalesef insanların gözü hep etimde oldu. Küçücük yaştasınız ve yaşıtlarınız okula giderken siz anneniz-babanız yaşındaki insanlarla bir savaşa giriyorsunuz. Ağladığım, pes ettiğim, "Lanet olsun, bu işi yapmayacağım" dediğim çok oldu, ama verdiğim bir mücadele vardı. O yüzden sabrettim, savaştım ve inandığım doğrultuda ilerledim.

Bu camiadan kimlerle yakınsınız?

- Hiç kimseyle... Bu çevreden bir dostum yok. Bir fanusta yaşıyorum diyebilirim. Çünkü eğer siz başarıyı istiyor ve starlığa oynuyorsanız, kendinizi insanlardan bile soyutlayabilirsiniz. Starların hepsi yalnızdır ve hiçbiri mutlu değildir. Ve ben de kendimi şu anda öyle görüyorum.

Erkek arkadaşınız da mı yok, o kadar mı soyutladınız kendinizi hayattan?

- O kadar da değil... Bir erkek arkadaşım var ve şu an gerçekten çok farklı bir heyecan yaşıyorum. Bu camiadaki insanlardan korkuyordum, bu çevreden biriyle ilişki yaşamak istemiyordum, öyle de oldu. Erkek arkadaşım bu camiadan değil.

İlişki güzel gidiyor anlaşılan...

- Kesinlikle... Her gün yüzlerce kez konuşuyoruz, mesajların haddi hesabı yok, sürekli onu düşünüyorum, sabah uyandığımda ilk aklıma gelen şey o. Gece uyurken yine aklımda onunla uyuyorum. Çok farklı bir heyecan gerçekten...

Estetiğe karşı değilsiniz, birkaç operasyon da geçirdiniz. Peki görüntü bir yerlere gelmek için yeterli oluyor mu dersiniz?

- Bizim camiada aklına kullanmadan farklı yönleriyle bir yerlere gelmiş çok insan var. Konuşmasını bilmiyor, diksiyonu bozuk, ama bir bakıyorsunuz bir yarışmanın sunuculuğunu üstlenmiş. Bunlar tamamen ilişkilerle ilgili... O programdan biriyle aranız iyiyse, bir yerlere gelebiliyorsunuz.

- Her ikisini de... Kimse karşısındakinin yetenekleriyle ilgilenmiyor. İlk düşünülen şey, "Benim bu kişiyle bir ilişkim olabilir mi?" oluyor.

Gelelim kazancınıza, yatırımlarınıza...

- Maddiyattan önce önemli olan halkın size olan ilgisi ve sevgisi, ben asıl bunun mücadelesini verdim. Şu anda bunu başardığımı da söyleyebilirim. Benim bu noktaya gelebileceğimi kimse ummuyordu, yani herkesi şaşırttım.

Maneviyat tamam ama biraz da gerçekçi olmak, geleceğe yatırım yapmak gerek. Aylık geliriniz ortalama nedir mesela?

- Ben 10 yıldır bu camiadayım. Parasız işlere gittiğim de oldu zamanında, ama şimdi kazancım iyi.

10 yılda kazandıklarınızla neler alabildiniz?

- Gayrimenkul alıyorum. Emrah ile yarışıyorum, 72 evim var. Şaka bir yana, son iki yıldır çok iyi kazanıyorum. Kendimce iyi yatırımlar yaptığımı söyleyebilirim. Evim var, arabam var ve hep biriktiriyorum paramı. Bizimkisi nankör bir meslek, yani fiziğiniz el verdiği sürece bu işi yapabilirsiniz. Bunun farkında olan biriyim. Zengin bir sevgilim ya da beni destekleyen birileri olmadığına göre kendim kazanmak zorundayım.

Televizyonlarda yeni yayın dönemi başladı. Sizi herhangi bir projede görebilecek miyiz?

- Açıkçası biraz beklemedeyim. Çünkü bana göre inanılmaz bir ekran kirliliği var şu sıralar. Hep aynı insanları görür olduk. Bayrağın artık yeni isimlere, cıvıl cıvıl genç kızlara ve delikanlılara bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda beni de keşfeden biri çıkarsa, dans yeteneğimle, fiziki görünümümle, zekamla çok iyi işler yapacağıma inanıyorum. Zaten son dönemde sunuculuğa ağırlık verdim, çünkü defilelerden eskisi gibi para kazanılmıyor. Yani artık ekranda bir şeyler yapmak istiyorum.

Ya oyunculuk?

- Oyunculukla ilgili teklifler geliyor, ama haddini bilen isimlerdenim ben... Bu işin eğitimini almış, bu sanata yıllarını vermiş oyuncularımız varken, bir mankenin sadece popüler diye bir dizide oynatılması bana yanlış geliyor. Ben kendimi bu duruma düşürmem... İleride beni çok iyi bir noktaya taşıyacak bir bir film projesi olursa, o zaman kendimi hazır hissedersem tamam, ömrüm boyunca "oyuncuyum" demem, o kimlikle anılmam.

Peki müzik desem... Albüm teklifleri falan geliyor mu?

- Hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar fazla... Ben ne kadar kaçsam da, albüm çıkarmayı istemesem de, teklif üstüne teklif gelmeye devam ediyor. "Sesim yok" diyorum açık açık, ama kimin umrunda? Çünkü günümüzde "görüntü her şey.

Yarışma programlarında jüri üyeliği yapmaya ne dersiniz?

- Jüri üyeliği nedir ki? Ne zaman bir meslek oldu? Bu bir meslek değil bir kere, sadece kolay para kazanma yolu... Oradaki insanlara gülüyorum gerçekten... Evet para için bunu yapıyorlar ama yine de gülünç. O yarışmalardan zaten bana teklif geldi, ama kabul etmedim. Benim tarzım değil. Reyting uğruna saçma sapan polemiklere girmek bana ters... Onları da kınamıyorum gerçi, öyle mutlular demek ki...

İyi bir show girl olduğumu göstereceğim

Yeni nesil için güzel bir örnek olduğumu düşünüyorum. Birçok genç kız beni örnek alıyor ve bundan inanılmaz gurur duyuyorum. Benim zaten amacım da buydu. Bundan sonraki hedefim, Nilay Dorsa'nın iyi bir show girl olduğunu insanlara göstermek... Bunun için hiç durmadan çalışıyorum, sahnede dans ediyor, stand-up yapıyor, şarkılar söylüyorum. Neden Türkiye'den de bir show girl çıkmasın?
Kaynak: Demirhan Hararlı/Kelebek