DÖNÜŞ YOLU
Özlediğim her şey bir bir geri dönüyor...
Dönüş yolunda hızla ilerliyoruz.
En çok özlediğim şeyler listesinin başında tarımın öneminin hatırlanması vardı. Oldu.
"Mühendis mantar fabrikası kurdu "
"Sürüsünü bir yılda iki katına çıkartan kadın"
" Ünlüler bir bir çiftlik işine giriyor. "
Gün geçmiyor ki toprağı gülümseten bir haber duymayalım. Ne mutlu...
Dostluğun insan hayatında en önemli şey olduğu unutulmasın istedim. Oldu.
Dostlarla bir fincan acı kahve içmek, sıcacık sohbetlerde buluşmak adeta lüks oldu.
Hayat yavaşlasın istedim. Oldu.
Restoranlar, sinemalar, AVM ler kapalı kaldı. Hayat yavaşladı. Bir yandan yaşamamıza neler kattıklarını anladık bir yandan da bu dingin süreç sayesinde yaşamlarımızı sorgulama fırsatı bulduk.
Kendi kendine yetebilen çözüm üretebilen bireyler olalım istedim. Oldu.
Küçücük çocuklar bile sağlığından, zaman yönetimine kadar kendinden sorumlu oldu.
Şimdilerde televizyon kanallarında her fırsatta çocuklar “Maskeni tak, mesafeni koru!” Diyerek büyüklerine örnek olmakta.
Aile fertleri birbirleriyle daha çok zaman geçirsin birbirlerini dinlesin istedim. Oldu.
Aile olmanın değerini bu dönemde daha çok duyumsadık Daha çok konuştuk daha çok birlikte olduk
Müziğin gücü keşfedilsin dedim . Oldu.
Bu dönemde müzik hepimize büyük moral oldu. Hatta tüm canlılara hayat verdi.
“Hayvanlar için Çaldı”
Kolombiya’dan böyle sıra dışı bir haber geldi. Hayvanat Bahçesinde ziyaretsiz kaldıkları için depresyona giren hayvanlar müzikle sakinleştirildi, Sosyalleşmek her canlı için ihtiyaç.
Sanatın her türü özellikle de mizahın değeri anlaşılsın istedim. Oldu. İnsanları güldürmek için emek harcayan Sanatçılarımız gülmeyi unuttuğumuz , nefes almakta zorlandığımız günlerde adeta topluma nefes oldu. On- line tiyatrolar umutsuz gecelerde yüz mumluk mum gibi evlerimizi aydınlattı.
Bu hafta 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutlayacağız.
Her yıl YEKÜV Vasfi Rıza Zobu Ödülü’nü, ödülü alacak sanatçılarımızın oyununa giderek bizzat takdim ederdik. Bu yıl biraz buruk yaşayacağız ama olsun.
Geçen yıl Onur Ödülümüzü “ Ağaçlar Ayakta Ölür” oyununda usta sanatçı Nevra Serez’liye , Genç Sanatçı Ödülünü ise yine değerli sanatçı Nedim Saban’ın yazıp yönettiği ” Süper İyi Günler’” oyunundaki performansıyla Emir Özden’e takdim etmiştik. Bu yıl da takdirlerimizi bildireceğimiz sanatçılarımız olacak. Bu vesile ile tüm tiyatro sanatçılarımıza şükranlarımızı sunuyorum.
Sanatın ve sanatçının hakkettiği değeri göreceği nice güzel günler diliyorum.
Mutlu günlerde buluşmak dileğiyle sevgili Eğitim Dostlarım...Sağlıkla kalın.
Saygılarımla