İKİ DÜNYA
İki gün sonra askere gidiyor. Erzurum’a. Şişli’nin köşesinde bulunan İstanbul’da ilk AVM’lerden biri olan Yeni Karamürsel’in önündeyiz. Tepesinde anteni olan kara bir kutu tutuşturuyor elime ,"Bunu her zaman açık tut sana ulaşabileyim’’ diyor.
Evliyim, çocukluyum, eşim askere gidiyor ama başıma ne geliyor tam olarak farkında değilim. Ayrılık, küçük bir çocuğun bakımını tek başına üstlenmek, sorumluluk, endişe...Hepsiyle sekiz ay boyunca sabırla mücadele edeceğimden henüz bi haberim. Pollyanna tabiatlı olduğum için elimdeki kara kutuya bakıp bi de seviniyorum. “Artık bir cep telefonum da var. Mesele yok insanoğlu neler yapıyor?'' Hayranlıkla üzerinde tuşları olan kara kutuyu inceliyorum. Henüz tek işlevi, nerede olursan ol aradığın kişiyle iletişime geçebilmek, bunun dışında hiçbir özelliği yok. O zamanlar telefon sevdiğinin sesini duymak, eş dost can yoldaşı...
Dün üç eski arkadaş yemeğe gittik. Menüden yemeklerimizi seçtik. Birimizin zoom toplantısı vardı. Sadece yirmi dakika izin istedi ve taktı kulağına kulaklığı, hararetle konuşmaya başladı. Sofrada olduk 7 kişi.
Diğerinin eli sürekli telefonundaydı.
“ Offf dolar n’oldu!” Cepten haberleri takip ediyordu. Ben de bu sırada maillerimi kontrol edeyim bari dedim.
Yıllar önce Yeni Karamürsel’in önünde heyecanla avucumun içindeki ilk cep telefonumu seyrederken, iletişim teknolojisinin bu kadar ilerleyebileceğini hayal bile edemezdim.
İki dünya bir masadaydık. Dijital dünya ve gerçek dünya.
Pandeminin de etkisiyle hayatımıza iyice yerleşen dijital dünyanın, istediğin bilginin günün her anı elinin altında olması, iletişimde mekan sınırlamasının ortadan kalkması gibi çığır açan artıları olduğu gerçek.
Bu gelişmelerden sonra teknolojinin nereye gideceği bilinmez. Bildiğimiz ve öngörebildiğimiz bir şey varsa, bu gelişmelerin sosyal hayattan eğitim hayatına kadar sandığımızdan da büyük etkilerinin olacağı. Eğitim ve iş hayatında geri dönüşüm, iklim değişikliği, karbondioksit salınımı gibi gezegenin geleceği ile ilgili konuların daha fazla yer bulacağı.
Dertlerimizin değişeceği de gerçek. İki dünyanın dengesini kuramayanlar iş, sosyal ve aile hayatında zorlanacak örneğin.
Bundan sonraki dönemde, YEKÜV (21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı ) olarak , çocuk ve gençlerimizin eğitim hakkından yararlanmaları için mücadele ettiğimiz kadar, onların dünyada söz sahibi gençler olabilmeleri için gerek dijital eğitimlerine gerekse bilgisayara ulaşmalarına çabalayacağız.
Belki ekonomik koşullar bizi zorlayacak ama biz 30 yıldır yaptığımız gibi, kararlılıkla amacımıza yürüyeceğiz. Dijital dönüşümün gerisinde kalmayan ve dijital dünya ile gerçek dünya dengesini kurabilen mutlu toplum düşüyle...
Tüm Eğitim Dostlarıma sağlıklı, mutlu yıllar diliyorum.
H. Işın Özdemir
Vakıf Başkanı