YILMAZ ERDOĞAN?DAN ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR
Candaş Tolga Işık?ın Hazırlayıp Sunduğu Bunu Konuşalım?ın 100.Program konuğu Yılmaz Erdoğan oldu. Işık?la keyifli bir sohbet gerçekleştiren Erdoğan çarpıcı açıklamalarda bulundu?
BDP Kürtlerin siyasi iradesi değil, en aktif partisidir. Ben muhafazakar değilim, demokratım. AKP'nin yaptığı liberal atakları CHP yapmalı. Bu atakları AKP yaptığı için CHP statükoculuğa sığınmak zorunda kalıyor.MHP, 80'ler öncesinde olduğu gibi provakasyona gelmemek için çok çaba sarf ediyor, sakin ve sağlam durmaya gayret ediyor. PKK'dan bağımsız
-kürt meselesi çözülebilir mi?
Yılmaz Erdoğan: Şiddet çözümü zorlaştıran bir unsur.
Güvercin Kanadına Mektup ile ilgili ;
Tarihi bir metindi. Mayın yüzünden ölen insanların hepimizi ilgilendiren bir konu olduğunu düşünüyorum, o dönemde mayın yüzünden ölümler oldukça fazlaydı. Mayınlar beni daima diğer silahlara göre daha çok etkilemiştir. Çünkü mayınlar geleceğe döşenir. O mektubu yazdığımda bazıları art niyetler aradı. Bu sorun bizim bu çağda hakettiğimiz bir sorun değildir. Mayınlar hala can almaya devam ediyor.
Özel televizyonlarda Kürtçe yayın yapabilmeli
Açılım bende mayınlar konusuyla ilgili bir çözüm olabileceğine dair bir umut doğurdu. Açılımla birlikte Kürtçe artık eskisi kadar stresli bir alanda değil. TRT6 bu anlamda çok yararlı oldu, ancak yayın kalitesinin arttırılması lazım. TRT6, Kürtçenin normalleşmesi için önemli bir adım. Bu dile özel muamele böylece ortadan kalkacak. Yalnız bu tarz işleri sadece devlet yapmamalı. Özel televizyonlarda Kürtçe yayın yapabilmeli.
Her sanatçı toplumu kendi istediği yönde değiştirmeye çalışabilir, siyasi mizah yapabilir. Bunlara saygı duyulmalıdır.
Benim doğduğum aile, benim siyasi görüşümün şekillenmesinde önemli katkılara sahip.Öğrencilik yıllarımda Sovyetleri savunurdum.
Bir yazar nötr olmalıdır
Görüşlerimi paylaşmam için bir olay olması lazım. Eskiden olduğu gibi olmuyor artık, fikrimi paylaşmam sorunları çözmüyor. Bana bir şey denecekse, ben özgürlükçüyüm. Ben kimliğimi inkar etmiyorum, sahipte çıkmıyorum. Kimliğim benim parçamdır. Oyuncu olmak için ciddi süreçlerden geçersiniz, bu süreçte kimliğiniz önemli değildir. Bir yazar nötr olmalıdır, ben de öyle olmaya çalışıyorum. Yazarlık yaparken yalnızca estetik kaygım var. Siyasi ya da başka bir kaygım yok.
Kürdüm demek siyasi bir merak değil, bir tespittir. Siyasi erklerin çatışması, yalnızca siyasi bir oyundur. Ben empatik biriyim yazarlık budur.
Referandumda önce anayasa taslağını okumam gerekir. Ne olduğunu bilmem lazım oy verirken. Ona göre evet ya da hayır derim. Bundan sonraki partilerin ANAP çizgisine benzer gideceğine inanıyorum. Ben halkın iradesine, demokrasisine inanıyorum. Bu halk istemediğini sandıkta gönderir.
Sanat, Türkiye'de siyasete göre hep geride durmuştur. Sanatçılar "Bu ülkeyi ben mi düzelteceğim?" mantığıyla ilerliyorlar. Fakat bir gün görüşleri sorulabilir.
Ben siyasetten hoşlanmıyorum ancak bu ülkenin bir vatandaşı olarak ilgiliyim ve gündemi elimden geldiğince takip ediyorum. Yalnız siyaset konusunda söylediklerimde hep art niyet aranıyor. Siyasete gireceğim söyleniyor. Böyle bir düşüncem yok.
70'lerle ilgileniyorum
Şu sıralar 70'lerle ilgileniyorum. O dönemle ilgili bir kitap yazıyorum. O
dönemde büyük bir kaos yaşanmış. Türkiye o dönemi atlatabilmişse her şeyi atlatır, diye düşünüyorum.Benim filmlerim trajikomedi. O yüzden sadece mizah unsuru öne çıkmıyor.Memleket yaralı, bende filmlerimde bunu anlatıyorum.
Yeni bir Sergen görmek istiyorum
Beşiktaş'ta altyapıdan 4-5 oyuncu görmeyince, o takım bana Beşiktaş gibi
gelmiyor. Yeni bir Sergen görmek istiyorum artık.
Bir Demet Tiyatro artık olmaz
Bir Demet Tiyatro artık olmaz. İzleyici onu almak istemez.O dönemde televizyonlarda sit-comlar yoktu, biz güldüren tek programdık. Artık aynı ortama sahip değiliz.
Bir Demet Tiyatro'yu Ankara'daki mahallemde bulunan kıraathaneden esinlenerek yazmıştım. Şimdi aynı mahalleyi sinema filminde yansıtmak istiyorum.