HANGİ SİLGİYİ KULLANSAM ÇIKMIYOR İZİ
Güneşi görürken çınar yaprakları arasından ve henüz gün batmamışken? Körükle umudu gerçeklerimiz değişsin, inançlarımızı yitirme pahasına. Sessiz kalmasın isyanımız, rüzgârla savrulsun okyanuslar ötesine? Bu güce hangi zincir dayanır. Tut ellerimi, üfürüşlerimizle geceyi kovalım ve ıslak kaldırımlarda özgürlük türküsü söyleyelim, korkmadan!.. Dudağında umut gülleri açsın. Gülümse, inatla gülümse ?
Sevgi, nefret, dostluk, ihanet, kısacası yaşam ruhumun aynasında ne kadar çok leke bırakıyor. İster sert, ister yumuşak, hangi silgiyi kullansam izi çıkmıyor. Her baktığımda flu bir lekenin içine süzülüyorum. Ya bir sokak lambası ya da bir fener ışığı arıyor gözlerim, aşkın gizli tünellerine dokunuyor ellerim? Birliktelikler uzun sürmüyor, bir ürperiş, bir sinir sıkışması. Yalnızlığın içinde kalabalığım, kadınım? Kalbim sıkılıyor, bir avuç içinde yitiriyor her gün kanını? Belleğimin sarnıcında binlerce kadının ortak dramı? Eşitlik üzerine kurulmayan düzenin başarılı ve mutlu olması ne mümkün?
Laciverdi dalgalardan beyaz papatyalar toplasam, yenilgilerimi gülle ovup zafer nişanları da taksam, gün ortasını alacaya çevirmiş sis kalkmıyor yüreğimin köşesinden? Sözcüklerin yetmediği anda, susuyorum? Her karesi sanrı olan ard arda görüntüler. İçtenlik ve acıların paylaşımı?