YEŞİM SALKIM ?YALNIZ ÖLMEK İSTEMİYORUM. SAĞLIKLI YAŞAYAN BİR AKDENİZ ANEMİSİ HASTASIYIM??
Cine5 ekranlarının sevilen programı İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme?nin konuğu yüzleşme ustası sevilen şarkıcı-oyuncu Yeşim Salkım?dı. Yeşim Salkım hayatındaki yüzleşmeleri içtenlikle paylaştı.
“Beş sene sonra emekli olacağım”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de “beş sene sonra emekli olmak istediğini” söyleyen Yeşim Salkım “40 yaşına kadar çok sormadım, geldiği gibi yaşadım hayatı. İyi ki de böyle yapmışım, hayat geldiği gibi yaşanırsa güzel. Hesapla, kitapla olursa o zaman yüzleşmelerin daha ağır olur. Yaklaşık 20 yaşından beri psikiyatra gidiyorum. Benim yüksek branşım da psikoloji . Bunu bile televizyonlarda söyleyen ilk benim. 40 yaşına kadar hiçbir şey olmaz bana dediğim zamanlardı. 40’tan sonra ikinci kez anne oldum, Ada’dan sonra çok daha rahat yüzleşiyorum. Hayata dair endişem yok, sevdiklerine dair başlıyor. Eskiden paramı, şöhretimi kaybedeceğim, insanlar sevmeyecek, tanımayacak, gençliğim gidiyor gibi endişeler oluyor. Ruhsal bir noktaya geldiğimi fark ediyorum. Hiç makyaj yapmıyorum günlük hayatımda, eşofman ve spor ayakkabıyla geziyorum. Oje hiç kullanmıyorum. Annem sen eskiden çok bakımlıydın diyor. Bakımlı olmak kişiye göre değişiyor aslında. Temiz ve sabun kokan insan bakımlıdır bu kadar basit. Küçük şeyleri yakalamaktaymış hayat. “ diyerek düşüncelerini paylaştı.
“Mesleğime ihanet etmiş bir kadınım”
İpek Tuzcuoğlu’nun “Kendine baktığın zaman neler eksilmiş neler katmışsın? sorusuna cevap veren Yeşim Salkım “Ben mesleğime çok ihanet etmiş bir kadınım. Ben bu ülkede yeteneklerine ihanet etmiş nadir insanlardanım, bunu çok iyi biliyorum. Bununla yüzleştiğim gün büyük acı çektim kaldırmak ve tolere etmek zordu. Beş altı sene öncesine kadar “aman sende” diyordum, 40 yaş milat oldu. Bir çağ bitti, yeni bir çağ başladı. Çok çalışkan bir kadınımdır. Ama yeteneklerini kullanıp işine konsantre etmek yerine, çok iyi şarkılar yapmak yerine, tam tersini yaşamaya başlıyorsun. Biz kadınlar duygularımızla yaşamaya devam ettiğimiz sürece bu böyle devam edecek.” diyerek paylaştı .
“Yalnız ölmek istemiyorum”
İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de hayatıyla ilgili samimiyetle konuşan Yeşim Salkım “Hayal kırıklıklarında nasıl tedavi ettin? sorusuna “Çok ağladım. Annemle çok dertleşiyordum. Bu camiadan hiç arkadaşım yok. Yanlış mı, değil. Arkadaşlık başka, tanışık olmak ayrı bir şey. Çok insanla tanışıyorum. Arkadaş, dost olmak yıllar alır. Arkadaş arkadaşı sırtından vurmaz. Benim en büyük şansım ailem, erkek kardeşim, 17 senedir hayatımızda olan gelinimiz, annem, teyzelerim var onlarla dertlestik.Kendimi çok gösteremeyen bir insanım, küçük yaşta hayata başlamak, erken anne olmak, hep bir gardım vardı benim, hep bir koruma. Hep böyle bir mesafem vardı. Ben çok sırtımdan vuruldum, çok üzüldüm, çok ağladım, böyle olmama rağmen çok üzüldüm. Böyle olmasaydım kimbilir ne kadar çok üzülecektim. insanlarla mesafemi korumaya çalışıyorum. Herkes beni sevsin diye bir iddiam olmadı hiç. Genelde sanatçılarda var. Çok şizofrenik bir durum on küsür sene önce bir röportajda söylemiştim. Çok şizofrenik bir iş yapıyoruz diye. Sahnede binlerce kişi tarafından alkışlanıyorsun, eve gidip pijamalarını giyiyorsun tek başınasın. Ben böyle ölmek istemiyorum. Böyle ölemem ben. Ben evimin duvarlarında resimlerim olsun, kapımı çalan torunlarım olsun istiyorum, çocuklarıma yemek yapmak istiyorum. Annemle kahve keyfi yapmak istiyorum. Ben yaşamak istiyorum.” dedi.
“Ben ne yapmışım dediğim zamanlar oldu”
Ekranlarda yer alan “Bir Dilek Tut” yarışmasında jüri üyeliği de yapan Yeşim Salkım o dönem zor bir süreç geçirmiş. “Hayatımın en ben olmadığım dönemi kendimi tanıyamıyorum. 2003-2007 yılına kadar, eşimi Hakan’ı tanıdığım döneme kadar çok zor bir süreç geçirdim. Kullandığım ilaçların haddi hesabı yoktu, sürekli doktorlara gidiyordum, aynaya baktığımda kendimden nefret ediyordum, ben nasıl bu hale geldim diye. Yapmak istediğin bir iş var sen bunu ayağının tersiyle atmışsın, ben ne yapmışım dediğim bir zaman var. Bataklık gibi birşeydi çırpındıkça batıyordum.” diyerek paylaştı.
“Deniz Seki’ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum”
İpek Tuzcuoğlu’nun “Jüri olduğun yarışmada Deniz Seki’de vardı, görüştüğün birimiydi?” sorusu üzerine Deniz Seki ile ilgili düşüncelerini paylaşan Yeşim Salkım “Deniz’i çok eskiden tanırım, mazimiz çok eskidir. Benim çıktığım yerde o da sahneye çıkıyordu. Onun adına kırgınım, ama üzgünüm demeyeyim bu ülkeye. Çok büyük bir haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Hayatta hepimiz üzülürüz, üzeriz ama dersimizi alırız. Çok büyük bir çifte standart yapıldı Deniz’e. Yaptığını yanlış buluyorum, ama cezasını da acısını da çekti. Uyuşturucuya karşı 96 yılında sevgili Arif Verimli ile AMATEM için çalışmaya başladım, buna karşı klip çektim, panellerde konuşmacı olarak gittim. Bu konuda çocuklarımda olduğu için bir hassasiyetim var. Kesinlikle uyuşturucuya karşıyım. İnsanların sağlıklı yaşamaları gerektiğini düşünüyorum. Ama Deniz Seki’ye yapılanın da haksızlık olduğunu düşünüyorum. Cezasını çektiğini, yeterince üzüldüğüne ve dersini aldığına inanıyorum. Ortada genç bir kadın var, annesi, ailesi hayatı var, çözülmesini diliyorum.” dedi.
“Sağlıklı yaşayan bir Akdeniz Anemisi hastasıyım”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de yıllardır yaşadığı Akdeniz Anemisi hastalığını da anlatan Yeşim Salkım “İlk yaşadığımda 17 yaşımda ağır bir rahatsızlıkla geldi ve kan seviyem 5.5’lara düştü. O dönem bulamadılar, 3 ay evde yattım annem o kadar iyi baktı ki bana. 3 ay sonra kendimi yavaş yavaş toprarlamaya başladım. Gizem’in doğumunda testle ortaya çıktı, babamda erkek kardeşimde kızımda var, hepimiz taşıyıcıyız. Annemde de olsaydı 18 yaşından sonra çocukları kaybediyorlarmış. Ben alkol kullanmadım, işim bitince eve gittim. Hayatımda alkol kumar, uyuşturucu gibi beni yoldan saptıracak hiçbirşey olmamasına için özen gösterdim. Spor yaptım, kendi yemeğimi yaptım, sağlıklı beslendim.” sözleriyle paylaştı.
“Ada’nın ilk sözü Hakan oldu”
İki kız annesi olan Yeşim Salkım ikinci kez hamilelik haberini alınca her türlü zorluğa rağmen pozitif olmaya çalışmış. İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de o günleri anlatan Salkım “Ada doğduğunda evde sürekli Hakan diye onu çağıran bir kadındım. Fark ettik ki Ada yeni konuşmaya başladığında, o da Hakan diye bağırıyor. O kadar çok duydu ki benden. Çok çabuk büyüdü. Bir daha anne olamayacağımı düşünüyordum. Eşimle de çok iyi bir sürecimiz değildi o dönem ve ben Ada’ya hamile kaldım. Acaba olur mu? dedim. Yıllar sonra anne oldum yeniden. Çok büyük şaşkınlık, ağlamadım ama nasıl olacak diyordum. İlerledikçe hamilelik o kadar pozitif gidiyordum ki doktora. Şekerim var, 88 kilo olmuşum. Rahimde ur var, bebekle birlikte gelişti. Herşey çok yolunda gidecek dedim ve gitti. Eşim Hakan benim yol arkadaşım aynı yolda yürüyoruz onunla, bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum.” diyerek paylaştı.