Onur Şan, "Eşim, hayatımın kadınıdır. O tenimin, yüreğimin bir parçasıdır. Bir kızımızın olmasını çok istiyoruz... Bebeğimiz olursa, inanılmaz bir şey olur tabii" dedi.

Seda hayatımın kadını benim her şeyim
"Felek" adını verdiği yeni albümünü geçtiğimiz günlerde çıkaran Onur Şan, heyecanını Kelebek'le paylaştı. Hem albümünü anlatan hem de Seda Sayan'la evliliği hakkında ilk kez konuşan Şan, "Eşim, hayatımın kadınıdır. O tenimin, yüreğimin bir parçasıdır" dedi. İşte ilerleyen dakikalarda Seda Sayan'ın da katılmasıyla iyice keyiflenen o söyleşi.... 

- Onur Şan: Teşekkür ederim. "Felek" benim beşinci albümüm. 13 türküye yer verdiğim bu albüme objektif şekilde baktığım zaman, müzik kütüphanesinde iyi bir çalışma olarak yer alabileceğini düşünüyorum. Şansı bol olsun.

Onur Bey, biliyorsunuz evliliğiniz için çok şey söylendi. Hatta sizin reklam evliliği yaptığınız iddia edildi.

- O.Ş: Benim çizgim başından beri aynı. Böyle bir iddiayı asla kabul etmiyorum.

- Seda Sayan: Onur'un benden önceki ve benden sonraki çizgisine bir bakın. O kadar aynı ki... İşte bu durum iddiaları çürütür. Kocamın o taraklarda bezi yok. Türküsünü okusun, bağlamasını çalsın sadece... Onu seviyor. "Ay gazetede resmim çıksın" derdinde değil. Kendinden o kadar emin ki, ne bana ne de benim gücüme ihtiyacı var. Tam tersi ben ondan güç alıyorum.

Nasıl güç veriyor size?

- S.S: Onur demek, düzen demek. Daha düzenli, planlı, programlı yaşıyorum. Benim sırtımdaki yükleri aldı. Meğer ne kadar yük taşıyormuşum. Ben ona hiçbir şey vermiyorum, ama o bana çok şey veriyor. Ben ona inanın sadece sevgimi veriyorum.

- O.Ş: Seda'nın çok yoğun çalıştığı için zor bir hayatı varmış gibi gözükebilir, ama öyle değil. Bu yoğunluğunun arasında biz çok fazla görüşüyoruz. Çünkü bana ve evine zaman ayıran bir kadın. Herkes gibi normal bir hayatımız var.  

- S.S: Hayatım boyunca hem erkek hem de kadın gibi yaşadım. Onur, üstüne düşen görevleri muntazam bir şekilde yerine getiriyor. Benim sırtımda olan ve bir erkeğin yapması gereken bütün sorumlulukları o üstlendi.

Siz nasıl tanıştığınız?

- O.Ş: Biz birbirimizi çok eskiden beri tanıyoruz. Ben defalarca kendisinin programına konuk oldum. Öncesinde de çok beğendiğim biriydi Seda... Onun duruşuna, tavrına, dobralığına hayrandım. Ama aşkımızın filizlendiği günü, yeni tanışmışız gibi düşünüyoruz.

Aşk nasıl filizlendi, neredeydiniz, nasıl bir şey oldu?

- S.S: Onur benim programıma gelecekti. Öncesinde kendisiyle orkestra hakkında bir telefon konuşması yaptık. O konuşma sırasında aramızda bir elektrik oldu. Benden kaynaklanan bir elektrik tabii ki. O kadar aklı başında ve o kadar kendinden emin konuşuyordu ki, hoşuma gitti. Sonra bir-iki kez mesajlaştık. O mesajlar giderek "senli, benli" olmaya başladı. Tabii bunu ilk ben yaptım. Ama sonra Onur olayı kavradı. Kavrayınca bizim aramızdaki bu diyaloglar daha farklı bir yere doğru gitmeye başladı. Bu sefer ben kaçtım.

Kaçan kovalanır tabii...

- S.S: Kaçtım... Uğraştı, uğraştı, baktı ki benden ses seda yok, bu sefer o da telefon açmayı, mesaj göndermeyi bıraktı. Tık yok adamda. Şaşırdım. Hatta kendi kendime "Aaaa, buna ne oluyor be" dedim. Sonra dayanamadım ve "Neredesin?" diye mesaj attım. İlgi istiyorum ya! Tabii benim mesajıma hemen geri döndü. Yeniden konuşmaya başladık. Derken bir gün çok hastalandı. Ağır bir grip geçiriyordu. Ona "Gel sana bitki çayı yapayım" dedim ve geldi. Hatta bir yere gidiyormuş, elinde de bağlaması vardı. Bana bağlama çaldı. O bağlamayla birlikte benim gönlüm onda, o da bende kaldı.

AİLEM EVLİLİĞİME KARŞI ÇIKMADI

İlişkiniz böylece başlamış oldu. Gelelim evlenme teklifinize Onur Bey...

- O.Ş: O gece kardeşim, kardeşimin arkadaşları ve bir aile dostumuzla yemek yiyorduk. Bazen bir an gelir ve "Şu an bunu mutlaka yapmalıyım" dersiniz ya, o gece öyle bir şey oldu ve Seda'ya evlenme teklifinde bulunmak istedim. Üstelik hiçbir hazırlığım yoktu. Arkadaşımızın eşinin parmağından yüzüğü almak ve hemen o an işi bitirmek istedim. Bunu planladıktan sonra masadan kalkarak tuvalete doğru gidiyormuş gibi yaptım ve o sırada babamı aradım. Önce babamla, sonra da annemle konuştum. Onlara Seda'yı çok sevdiğimi ve evlenme teklifinde bulunacağımı anlattım. Bir anlamda onların rızasını almak istedim. Onlar da mutluluğumun önemli olduğunu, neye karar verdiysem onu alkışlayacaklarını söylediler.

Oysa medyaya böyle yansımadı. Ailenizin bu evliliğe hep karşı çıktığı gündeme geldi.

- O.Ş: Böyle bir şey yaşamadık.

- O.Ş: Yok öyle bir şey. Ailede hiçbir sorun yaşanmadı. Ne eşimin ailesi ne de benim ailem, hiç kimse memnuniyetsiz değildi. Herkes neyin ne olduğunu görüyor zaten.

Telefon konuşması sırasında anneniz ya da babanız bu evliliği onaylamasaydı ne yapardınız?

- O.Ş: Böyle bir şey demezlerdi. Çünkü onlar beni çok seviyorlar, bana çok güveniyorlar. Ben bu güveni bugüne kadar onlara sağlamışım. Benim düşünüp, "Tamamdır, olur" dediğim bir şeye onlar iki kere emin olurlar. Bana bu kadar güvenirler çok şükür. Ben farklı bir tavırla karşılaşmayacağımdan emindim. Ama yine de onların onayını aldım, alınmalıdır da... n Peki... Ailenizden onayı aldınız, masaya döndünüz, arkadaşınızın karısından da yüzüğü alıp Seda Hanım'a evlenme teklifinde bulundunuz... Hatta teklifi diz çökerek yaptınız. Bu hareket içinizden mi geldi, yoksa etkilemek adına mı yaptınız?

- S.S: Çok romantik bir andı, şok oldum. Bana da sürpriz oldu.

- O.Ş: Ben hayatımın kadınını bulmuşum, bırakın diz çökmeyi, amuda kalkmak bile bana romantik gelir. Zıplayarak bile evlenme teklif edebilirim. Bu benim planlayarak yaptığım bir hareket değildir. O anda içimden nasıl geldiyse, öyle davrandım. Sırf bu teklifi yapmak için değil, gerektiği her an onun önünde diz çökerim. O benim kadınım. O benim canımın, tenimin bir parçası.

Seda Hanım'ın kabul etmeme olasılığını düşündünüz mü hiç?

- O.Ş: Akıllı bir kadın ya da erkek, evlilik yolunda ilerlendiğini anlar. Durup dururken kimse kimseye evlenme teklifinde bulunmaz. Eşimin sevgisini biliyordum ama bunun rahatlığıyla değil, kendi duygularıma inanarak, güvenerek, çok isteyerek evlenme teklifinde bulundum. Dolayısıyla kabul edilmemek gibi bir olasılığı düşünmedim. İyi ki evlenmişim. Evlilik demek, birbirinin her şeyi olmak demektir.  Seda benim her şeyim oldu. Allah nazardan korusun bizi. Benim karım her şeyin en güzelini hak ediyor.

- S.S: Sen de benim her şeyimsin akşım. Görüyorsun Sema'cığım, benim eşim ne kadar olgun... Bizim ilişkimiz için ilk günden itibaren hep yaş meselesini yazdılar. Oysa bu bizim için hiç önem taşımıyordu. Çıkan her habere gülüp geçtik. Zaten halk bizi hiç eleştirmedi, sadece medya bizimle uğraştı. Sonra onlar da vazgeçti zaten.

Onun desteği şeref verir

Yıllardır Türk halk müziği ile uğraşıyorsunuz, ama birçok kişi sizi Seda Sayan'la tanıdı. Doğru mu?

- O.Ş: Tabii ki doğru... Eşim çok başarılı bir isim. Yıllardır zirvede duran, oradan hiç inmeyen biri. Dolayısıyla bu konuda çok tecrübeli ve bilgili. Ben ilk albümümden itibaren kendisinden destek gördüm. Her albümüm çıktığında beni programında ağırlamıştır. Şimdi de aynı desteği gösteriyor ama bir farkla, eşi olarak... Tabii ki şimdi daha çok dikkat çekiyorum, tabii ki insanlar beni daha çok tanıyor. Ama bu, albüm satışını etkilemez ki... İşinizi iyi yapıyorsanız, doğru okuyorsanız, halk yaptığınızı beğeniyor ve şarkılarınızı seviyorsa, albümünüz satar. Eşim sayesinde sesimi geniş kitlelere duyurmak da bana üzüntü değil mutluluk verir ayrıca... Hiç gocunmuyorum, çünkü biz karı-kocayız. Ayrıca bu ilişkinin Türk halk müziğine bir katkısı varsa, bu da mutluluktur benim için.

Bir kızımız olsun istiyoruz

Çocuk düşünüyor musunuz?

- O.Ş: Allah nasip kısmet ederse düşünüyoruz. Öncelikle sağlıklı olsun, ama bir kızımızın olmasını çok istiyoruz... Bebeğimiz olursa, inanılmaz bir şey olur tabii.

- S.S: İnşallah... Ben de çok istiyorum.

Onur'a güveniyorum gidip de seti basmam

Siz balayına çıkamadınız. Şimdi programınız tatile giriyor, balayına çıkmayı düşünüyor musunuz?

- S.S: Bir haftalığına Amerika'ya gideceğiz. Kısa bir tatil yapıp döneceğiz, çünkü gelir gelmez ikimizin de yoğun konser programları var. Hem birlikte hem de tek tek konserler vereceğiz. Bu arada Onur diziye başlayacak.

Aaaa öyle mi?

- S.S: Evet. Kanal D'de gösterilecek. Erler Film, Türker İnanoğlu ile anlaştı Onur... Müjdat Gezen, Melek Baykal, Zeki Alasya, Cezmi Baskın var. Şimdi Onur'un karşısına kız arıyorlar. Bir şoför hikayesi... Şöfor Nebahat tadında bir dizi olacak.

Seda Hanım eşinizin karşısında kimin oynayacağına karışır mısınız, müdahale eder misiniz?

- S.S: Asla... Ben öyle abuk subuk kıskançlıklar yapmam. Birbirimize sonsuz güvenimiz var. Bu onun işidir. Hatta Türker Ağabey, "Seti basar mısın?" diye espri yaptı. Hayatta yapmam böyle bir şey.
Kaynak: Sema Denker/Kelebek