ÇOCUK KALBİ
Bir acı rüzgar eser...Sadece elin ayağın üşümez aynı zamanda kalbin de üşür... Kaldırımda, adımlarımı geri geri ittiren karlı rüzgarın ortasında duydum haberi. Sesinin tınısı bile şifa dağıtan Doğan Cüceloğlu bırakıp gitmiş bizi.
Bütün kimliklerinin, titrinin, onca kitabının ötesinde, annesini on yaşında kaybetmiş bir çocuğun, o karanlık geceyi tüm çevresini kuşatacak kadar parlak bir ışığa dönüştürme çabasını yitirmişiz.
Yaşam öyküsü dibinden bugüne tam bir ilham kaynağı...Söylediği her cümle üzerinde onlarca kitap yazılacak kadar değerli. Ömrüm yetse kalemin gücü olsa da her bir cümleye bir kitap yazsam...
Ne güzel anlamış, ne güzel tarif etmiş çocuk kalbini...
“Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse kınama ve ayıplamayı öğrenir.”
“Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse kendini suçlamayı öğrenir.”
“Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendirilmişse kendine güvenmeyi öğrenir.” Bu sözlerden daha iyi rehber olur mu?
Hayat yüzüme güldü de YEKÜV’le yolum kesişti ve çocuk kalbine hiç olmadığım kadar yakınlaşma fırsatı buldum. Yıl 2007. Katlı otopark yıkılmamış daha. Şimdiki eğri büğrü açık otoparkın yerinde Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nin 6. katında aylık öğrenci buluşmasındayız.
Gülbin Başkan elinde etli ekmek tabakları “Almayan kaldı mı?” diye öğrencileri kontrolde.
O zamanlar gördüklerimi tam anlamlandıramıyorum. Önünde herkesin saygıyla önünü iliklediği Gülbin Başkan söz konusu çocuklar olunca başka biri. Ses tonu bile onlarla konuşurken farklı. Sanki hepsi duyduğu farklı farklı ve çok değerli öyküler. Yüz mimikleri tüm dikkatini karşısındaki öğrenciye verdiğini anlatıyor.
- Bu Vakıf niye var? Çocuklar için.
- Ben niye kimseye alınıp kırılmıyorum? Çünkü öyle bir lüksüm yok.
- Kendime soruyorum sen niye buradasın? Çocuklar için. Burada yapılan her şey çocuklar için, gençler için.
Burada yaptığımız ufak bir katkı... Asıl yaptığımız gençleri, eğitimlerini sürdürmeleri için yüreklendirmek, Onlara değer verdiğimizi hissettirmek, yanındayız demek… İşte ben bu bakış açısını zamanla içselleştirdim, yaşaya yaşaya. Sadece Gülbin Başkan değil Vakıfla elleri kenetlenen tüm gönüllüler bu sıcacık kuşatmadan etkilenir ve değişir. Önüne düşen her öyküye sahip çıkmayı, anlamayı, özveriyi öğrenir.
Bu yüzden ilk günden bugüne sadece bağış yapılan bir yer olarak görmedim YEKÜV’ü. Bazen dizilerde işlendiği gibi süslü püslü kadınların boy gösterdiği yer değildir çünkü burası. Burası bir okuldur... Bir deneyimdir... Bir anlamdır... İçinde hoşgörünün, sevginin, samimiyetin, sorumluluğun büyüyüp serpildiği bir çocuk kalbidir...
Sevgili okurlar , Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu rahat uyusun...Geride yazdıklarıyla, konuştuklarıyla hayatlarına dokunduğu binlerce çocuk kalbi var...
Çocuk kalbini anlama çabasına ortak olan tüm dostlar iyi ki varsınız...
Saygılarımla