SİLİKON - DÖVME; SONRA DİZİNİ DÖVME
Ne o yoksa silikona dövmeye mi merak saldın, dediğinizi duyar gibiyim. Yok canım daha neler. Karşıyım karşı hepsine karşı? Ne silikonu ne de dövmeyi hiç mi hiç haz etmedim. Eminim çok kısa bir zaman sonra hiç dövme veya silikon yaptırmayan üç beş insandan biri olarak da tarihe geçerim. Yıllar önce ilk göğüs silikonları takılmaya başlandığında meraklı bir gazeteci olarak Bodrum’da bir plajda merak edip genç bir kızın silikonlu göğüslerine dokunmuştum. Bir balona dokunmuş gibiydim, hiç ısınamadım o gün bugündür.
Ancak o günlerde göğüslere takılan silikonlar işin daha çoook başıymış. Bugün sokaklarda silikon afeti halinde dolaşan son kullanma tarihleri geçmiş kadınları, güzel olduklarını zanneden gencecik kızları görünce sinirlerim bozuluyor. Yaptırdıkları silikonlarla korku filmlerinden dışarı fırlamış zombiler gibi dolaşmanın manası nedir anlamış değilim. 68 yaşındaki anneme, 80 yaşına el atmış kayınvalideme bakınca naturel insanlara bakmanın keyfini yaşıyorum…
Silikonu bir kenara bırakıp dövme illetine de bir anlam veremiyorum. Sanki dövme yaptırmak bir statü bir zorunluluk. Yaptırmazsan hapse atılacakmışsın, dövmesiz olmak suç işlemiş gibi bir duygu yaratmaya başladı bende. Kafamı nereye çevirsem bacağında elinde kolunda omzunda orasında burasında dövmeli insanlar. Sevgilisinin adını yazdırıp sonra ayrılınca ne yapacağını şaşıran salaklar… Rendelesem olur mu diye soranlar varmış. 5 numara zımpara ile kazıyıp soluğu acilde alan bile olmuş.
Evet işte bu kadar sevmiyorum. Silikonu da dövmeyi de…
Şimdi gelelim işin asıl vahim boyutuna. Estetik problemi bir yana silikon ve dövme yaptırmanın toplumsal problemini öğrendim geçen gün. Bir yakını hemşire olan arkadaşımla laflıyorduk. Laf sağlık hastalık derken bambaşka yere geldi.
Arkadaşım “Biliyor musun?” dedi, “ Kan merkezlerinde kan alabilecek insan bulmak her geçen gün zorlaşıyormuş”.
Ben de saf saf “Eee.. tabii ki, kan vermek istemeyen iğneden korkan bi dolu insan var” derken, lafı adeta ağzıma tıkadı.
“Ne iğnesi ne, korkması silikonlu ve dövmeli insanlardan kan alınmıyormuş ondan” demez mi?
İyi de benim bildiğim sarılık, hepatit gibi ağır bulaşıcı hastalıklar geçirenlerden almazlar. Silikon ve dövmenin ne zararı var dedim. Meğer işin aslı hiç de öyle değilmiş. İşi ciddiye alan hiçbir sağlık kuruluşu dövmesi ve silikonu olanlardan kan almazmış. Bunlar en riskli kişiler grubuna dahiller. Çünkü kafelerde silikon, izbe merdiven altlarında dövme yapan, yaptıran insanlar var. Bu işleri yapanların pek çoğu hiçbir hijyen koşullarına uymadan iş yapabiliyor. Daha birkaç gün önce bir kafe de silikon uygulaması yapan bir geri zekalıyı hayretler içinde izlemedik mi? Yapan mı geri zekalı yaptıran mı o da ayrı mesele ya neyse… Bu işlemlere karışanlar AIDS den hepatit’e kadar pek çok virüsle karşı karşıya. Az önce silikon yaptıran kadında kullanılan iğne şimdi sizde de kullanılıyor olabilir. Ya da dövmeyi yapan arkadaş, toksin içeren bir zararlı boyayı veya kimyasalı sizde kullanabilir.
Yani anlayacağınız yaş işler.
Hal böyle olunca da sağlık kuruluşları riski aza indirmek için silikon veya dövme yaptıranları adamdan saymıyor. Böyle olunca da kan verebilecek sağlıklı insan sayısı hızla azalıyor.
Hepinize dövmesiz, silikonsuz sağlıklı günler…