MERHABA MEMLEKET
Yine yangın yeri bağrın, toprağın? Yine yangın insanın, umutların? Yine ağıtlar yakmaktasın kaldırım taşlarında. Ne kadar karışık duygular gözler önünde. Sevinç ve üzüntü birbirine girmiş soluklanıyoruz.
İnsana yakışanı darbesiz bir demokraside, insan gibi yaşamak, yaşayabilmek…
Diyor ya insanlarımız; "Durum ciddi, battı memleket, zarar gördü memleket" Her birimiz bir parça ettik içine.
Yaşayamıyoruz insanca, kardeşçe.
O kadar sevgisiz ve ön yargılıyız ki…
Şu kısacık konuklukta, doyuramadık gözümüzü...
Doyamadık tabiata, insana sunduklarına...
Hep aç gözümüz bize ait olmayanla.
Yine de umut var geleceğe, umutsuz yaşanmıyor.
Birbirini sayan, seven tahammüllü insanlar olarak birlikte yaşayacağız.
Göreceğiz o güzel günleri değil mi usta!
Ah, ah! Açıp pencereyi biraz hava dolalım istedim ama maalesef ki batırmışız ortalığı...
Hava mis gibi(!) kirlenmişlik kokuyor. Pok götürüyor ayak izlerini.
Endişeye mahal yok.
Gelir yakında yağmurlar. Yağar üç vakte kadar... Yıkar bu kirlenmişliğimizi!
Kopar bir rüzgar kuzeyden, alıp götürür bu pislediğimiz havayı.
Geriye arınmış, ön yargısız insan kalır, toprak kalır, umut kalır yeşermiş.
Çekeriz içimize kana kana, soluruz yaşamı el ele değil mi?
He usta...
Merhaba memleket, memleketim merhaba sana…