İSTANBUL’DA BAHAR
Bazen her şeyi unutsam diyorum... Okuduklarımı, duyduklarımı, gördüklerimi... Hatta İstanbul’da baharı...
Rumeli Hisarüstü’nde. Boğazın mavi sularını kucaklayan erguvanlarla , parka dolan genç seslerle , umutla, çoşkuyla adeta bir şenlik havasında başlayan o gençlik hikayemi de unutabilsem.
Babasından şiddet gören annesinin hakkını savunmak için Avukat olmak isteyen Dilan’ı;
yaşadığı pandemi sürecini “Bir boşlukta gibiyim.” Diye ifade eden küçük Elif’i,
Onları da unutsam...
Ama ne mümkün...
“ Ben ek iş bulabildim, benden daha fazla ihtiyacı olan bir arkadaşım varsa bursumu ona verebilirsiniz” yazan Oğuz’ u hatırlamadan edemiyorum.
“ Bir dahaki sefere renkli tokalar gönderir misiniz ? Diyen Fatma’yı;
“ Sağlığım elverdiği sürece okumaya devam edeceğim”, diyen Dilara’yı ;
“ Astronom olup Nasa’da çalışmayı aynı zamanda keman çalmayı isteyen Zuhal’i;
“ 23 Nisan’da 23 Dilek “ projemiz için ilk- orta- lise bursiyerlerimizin 1 ukelala , 2 gitar, 1 keman, 15 kitap, 10 tablet , 25 eşofman dileklerini temin etmem gerektiğini; hatırlıyorum.
Dileklerin masumiyetini hatırlıyorum.
Çocuklarda buluştuğumuz gönül insanlarından biri olan Nurettin Soydan’ın bizleri ilgiyle dinlediği Vakfımızdaki o ilk tanışma günümüzü hatırlıyorum.
Bizi yüreği ile dinleyen duyarlı insanlardan güç alarak yola devam ettiğimiz onca insanı...Anmışken Nurettin Soydan’a şahsım ve temsil ettiğim YEKÜV Ailesi olarak acil şifalar diliyorum. Umarım bir an önce sağlığına kavuşur ve yine ilk gün söylediği gibi “Çocuklar içinse ben varım!” Der.
Bir daha baharın bahar gibi yaşandığı zamanlarda sağlıkla buluşmak dileğiyle Sevgili Dostlar.
Sağlıcakla kalın.
Saygılarımla
H. Işın Özdemir
Vakıf Başkanı