ONUR AKAY, TURKİSH CHANNEL?DA ANJELİC CALVİN?E KONUŞTU
MAGAZİNCİ FOTO GALERİ- Yeşilçam?ın ünlü ismi Ahu Tuğba?nın kızı www.magazinci.com yazarı Anjelic Calvin, Amerika?nın Türk televizyonu Turkish Channel?da Türk sanat müziği sanatçısı Onur Akay?la röportaj yaptı.
Amerika’da üniversite eğitimine devam eden ve ABD Başkanı Barack Obama’dan Beyaz Saray’da başarı belgesi alarak dikkatleri üzerine çeken Anjelic Calvin, Turkish Channel’da haber programı yapmaya başladı. Calvin, Türk sanat müziğinin ünlü ismi Onur Akay’la bir röportaj yaptı. Akay, yapımcılığını Mustafa Şahin’in üstlendiği ‘Oklarla Dans’ isimli sinema filminde rol aldığını ilk kez Calvin’e açıkladı. Ünlü oyuncuların yer aldığı ve 2015’te gösterime girecek bir aksiyon filmi olan Oklarla Dans’ta gazinocular kralını oynayan Onur Akay, daha önce Mahallenin Muhtarları ve Şöhretler Kebapçısı isimli iki dizide rol almıştı.
İşte o röportaj:
Onur Akay Medya köşe yazarı olarak, seninle bir röportaj yapmamış olsaydım çok pişmanlık duyardım. Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğin için çok teşekkür ederim…
-Onur Akay Türk sanat müziğinin en önemli genç temsilcilerinden biri. Konservatuar mezunu olmasının yanı sıra, köşe yazarlığı, medyadaki güçlü yönü ve emektar sanatkârlarımızın yardım eli, duyarlılık abidesi bir yürek. Türk sanat müziği makamlı bir müzik türüdür. Herkesin harcı değildir. Senin müziğe olan aşkın nasıl alevlendi?
Anjelikcim öncelikle güzel düşüncelerin ve duyguların için bende sana çok teşekkür ederim. Ben müzikle doğdum. Küçükken hatırlıyorum, hemen elime mikrofonu verirlerdi. “Onur hadi şarkı söyle” diye etrafıma toplanırdı herkes. Klasik eserler söylerdim… İçimdekini dinleyiciye aşkla aktaran bir müzik vardı bende. Sanırım sarının laciverte aşkı gibi bir şeydi müziğe olan aşkım.
-TRT repertuarında pek çok sayıda eserin yer alıyor. TRT, radyo ve televizyon yayıncılığı yapan tek kanaldı. Önemli bir arşive ve güçlü bir alt yapıya sahip, unutulmaz bestekarlar ve sayısız duayen de cabası. Bize bu başarı ve eserlerden söz eder misin?
Ben sadece o yetenek ve aşkı eğitimle tamamladım. Sonrası sadece şans… O zamanlar internet yoktu. Dönemin en önemli kültür ve sanat dergilerinden biri, bana çok küçük yaşta köşe açtı. Yazılarım, şiirlerim yayınlanıyordu ve çok küçük yaşta, çok büyük bestekarlar şiirlerimden etkileniyordu. Semahat Özdenses, Suat Sayın, Necdet Tokatlığlu, Amir Ateş gibi unutulmayacak bestekarlardan telefonlar geliyor ve şiirlerimi bestelediklerini söylüyorlardı. TRT’de şarkılarımı ilk dinlediğimde ise, hissettiğim duyguyu anlatmaya kelime bulamıyorum.
-Onur Akay olmak, kısacası sanata, müziğe emek vermek zor.
Bu yolda edindiğin tecrübeler büyük. Bunların sana kattıkları, senden aldıkları ve bıraktıkları izler neler?
-Aslında benden aldıkları benden de çok! Çok büyük isimler hocalarım oldu ancak, tecrübelerde o büyük isimler kadar önemli hocalarım diyebilirim… Bende, sadece sanata hizmet ederek aldığım alkış sesleri kulağımda kalıcı bir iz bıraktı.
-İstanbul Ağlıyor radyolarda büyük bir başarı sağlamıştı. Peki ya niçin o şarkı? senin için özel bir anlamı var mı?
-Mutlaka yazdığım ve bestelediğim tüm şarkılarda yaşanmışlık vardır. Başka türlü kitlelere ulaşmaz. Ayrıca şiirle bestenin kol kola girmesi çok önemlidir. İlk klip şarkım olan İstanbul Ağlıyor’u ise, çok hissederek yorumlamıştım ve hâlâ müzik kanallarında dönüyor.
-Pek çok sanatçımıza kucak açıp, tüm yüreğinle unutanlara, unutturmaya çalışanlara inat yardım eli uzatıyorsun. Bu ilgin, duyarlılığın gerçekten vefasız piyasada büyük bir örnek teşkil ediyor. Bize bu içler acısı gerçekleri biraz vurgular mısın? Sözün bittiği pek çok ana tanık oldun.
-Yeni jenerasyon, yaşayan değerlerimize neden saygı göstermiyor diye çok düşündüm. Türk sanat müziğinin efsane assolistleri arasında sadece vefa bekleyenler var. Yine Yeşilçam’ın sayesinde bulundukları yere geldiklerini bilmeyen genç oyuncular var. Bu konuda bana, Yeşilçam’ın en önemli temsilcilerinden biri olan, annen değerli sanatçımız Ahu Tuğba da hak verecektir. Artık doğuştan sanatçı ruhu taşıyanlar değil, doğuştan sadece güzel veya yakışıklı olanlar star olduğundan o ruhu kaybettik. Kısa süre önce değerli sinema sanatçısı Hakkı Kıvanç’ın ölüm haberini alınca, Twitter hesabımdan yazarak başsağlığı diledim ve basın beni kaynak göstererek ölüm haberini yaptı. Herkes sosyal medyada başsağlığı diledi ancak, 500 filmde rol almış bir sanatçının cenazesinde 150 kişi bile yoktu!
Yalnızca sanatçıların değil, gerek medya alanında, gerek bu camiada olan her bir kişi üzerinde sana duyulan güven çok büyük. İnsanlar birebir ilk ağızdan seninle dertleşip, seninle iletişime geçiyor. Bu inancı dürüstlüğünün dışında neye borçlusun?
-Devleti kim yönetiyorsa, onlarla iyi ilişkiler içerisinde bulunan bir sanatçı veya yazar olmadım. Hep doğrunun yanında olmayı tercih ettim. Gücün karşısında eğilmedim.
-Onur Akay özel hayatındaki bilinmeyenlerden biraz bahsedebilir mi? Batıl inançta olabilir… Hobilerin, olmazsa olmazların veya nefret duyduğun her ne varsa…
-Aşk olmazsa olmazım. Ancak aşık olduğumda normalde yapmadığım şeyleri yapıyorum. Hiçbir şeye karşı kıskançlığım yoktur ama, sadece aşık olduğum kişiyi çok kıskanıyorum ve bu huyumdan nefret ediyorum. Batıl inancım hiç yok.
-Onur Akay hiç aşk acısı çekti mi ? Böylesine yürekli ve ciğerden yorumlanan şarkılar, dolu dolu bir mücadele, yıldızlar altında gerçek bir yaşam. Aşk Onur’un renkli gözlerinden nasıl bir pencere hayata?
-Ah Anjelikcim ah! Çekmez olur mu hiç! Renkli gözlerime onun ilk bakışında değil, bence son bakışında aşk var. Çünkü ayrılırken sana nasıl bakıyorsa işte o bakış bana şarkı yazdırıyor. Aşık olduğum ve birlikte olduğum kişiler hep sonradan ünlü oldu…
-Son derece eğlenceli bir o kadar da acımasız bir sektörün içindesin, her dakika bir olaya tanık oluyorsun. Başına gelen trajikomik bir anını bizlerle paylaşır mısın?
-Çok küçük yaşta sahneye çıktığım için, evli olduğu halde sahnedeki bakışlarımdan etkilenerek bana aşık olanlara şaşırıyor ve gülüyordum. Çünkü karşılığı olmadan seviyorlardı. Hatta aralarında eşinden ayrılıp, bana yazdığı şiirlerle tanınmış bir şair olan bile var. İlk önce gülüyordum ama daha sonra bana yazılan şiir kitaplarını okuyunca duygulanmıştım. Her zaman bu olayı trajikomik bir anı olarak hatırlarım. Medya dünyasını, yani haberciliği hiç hayal etmediğim için mi buradayım bilmiyorum. 25 yıllık sahne hayatımda çok anılar oldu. ama medya açıldıktan sonra yaşadığım trajikomik anılar ise daha bir başka…
-Çocukken herkes hayal kurar. Geleceğe dair hayallerin neler? Hayranlarını ne gibi sürprizler bekliyor?
-Çocukken kurduğum hayaller hep gerçek oldu. Ben hayalleri olmuş gibi yaşarım ve mutlaka gerçek olur. Geleceğe dair en büyük hayalim gençlere eğitim verilen bir sanat merkezi açmak. Sevgili Anjelik, sürprize gelince ise, senin başarılarınla gurur duyan birisi olarak ve bu projeye şans getireceğini düşünerek, ilk defa sana söylüyorum. Mustafa Şahin’in sahibi olduğu MMS Film tarafından çekilen, ‘Oklarla Dans’ isimli sinema filminde rol aldım. Çok değerli oyuncuların yer aldığı ve Türkiye’de emsali olmayan bir aksiyon filmi. Daha önce iki dizide rol almıştım ama bu ilk sinema filmim. Gazinocular kralını oynuyorum. Yani sahnelerden gazino patronluğuna…