Yaz geliyor, geldi… Sıcaklık bugünden  itibaren hissedilmeye başladı. Okullar kapandı ve mezuniyet törenleri eğlenceli şekilde son buldu. Koskoca bir eğitim-öğretim yılı da bittiğine göre yapılacak şey belli. Hepimizin biraz tatile ihtiyacı var ve bunun için planlar yapılıyor. Peki  tatile gidemeyecek aileler yazın yine televizyon izlemek zorunda mı  kalacaklar.

Televizyonlarda yaz döneminde bizim için neler var?

Şöyle bütün kanalları bir gözden geçirdikten sonra yaz dizilerinin bangır bangır reklamları yapılıyor. Her kanalda iki, hatta üç yaz dizisi gördüm. Bu kadar çok yeni dizi olması ne kadar sağlıklı. Azıcık insanlara dizi harici de farklı bir şeyler izletmeniz gerekmez mi sayın kanallar birliği!  Her kanalda yaz için hazırlanan genellikle gençler odaklı işlerin fragmanları dönüp dururken aklıma gelen ilk şey gençlerin gerçekten de yaz tatillerinde evde oturup dizi izlemelerini beklemeleri olabilir mi ? Yani bana sorarsanız olmaz olmamalı . Gençler  tüm sene ders çalıştılar gönül ister ki hepsi tatile gitsin, ama içinde bulunduğumuz ülkede bu her genç için mümkün olmuyor. Bir kısmı tatile gidebilir bir kısmı bir işe girebilir ve kendini geliştirebilir evde oturanlar en azından sokağa çıkabilir. Biz okul sonraları böyle yapardık.

Şimdi dizi tutkunu bir nesil mi yetişiyor? Yok değildir. Bence değildir.  Televizyon kanalları da zaten bu dizileri evde oturan anne babalar için hazırlıyorlardır. Hedef kitlesi ne olursa olsun çok daha iyi şeyler izletmelisiniz insanlara. İşe yarayan bilgi veren, eğlendiren bambaşka bir formata sahip olan televizyon programına denk gelmek ne kadar zor bizim televizyonlarda…

Kanallar neden yenilik yapmaktan kaçınıyorlar ? Risk almak istemiyor ve sürekli denenmiş işlerin üzerinde duruyorlar. Yanılmıyorsam bugünlerde Çarkıfelek başlayacakmış! Bu program bir ekran klasiği! Bildiğimiz, denediğimiz, sevdiğimiz bir iş. Ama alışılmış işte! Televizyon kanallarının bu tutumunu gerçekten hiç hoş bulmuyorum. İnanıyorum ve biliyorum ki acayip format yazan ve oluru mümkün bir çok proje geliştiren genç nesil var. Onlara şans tanımak yerine dinazorlaşmış  bir nesile ve onların yaptığı işlerden medet ummaya devam ediyorlar.  Aklıma bunu daha iyi anlatan bir fıkra geldi. “Oldukça Yaşlı bir teyze balıkçıda tasın içinde oynayan balıkları göstererek bunlar taze mi diye sorar. Balıkçı anne görmüyormusun oynuyorlar deyince, yaşlı teyze ‘evladım ben de oynuyorum ama tazemiyim sence.. “ diye cevap verince balıkçı şaşkın kalakalır…. Artık gençlerin yaptıkları taze formatları da görmezden gelmesek diyorum…

Yaz dönemi büyük reyting peşinde olmayan kanallar en azından yeni insanlara bu dönemde biraz daha şans tanımalı diye düşünüyorum. ‘İzleyici tercih ediyor’ masallarından da vazgeçmeliler. Ülkemiz insanları kaliteli işleri ve yenilikçi projeleri ekranda görmek istiyor çünkü öyle bir nesil yetişiyor ki internet kullanımının en yaygın olan ülkelerden biri olarak istedikleri her işe bir tuşla ulaşabiliyorlar. O halde televizyon içinde bu yeni nesilin sevebileceği, kandırmaya değil eğlendirmeye ve bir şeyler katmaya yönelik projeleri de desteklemek lazım.

Yazımı okuyan genç arkadaşlar, tabi ki sizlere dizi izlemeyin diyemem ama gençliğinizin verdiği enerjinizi  kullanın… Kendinizi eve hapsetmeyin, sokağa çıkın! Hazır hala bulunuyorken parklara, bahçelere gidin, toprağa çıplak ayaklarınızla basın. Su şakaları yapın, yeni oyunlar uydurun. Gönlünüzden geçeni dolu dolu yaşayabileceğiniz yeni alanlara yönelin. Zamanın çok hızlı akıp gittiğini unutmayın ve hayal etmekten vazgeçmeyin.

gozde@opusmediaent.ca