KARPAZ’IN GÜZELLİĞİ
Ben aşığım, ülkemin her karış toprağına bu yüzdendir ki durmadan İstediğim gibi adım adım keyif ala ala geziyorum, gezdikçe öğreniyorum. Öğrendikçe de sizinle paylaşmanın keyfini yaşıyorum. İnsan öğrendikçe var olabilir. O atılan adımlarla bir başka güçlenir kendi ülkesine bir başka sarılır. Ayak izleri insanı toprakla buluşturur toprakla bir başka kucaklaşır. Toprak kokusu o mis koku varya. İşte benim her yerde şarkılarımı büyük bir keyifle avazım çıktığı kadar özgürce söyleme sebebim...
Bugün günlerden KARPAZ Kıbrıs'ın en en uç noktası. Masmavi denizi bakir doğası bir başka güzel dip Karpaz'a uzanan upuzun yolculuğumda önce sağımda seyrettiğim deniz şimdi solumda o üç saatlik yolculuğumda upuzun uzanan şerit, kıyı manzaraları sanki cennetten bir parça. Sanat ruhlu insanlar bir başka gözle ölümsüzleştirir objektiflere düşen kareleri. Bir başka dökülür mısralar şiirle buluşur. Kavallardan yükselen nağmeler kuş seslerine karış gökyüzü ile kucaklaşır mavi, mavi. Yıldızları dansa kaldırır. "Apostolos Andreas" Manastırı Hristian inancına göre İsanın havarilerinden Andreas deniz yolu ile Kutsal topraklar ve Kudüs'e giderken gemide su sıkıntısı baş gösterdi.
Andreas gemiden inerek Manastırın olduğu yere bastonu ile indi. Aman tanrım su fışkırmaya başladı, bir gözü kör olan geminin kaptanı gözlerini bu su ile yıkadıktan sonra görmeye başladı. 15. yüz yılda suyun bulunduğu ve günümüzde de aktığı yere küçük bir şapel inşa edildi. Manastırın bir bölümü 18.yüz yılda inşa edilirken dış cephesini oluşturan bölüm 19. yüzyılda yapıldı. Manastırın içindeki ahşap eşyalar özellikle avizeler, muhteşem ötesi. Karpaz'a giden ziyaretçilerin uğrak yeri. Mumlar yakılır dilekler tutulur, gönlünüzden kopan küçük de olsa bağışlar oradaki Rahip görevliye armağan edilir. Karpaz Aynı zamanda serbest gezen eşekleri ile meşhur turistlerin ilgi alanı. Uçsuz bucaksız cennet altın kum plajı görülmeye değer. Geceyi sabırsızlıkla bekler aşıklar altın plaja dökülen Yakamoz u görmek o anı, romantizmi yaşamak varya insanın ömrüne ömür katar bütün bu görsellikler inanılmaz güzel en uç nokta dediğimiz yere yani ZAFER burnuna arabam yaklaştıkça sağımda solumda DENİZ bana hoş geldin dercesine gülümsüyordu. Hani Mavinin en güzel rengi diyoruz ya işte öyle bir şey.
Mavi mavi kokmalı insan, insanca sevmeli, kendi ülkesini insanını. Ülke Güzellikleri korumalı yaşatmalı ...
Sizi Seviyorum...