SEDA ÜREN: ?2004?E DAMGAMI VURACAĞIM?
Uzun bir sohbet gerçekleştiriyoruz Seda Üren?le. Kullandığı kelimeleri özenle ve dikkatli seçiyor. Ama, ses tonundaki vurgu, etrafına enerji saçıyor adeta... Hep gülümseyen, kendinden emin ve kararlı...
Seda Üren,1981 doğumlu. Ailedeki iki kız kardeşin en küçüğü.
Kumburgaz Maximun?da sahne alıyor. Ve her Cuma ve Cumartesi. gecesi İstanbullu tatilcilere müzik dolu geceler yaşatıyor.. Seda Üren,600 kişilik Maximun?da 750-800 kişi çekiyor her hafta sonları...
Saat 01:00?de, DJ müziğinden hemen sonra sahne alıyor. Dört hafta önce başladığı programını sezon sonuna kadar tek başına sürdürme başarısı gösteren Seda Üren?e, İstanbul sayfiyesi emanet...
Özellikle Akdeniz?de çalışanlar kan ağlarken, Seda Üren, İstanbul Kumburgaz?da gördüğü ilgi nedeniyle oldukça memnun. Sahne çalışmalarını hafta sonları aralıksız sürdüren genç sanatçı, bu arada Ekim sonunda çıkarmayı pılanladığı yeni albümü için de repertuar topluyor...
Sanat hayatındaki son programları öğrenmek için konuştuğumuz genç sanatçı,meğer çok gizlediği bir projeyle TV ekranlarına transfer olduğunu öğrendik...
Fiziğiyle olduğu kadar sesiyle de beğeni toplayan Seda Üren, özel bir televizyon kanalında sabah programı sunmaya hazırlanıyor. Tek başına değil, erkek partneriyle birlikte. Sunucu ortağının adını vermekten ısrarla kaçınıyor. İşin büyüsü bozulmasın diye...
Seda, ?En büyük özel kanallardan birisi? dediği programının, sabah kuşağı programları arasındaki en güçlü, en kaliteli program olma iddiasıyla yola çıktığını hatırlatıyor...
S Müzik?ten çıkan ?Aşkı Yaşa Benimle? albümündeki ?Güle Güle? şarkısıyla büyük çıkış yapan genç sanatçı, elde ettiği başarıdan oldukça memnun. Bu arada ?Dilek Taşı?na klip çekmeye hazırlanıyor.
?ASIL BENİ 2004?TE GÖRÜN?
Uzun bir sohbet gerçekleştiriyoruz Seda Üren?le. Kullandığı kelimeleri özenle ve dikkatli seçiyor. Ama, ses tonundaki vurgu, etrafına enerji saçıyor adeta... Hep gülümseyen, kendinden emin ve kararlı... Bız kızda gelecek var bes belli...
?Geldiği noktadan memnun kalıp kalmadığını? soruyoruz...
?Yaşım, henüz 23... İki albüm yaptım. Bu daha bir şey değil. Şimdi markalaşma modası var. Ama ben bunu modaya uymak için değil, Seda Üren?in herkesin evinin içinde olmasını kapsayan bir markalaşma olacak.... Örnek haliyle ve şarkılarıyla. Bu nedenle 2004?te, Türkiye?nin yeni yüzü Seda Üren geliyor. 2004 yılına damgamı vuracağım... Bunu elde edecek avantajlarım fazlasıyla var. Genç dinamik, yapay olmayan yapım, en büyük avantajlarım benim.?
?Yorumculuğuna güveniyor musun? diyecek olduk. Sözü, ağzımızdan alverdi Seda Üren.
?Türk Müziği eğitimi aldığım için her türlü müziği söylemeye uygun gırtlağım var. Okul öncesi Allah vergisi yeteneklerimi, konservatuarda aldığım eğitimle pekiştirdim. Sesime güveniyorum, bana güvenenleri de mahçup etmedim, etmeyeceğim de.?
İnsan, hem çok genç, hem güzel ve başarılı olunca zorluklarla karşılaşacağı gibi, bu özellikleri sıçrama yapmasında avantaj da teşkil edebilir. Bir de sansasyonel bir hayata yatkın rota çizmişse kendisine...
?ZOR YOLU SEÇTİM...?
Ne soracağımızı anlamış olacak ki, ?bu iş hiçte kolay olmadı benim için? diyerek, adeta dertleşiyor bizimle...
?16 yaşından beri müzik ve sahne dünyasının içindeyim. Bülent Ersoy?a vokal yaparak başladım. Emel Sayın ile son buldu vokalistlik hayatım. 17 yaşında tek başına sahne almaya başladım. Çok zorluklarla karşılaştım, ama küçük olduğum için, kişilik olarak da toy bir dönemde olduğum için, bir şeyleri çok iyi bilmediğim için, daha ağır adımlarla güçlü olmak gerektiğini hissettim. Bu yüzden sansasyondan uzak, sadece işimi yapmak istedim... Bu şekilde gündemde kalmak benim tarzım değildi. Bir çoğuna nazaran, zor olan yolu seçtim... İşimle gündeme gelmek, en doğrusu. Geldiğim nokta bunu gösteriyor.?
?GENÇ KİTLEYİ YAKALADIM?
Seda Üren?in amacı, popüler olmak değil. İşiyle, yıllarca sevilen ve sayılan biri olarak anılmak yatıyor hedeflerdi arasında...
?Sadece sevilen değil, saygı duyulan bir insanda olmak istiyorum. Çünkü, çocuklarda sadece sevmekle kalmıyor. Örnekte alıyor. Genç kızlar ve yaşıtlarımız. Ben genç kitleyi yakaladım. Özel hayatımı da çok düzgün yaşıyorum. Göz önünde olmamaya özen gösteriyorum. İki ayda bir olsa da insanların arasına karışıyorum.?
?RAHİBE DEĞİLİM!?
Geleceğin genç assolisti Seda Üren, ?cin gibi?. Özel hayatıyla ilgili çizdiği tablonun, günümüz trendine pek uymadığını ve inandırıcı olmadığının da bilincinde. Ama, gerekçeleri var. Söylemesi Seda?dan, aktarması bizden...
?Rahibe hayatımı yaşamıyorum. Bir ilişki yaşadım. İki yıl sürdü. Ama şu anda hayatımda biri yok. Çünkü, mesleğimi bırakmamı istedi, o yüzden olmadı,ayrıldık.. Benim günlük, aylık hatta senelik bile ilişkiler yaşamam çok zor. Zor severim, kolay bırakmam. Sevdiğime bağlı bir insanım. Hoşlandığım insanla asla birlikte olmam. Güzel ve yakışıklı olması yetmiyor. Dürüst olmalı, benim gözlerimle dünyayı görebilmeli. Bu çok önemli. Birlikte olacağım kişi beni bu yönümle, sahne ve şov dünyasındaki halimle kabul edebilmeli. Halkın içinde olan birini kabul etmek zor alsa gerek...?
?DOSTLARIM AZ OLSUN, ÖZ OLSUN!?
Dostluklara son derece önem verdiğini üstüne basa basa dile getiren Seda Üren?in, sanat dünyasından pek fazla dostu yok. Altan Çetin?i saymazsak eğer!..
?Canım ciğerim, benimle her şeyimi paylaşan, menajerim Gürkan Acka, bir de Altan Çetin benim en iyi dostlarım. Konservatuar?dan kalmış çok iyi arkadaşım var, Murat Güneş. İleride müzik dünyasının Serdar Ortaç?ı olacak. Bir kız arkadaşımım bile yok, Lanet olsun. Kızlar kıskançlık yapıyor, fesatlık karıştırıyorlar arkadaşlık ilişkilerine. Oysa ben, verici, paylaşımcı bir insanım. Bilgilerimi paylaşırım. Çok açık sözlüyümdür. Ama bu dönemde dostluk, arkadaşlık biraz zor. Ben çok şey istemiyorum. Az olsun, öz olsun ama temiz olsun. Bu yüzdendir ki, Ailem benim herşeyim, en büyük destekçim ve dert ortağım.?